Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Kavuşma, kaçırma ve kaçma!
Sezon: 4 Bölüm: 7

image

The Legend of Korra’da nihayet Cumhuriyet şehrine döndük. Aslında iyi mi oldu bilinmez. Zira ben Toprak Krallığı çevresinde dolanmamızdan memnundum. Şehir savaşları çok benlik değil Avatar Dünyası’nda. Opal ve Jinora’nın son andaki müdahalesiyle kurtulan Korra ve diğerleri Cumhuriyet Şehri’ne geldiler. Üç yıl aradan sonra Asami ve Mako ile bir araya gelen Korra için duygusal anlarla dolu bir bölümdü. Hikâyenin sonuna yavaş yavaş yaklaşıyoruz ve bu bölüm en durağan ve pek de bir şey olmayan bölümlerdendi. En azından Korra adına bunu söylemek mümkün.

Yıllar sonra dostlar bir arada!

Üç arkadaş tekrar bir araya gelmişlerdir. Mako, onlar için bir yerde masa ayarlamıştır. Yemek yiyeceklerdir. Şansa bak ki Prens Wu’da oradadır. Bu adamdan kurtulmak imkânsız gibi bir şey oldu. Gelmiş geçmiş en berbat lider olabilir! Yemek sofrasına oturan dörtlümüz arasında bir anda gerginlik başlar. Zira bunca yıl birbirlerinden ayrı kalmaları konuşacak çok şeyi de beraberinde getirir. Özellikle Korra’nın hiç arayıp sormamış olması, Mako’nun Korra ve Asami arasındaki mektuplaşmaları öğrenmesi ilk fitili ateşler. Fakat aralarındaki gerginliğin artmasına vakit kalmadan, biraz önce “çişe” giden Prens Wu hala dönmeyince onu aramaya başlarlar ve kaçırıldığını fark ederler.

Korra bu işi kaptı!

Bu bölüm Korra’nın Toph’dan neler öğrendiğini görmemiz açısından verimli oldu. Bunun gelecek bölümlerle bağı olacak elbette. Zira Wu kaçırıldıktan sonra onu bulmak için ruh ağaçlarını kullanan Korra bunu bildiğimiz üzere Toph’tan öğrenmişti. Gayette başarılı oldu ve kısa sürede Prens Wu’yu kurtardı ekibimiz. Çok zorlu bir şey olmadı açıkçası. Hatta çok kolay oldu desek yanlış olmaz. İşte araya Korra’dan bir iki şey koymuşlar sözde. Fragmanlarda bu bölümleri gördüğümde daha fazla beklentim vardı ama olmadı. Yapacak bir şey yok!

Varrick, keyfinden de ödün vermez hani!

Diğer tarafta ise Bolin ve Varrick Toprak Krallığı sınırlarını terk etme çabası içerisindedirler. Bölümün en güzel yanları da bunlardı. Bolin ve Varrick bu hikâyenin güzel ikililerinden birisi. Ayrıca Bolin’in gelişimi de fazlasıyla sağlam oldu. Ben takdir ediyorum onu. Özellikle lav bükebilmesi ve bunda git gide ustalaşması gözümden kaçmıyor. Bunun yanı sıra bu kaçışlarının neden bu kadar safça olduğunu anlayamadım. Zira Bolin, Varrick’i sırtlamıştı ve artık taşıyacak gücü kalmamıştı. Yahu be adam! Sen toprak bükücü değil misin? Neden sırtında taşıyorsun. Toprağı ilerletsen olmaz mı? Sanırım olabilecek en saçma şey. Toprak bükücülerin bu şekilde ilerlediklerini defalarca gördük. Nedir bu anlamış değilim? Neyse, bence bölümün açığıydı bu!

Balık gibi ağa takıldılar.

Bu sırtta taşıma olayı pek başarılı olmaz ve bir anda kendilerini bir ağın içerisinde, ağaçta sallanırken bulurlar. Tabi bu ağdan kurtulamamaları da saçmalık daniskası, o da ayrı mesele! Biraz sonra Kuvira’nın eğitim kampından kaçan bir grup su ve ateş bükücü oraya gelir. Öğreniriz ki, Kuvira kendisinden olmayanları aslında asimile de ediyormuş. Bu kaçaklar Bolin ve Varrick’i sınırdan geçebilmek için kullanmak istemektedirler. Fakat bu bizim kahramanlarımız için tehlikelidir. Çünkü tanınma ihtimalleri vardır. Buna rağmen bir anlaşma yaparlar.

Bolin döktürdü yine!

Bolin ve Varrick, bu kaçaklarla birlikte sınırdan geçmeyi denerler fakat kapıda yakalanırlar. Burada sağlam bir dövüş olur. Bolin yine hünerlerini konuşturdu. Ama bunun yanı sıra Varrick’ten ilk defa adam akıllı bir şey gördük. Bir nevi ZhuLi’siz hiçbir şey olmadığını. Hoşuma giden şeyler bunlar. Bolin ve diğerleri Toprak Krallığı askerleriyle çarpışırken asıl işi de Varrick yaptı aslında. Kontrol odası gibi bir yerde bütün o metal adamları durduracak şeyi yaptı. Bir bilim adamı olarak bunu yapması da normal ama ilk defa gördüğümüz için sevindirici hareketler bunlar. Neyse, Bolin, Varrick ve diğer bükücüler oradan sağ salim kurtuldular. Şimdi hedef Cumhuriyet Şehri’ne giderek, Kuvira’nın zalim planlarını anlatmakta.

Kuvira’dan emirlere devam…

Gelecek bölümde tekrar Zaofu’ya gidecek miyiz? Pek sanmıyorum aslında. Bu herhalde son iki bölüme kalacak. Bu arada Toph’un tekrar ortaya çıkma ihtimali var gibi geliyor bana. Kuvira, ruh ağaçlarının enerjisini kullanma projesine tam gaz devam ediyor. Jinora ve diğer çocukların, Korra’yı buldukları zaman gördüğümüz ağaç Kuvira tarafından katledilecek gibi. Toph bunu durdurmak için bir ihtimal ortaya çıkabilir. Fena da olmaz hani. Zor ama bakalım neler olacak.

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR