Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Hülya'lı Bakışlar
Sezon: 1 Bölüm: 7

Yapımcı, bir dizinin direğidir dersek abartmış olmayız sanırım. Türk Televizyonlarının unutulmazları arasında geçen İkinci Bahar, Sıla ve Merhamet gibi dizilerin yapımcılığını üstlenmiş Most Production imzalı bir iş Hayat Şarkısı. Beni izlemeye teşvik eden ilk şey buydu. Sosyal medyada çok fazla sevilmesi de dikkatimi daha çok çekti ve ben ne yazık ki Hayat Şarkısı'nı sonradan farkedip, bir haftada altı  bölümü, yerimden kalkmayarak, çoğu sahnelerini tekrar tekrar izledim. Çok da sevdim. Mükemmel oyunculuklar, harika bir senaryo ve inanılmaz güzel çekim açıları var. Hani ne izlediysem, ekrandan bana geçti o duygu. Yazanın, yönetenin, oynayanın ve sevgili Gül Oğuz'un emeklerinden öperim, yolunuz açık olsun, reytingleriniz bol olsun, ekranlarımızdan eksik olmayın.

Arkadaşlık, insanın içinde filizlenen en doğal duygulardan biridir, sıcaktır, gerçektir. Her ne kadar Kerim bilmese de içinde yaşadığı şeyin tam olarak ne olduğunu, farketmese de aşka dönüştüğünü hislerinin, kendisine "tacizci" iftirasını bir gaflet sonucu atan Hülya'nın, üzüntüsüne dayanamadığı için bu sefer de kurtarıcısı olması durumuyla, dünyaları almış kadar mutlu olur ve "Sen gerçek bir dostsun," diye dökülür sözcükler ağzından. Tıpkı yüreğindeki aşkı, taş atarak gösteren küçük Hülya gibi, Hülya'yı sinir ederek yapar üstelik teşekkür etme eylemini Kerim. Herkesi cebinden çıkaracak kadar zeki Hülya, aşktan gözü döndüğü için farketmiyor sanırım Kerim'in içinde yeşermeye başlayan aşkı, kendisi Mehmet'le ilgilenirken Kerim'in attığı Hülya'lı bakışları.. Müfit Bey'e Zeynep ve Hüseyin arasındaki durumu çaktırmamak için rol yaptıkları sırada girdikleri hallerde, "Biz her şeyi konuşarak çözeriz," derken, aslında tam da böyle yaptıklarını ikisi de farketmiyor belki henüz. En önemlisi, işte bu evcilik oyunu sırasında başlarına gelenler ve sınandıkları durumlarla başlayan arkadaşlıkları, benzer yanları, kavgaları, yaşayacakları aşk ilişkisinin de en büyük temeli olacak, Hüseyin ve Zeynep'in durumundan farklı olarak.

Bu hikayede herkesin haklı ve haksız tarafları var ve kimse sütten çıkmış ak kaşık değil. "Aşkta her şey mübahtır" sözünü zinhar kabul etmeyen ben, Hülya'ya ne kadar kızsam da, Kerim'in bir hoş bakış yarım gülüşü için, değil Roma'yı dünyayı yakabileceğini gördükçe Zeynep'e izninizle kocaman bir kahkaha atıyorum, "Ben aşk evliliği yaptım," cümlesi için. Çünkü benim karşımdaki Zeynep profili, yalnızca kocasının başının etini yiyip, onu ve ailesini aşağılarken, Hülya gözümün önünde "Sana bunu ödeticem," diye çıktığı yolda, Kerim'in mutluluğu için ondan gerekirse vazgeçecek noktaya kadar geldi. Yani çok yanlış yaptı belki Hülya ama yüreğinde taşıdığı aşk fazlasıyla masum, hala "dünyanın en güzel gözlerine sahip" diye ortalarda dolaşan küçük Hülya ile aynı bakıyor Kerim'e. (Sen ne güzel bir çocuk ne harika bir oyuncusun Sibel Melek Arat, kalplerin en büyüğü sana.)

1 2
Dilara Pamuk
23/03/2016 15:09
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR