Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Hayaller Ömer, Gerçekler Cihan
Sezon: 1 Bölüm: 25

Cihan’ın “Bıçak kemiğe dayandı,” serzenişi ve sinir kriziyle kaldığımız yerden devam ediyoruz sayın seyirciler. Ömer’in kurtuluşundan sonra, Cihan’ı Gülfem’in değil, Gülru’nun böğrüne basması oldukça acı ama bir yandan da iç gıdıklayıcıydı. Bütün bu sinir krizinden ve olaylardan sonra Cihan’ın kliniğe yatırılma teklifine Gülfem şiddetle karşı çıktı. Öte yandan bu son bölümdeki büyük olaylardan sonra Gülfem kardeşini Duygu cadalozuyla evlendirmeyecek, yem etmeyecek anladık. Kapıdan kovmalar, rest çekmeler ooo havada uçuştu. Cihan ise Gülru, ”Ben Ömer’e aşığım,” konuşması yapana kadar evlilik hayallerinin peşinde koştu.

 Yonca’nın sürekli bıdı bıdı etmesi, Taner-Çiçek peşinde Sherlock’culuk oynaması bize nasıl gına getirdiyse Gülfem’e de aynen öyle fenalık bastı. ”Sana ne birliktelerse, mutlularsa bırak öyle kalsınlar,” lafından sonra Gülfem ile uzun süredir ilk defa aynı fikirde olduğumu fark ettim. Hey haaat! Kader işte. Kaderde Gülfem’le aynı fikirde olmak da varmış. :) Ama fotoğrafları da cukkalayıp Cahide’ye pazarlamaktan kendini alıkoyamadı. Yonca’ya ise kelimelerimin kifayetsiz kaldığını hep söyledim. Bir de Çiçek’e musallat oluyor ya! Arkadaşım sen çok mu iyisin, hoşsun, hiç mi hata yapmadın? Sanki bana Uganda Başbakanı’ndan çocuk aldırdı. Sen değil miydin Taner’den hamile kalan? Rahat bıraksana çocukları!

Süper ikili.

Cahide’nin daha önce yaptığı planlardan ağzı daha tam yanmamış ki, Salih baba için de bir plan yaptı. Ömer’in güvenini kazanacağım derken, hepten evlatsız kalacak haberi yok. Gülfem de verdi gazı, verdi gazı. Amaaaan sabahlar olmasın. Açılın çılgın Cahide geliyor! Ayrıca neden bölüm etiketinin #gülfeminplanları olduğunu anlamadım. Yani tamam, Gülfem Cahide’nin fikirlerini adeta körükleyerek hayata geçirmesinde bir mutfak tüpü kadar gaz verdi ama planlar resmen Cahide’nin planlarıydı. Ayrıca daha önce aynı etiket kullanılmıştı. Anlayamadım.

Boşan şu adamdan Mebrure, yalvarırım.

Şevket abimizse kayışını koparan bir diğer karakter. Mebrurenaz’ı uçurumun kıyısına götürüp ödünü patlattı. Ah Şevket ah! Cahide Sultan’ı da alıp, başka bir dünyaya gitseniz olmuyor mu yani? Anası ayrı, kendisi ayrı. Hiç kötü karakter sevmem değil ama bu tarz kötüleri sevmem. Alttan alttan ısıracak, akıllı davranacak. Bakınız: Gülfem Sipahi. Böyle hede hödöyle, yok efendim tenhada kıstırmalarla, merdivenden-uçurumdan yuvarlamalarla kötü olunmuyor. Ah Mebrure’nin yerinde ben olacaktım ki bak o Şevket bunları yapabiliyor muydu!

 Bu arada Mert çok güzel parlamıştı Gülru’yu kaçırdığı bölümde ve çok konuşulmuştu, baya alkış toplamıştı. O kadar güzel bir dönemden sonra tabii ki aynı parlaklıkta devam edemezdi ama nedense 2. plana atıldı.  Neyse kendisini daha çok görmek isterim diyerek devam edeyim. (Yazar burada Mert’e daha önce ne kadar çok sövdüğünü hatırlamak istememiştir. :))

”Benimle evlenir misin Gülru?”

Teklif almadan evlenenler bakmasın!

Gülru ise yeni işinde Gülfem ile karşı karşıya geldi bile. Havayolu şirketinin kostümleri için Gülfem’in her sene kazandığı ihalede karşı karşıya gelecekler. Yani Gülru, kariyer yolunda da Gülfem ile ilk defa çatışacak. Bu hafta gördüğümüz Gülru en beklediğimiz, en iyi, en tuttuğunu koparan cinstendi. Tebrikssss. Bırakalım Gülfem’i bir kenara bir kaç haftadır Ömer’in yaptığı sürprizler aldı başını gidiyor. Bu hafta da arabada bir evlenme teklifi, ardından sahilde beyaz konseptli ve şampanyalı kutlama. Hem de en hızlısından. Gerçekten hızlısı bu kadarsa, daha düşünülmüş versiyonu nasıl olur bilemedim. Hanımlar, beylere bu sahneleri izletin ve ufuklarını açın, benden söylemesi. Gülru’nun Ömer ile ilgili tüm hayalleri gerçek oluyor. Ama diğer yandan da bir Cihan gerçeği var ki o acı bir gerçek. Gülru’nun Ömer’e âşık olduğunu duyan Cihan, Gülru ile kendisini odaya kilitledi. İşte gerçek Gülru! Hadi bakalım şimdi ne yapacaksın?

Damat Ömer.

"Ömer yapma, babamın kalbi var!"

Ve nakavt!

Daha önceki yazılarımı okuyanlar bilir. Salih babanın bu kadar olay üstüne nasıl ölmediğini, sürekli kalbinin tekleyip durduğunu, her şeyin ortaya çıkıp komple kalp krizi geçirmesi gerektiğini söyleyip durdum. Hatta ”Ölse de #ömru artık bir araya gelse,” bile demiştim. Evet dedim! Ama şimdi çok pişmanım. Ben nereden bileyim Salih babanın öyle ya da böyle, Cahide’nin oyunlarıyla da olsa Gülru ve Ömer’in evlenmesine izin vereceğini. Bilemezdim. Bilemedim onu ben! Adamı resmen söyleye söyleye öldürdüm. Yaza yaza gömdüm adamcağızı. Arada geçen konuşmadan sanki Gülru babasının ölümünden Ömer’i sorumlu tutacakmış gibi sezdim. Onu haftaya anlarız. Ahh Gülru da ”Babaaaa!” diye haykırmasın mı? Hepten bir fena oldum. Şimdiyse aldı beni bir tasa. Salih baba öldü, Yener babalık taslayacak. Alacak eline boruyu. Düttürüdü düttürüdü! Uğraş dur. Öbür yandan Gülfem. Kapı önüne koyabilir. Ayyy! Gülfem kovarsa, Yonca hepten pisleşecek. Buradan çıkardığım ders; gerçekten evrene olumlu mesajlar yollayın!

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR