Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
İntikam Lester'dan Sorulur
Sezon: 1 Bölüm: 7

Ne o artık yeterince mükemmel değilsin galiba Chaz?

Görsel bir şölenle seyir zevkine doyduğumuz Fargo, yedinci bölümüyle bizi mest etmeye devam ediyor. Gariplikler ve alışılmışın dışında olaylar bizi bir soru işaretinden diğerine sürüklüyor. Sürüklenmekten yana bir şikayetim yok ama bazen yorulduğumu itiraf etmeliyim. Yani sonuçta son derece sıradan hayatların insanlarıyız değil mi? Ayrıca Türkiye'de seri katil haberlerini 10 yılda bir duyarız ya da duymayız (çok şükür tabii, şikayet edilecek bir durum değil). Yani bir Amerikalı olsak bu tarz olayları çözmek daha kolay olmaz mıydı? Sonuçta okul basıp milleti öldürenler, üç kadını alıkoyup senelerce evinde saklamalar, ya da çocuğuna işkence yapan bakıcıyı bodruma kitleyip aynı şeyleri ona yapanlar. Yani ben bu dizide ki “Ay bunu nasıl yaptı yeaa?” sorusunu çok daha fazla soruyorumdur, bir Amerikalıya göre. Her neyse, konuya girelim...


En azından diğer felaketlere kadar rahatsın Lester.

Dün yediğin hurmalar, gelir dötünü tırmalar özlü sözüyle tam konunun kanayan noktasına parmak basmak istiyorum. Lester'ın kendini bir şey zanneden kardeşi Chaz, tuhaflık timsali oğlu Gordo'nun çantasından silah çıkmasıyla belasını buluyor. Ardından evinde bulunan çekiç, bir adet don ve bir kaç fotoğrafla üzerine tüy dikiyor. Aynı Lester'ın gudubet karısı gibi. Tam bir 'what goes around, comes around' durumu yani. Dizideki bu adalet döngüsünü seviyorum. Lester, geçtiğimiz hafta yaptığı planlarla sınırlı kalmadığını gösterdi. Hastaneye geri dönüp, yatağına yattığında, kardeşinin cinayeti nasıl işlediğine dair güzel bir hikaye uydurmuş belli ki. Bu hikayeyi iş bilmez şef Bill'e anlattığını varsayarsak inandırıcılık konusunda güçlük çekmedi. Kendisi de göz yaşlarıyla dinledi ve neredeyse Lester'ı yılın mağduru ilan edecekti. Lester ise kabak çiçeği gibi açılmaya devam ediyor. Sam Hess'in kendisine yumruk atmasıyla başlayan bu tuhaf hikayenin acısını, ateşli bayan Hess'i yatağa atarak çıkardı. Bad boy Lester karşınızda! İntikamdan intikama koşuyor.

Canım seni ben vurdum ve artık bir dalağın yok!

Boşver şimdi dalağı, cinayete gel!

Molly ise şuursuz ve Lorne takıntılı Gus tarafından vurulmuştu biliyorsunuz. Hasta yatağında yatıyor şu anda ve en azından Gus da onun tepesinde beklemede. Yani bu hafta Lester biraz daha rahat etti. Mr.Numbers ve Mr.Wrench de, malum biri öldü diğeri yakalandı. Durum fena değil. Molly dalağını kaybetmiş ama hafıza olduğu gibi yerinde. Dilsiz belalımız Mr.Wrench'i hastane odasında ziyaret ediyor ve adamı hala sorguya çekmeye çalışıyor. Ben “Yani ne anladı bu kadın burdan?” derken, bir bakıyorum hastane camına çizdiği bir şemayla olayı çözmüş. Hem de tüm detaylarına kadar tek tek. Ben bu kadını fazla hafife aldım. Kabul.

Ne oldu öyle birden? Bir ışık gördüm...

Hadi ben kaçtım gençler, size kolay gelsin!

Kendimizi Nevada'da da buluyoruz birden. Kel, mavi gözlü ve kendisinden pis kokular aldığım bir adamla karşılaşıyoruz. Ve tabii ki altından canımız, ciğerimiz Lorne çıkıyor. Öldürmeden önce Mr.Numbers'tan aldığı Fargo ipucuyla, seri katile bağladı. Sahneler yine süperdi. Kapısında iki tane avanak polisin durduğu binaya taramalı tüfek ile girip, bir ucundan öbür ucuna kadar herkesi öldürerek ilerledi ve biz bütün olanları binanın dışından takip ettik. Ta ki patron vurulup, camdan uçana kadar. Harika! Yine çok keyifli sahneler izledik.

Sonunda hastaneden çıkan işkolik Molly, polis karakoluna uğrayıp şefin ve Lester'ın karısının vurulması olayında, katilin Chaz olduğunu öğrenince, müthiş bir müzik eşliğinde dehşete kapıldı ve bu bölüm de burada bitti. Beni ise haftaya neler olacağı merakıyla başbaşa bıraktı!
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR