Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
İnsanlar konuşa konuşa
Sezon: 1 Bölüm: 8

İnsanın yeryüzünde yaşayan en vahşi yaratık olduğunu fark etmediğimiz yaşlarda öğretildi bize “insanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır” deyimi. Kısmen doğrudur da, sözcüklerle anlaşabilme yetisine sahip canlılarız. Tek sıkıntımız bu yetiyi kullanabilme yetimiz olmaması (yetiception). Bu yüzden şehirlerde sürekli kavga ediyoruz, birbirimizi yiyoruz, sonra da konuşma işini avukatlarımıza bırakıp mahkemelerde yüzleşiyoruz. Kurumsal firmaların müşteri hizmetleriyle konuşmayı her denememiz sinir kriziyle sonuçlanıyor. Sadece şehirlerde de değil. Özümüze dönelim, köye gidelim doğal yaşayalım desek de aynı durum. Baksanıza Limonlu’nun asla sakin kalamayan sakinlerine.

Geçtiğimiz bölümü epey karmaşık bitirmiştik. Önce Mustafa’yla Zeliş. Yanlış adamın doğru adam olmaya çalışması pek meyve vermemişti, Zeliş’e aşkını ilan etmeye çalıştığında duyduğu Yaman lafıyla birlikte iyice bocalamıştı. O da dayanamadı artık, hayatında ilk kez aşık olmayı kaldıramayıp kendini köyden uzağa vurdu. Artık fantezi haline gelmiş Urla dolmuşunun önünü kesmesi de yetmedi Zeliş’in. O da kendi hayatının daha üzgün bir versiyonuna geri döndü. Yaman’ın kendisiyle almak için aldığı eve de atlamadı en azından. Sonunda Mustafa’nın dediklerini tamamen dinlemiş gibi görünüyor. Yaman da tamam zenginsin, akıllısın, çakalsın falan ama “Birlikte yaşayacağımız evi aldım,” bildiğin odunluktur, hem de zengin odunluğu.

1 2 3 4
Mehmet Dinler
13/08/2015 19:09
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR