Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Hadise ağlamasın, reklamlar baymasın
Sezon: 3 Bölüm: 7
 
O Ses Türkiye’de haftalardır süren takım oluşturma faslı bitti. Her jüri üyesinin takımı belirlendi. Şimdi jüri üyelerinin takımlarındaki yarışmacıları birbiriyle yaptıkları düet sırasında gösterdikleri performansa göre eledikleri düello bölümüne geçildi. Akış olarak şöyle ilerliyor; jüri üyeleri düet yapacak yarışmacılara seslendirecekleri şarkıyı bildiriyor. Ardından yarışmacılar eğitmenleri, vokal koçlarıyla birlikte çalışıyor. Düello gecesinde şarkılarını söylüyorlar. Jüri üyesi içlerinden hangisi ile devam etmek istediğine karar veriyor. Elenen yarışmacılar ise diğer jüri üyeleri eğer onlarla çalışmak istediğini söylerse, o zaman diğer jüri üyesinin takımına giriyor. Kimse elenen yarışmacıyı seçmezse, o zaman yarışmadan ayrılıyor.

Dekor, ışık, ses oldukça başarılı. Yarışmacılar boks ringini andıran sahneye sağdan ve soldan giriyorlar. Tıpkı bir boks karşılaşmasındaki gibi sağ ve sol köşelerde de kırmızı üzerine yarışmacıların ilk adı yazıyor. Şarkı bittiğinde tüm jüri üyeleri yorumlarını yapıyor ve nihai kararı takımlarına dahil oldukları jüri üyesi yapıyor. Seçilen yarışmacının ailesiyle birlikte zaferini kutlaması ve kaybedenin jüri tarafından teselli edilmesi, ardından ekibe ve jüri üyelerine bu fırsatı tanıdıkları için teşekkür etmesi de yine akışın bir parçası. Bu arada düello bölümünün sunucusu da Alp Kırşan.

Tüm düelloları tek tek anlatmayacağım. Ama ilk bir fikir vermesi açısından nasıl bir seyir izlediğini size kısaca anlatacağım. Ardından gecenin önemli anlarına değineceğim. İlk düelloya katılacak olan takım Ebru Gündeş’indi. Ayda ve Elvan, Sezen Aksu’nun Geçer şarkısını söylediler. Bu arada yarışmacıların kıyafetlerine de ayrıca özen gösterildiği dikkatimden kaçmadı. Her ikisi de gayet modern görünüyordu, hiçbir abartı yoktu. Ebru Gündeş, Elvan’la devam etme kararını aldı ve Ayda elendi. Hadise’nin ekibinden Melike ve Petek düelloya katıldı. I Kissed a Girl söylediler.  Aslında her ikisi de şarkıya gayet hakimdiler. Ama Hadise, Melike’yle birlikte çalışmayı seçti. Bence de doğru bir seçim. Melike stil sahibi ve çok batılı görünümlü bir kız.

Murat Boz’un ekibinden Gülnur ve Enes, Harun Kolçak ve Bendeniz’in ünlü şarkısı Elimde Değil’i söylediler. Gülnur 90’ların bu ünlü şarkısını bilmediğini, ilk kez burada duyduğunu söyledi. 16 yaşında olabilir ama insan merak eder biraz müzik dinler, bilemedim. Zaten sahnede de çok heyecanlıydı, bir türlü havaya giremedi, adeta bir kazık gibi durdu. Ve neticede Gülnur elendi; Enes, Murat Boz’la devam ediyor. Gülnur’un önünde uzun yıllar var nasılsa, bu uzun hazırlık sürecinde umarım bol bol müzik dinler ve ilerler.

Gökhan Özoğuz’un ekibinden ise, Burcu, Savaş ve Müge düelloya katıldı. Let the Sunshine In söylediler. Gökhan kararını vokal koçuna danışarak aldı. Müge’yle devam edecek. Bu arada Hadise diğer jüri üyelerinin elediği iki yarışmacıyı ekibine aldı. İkisi de aslında gayet vasat yarışmacılar. Üstelik bu sene Hadise’nin ekibi zaten çok vasat. Neden batan geminin mallarına talim ettiğini hiç anlamadım. Gecenin en dikkat çekici anı Ebru Gündeş’in Tuğçe Gendigelen (ultra hırslı, yerli Shakira gibi, ultra uzun saçlı, mega özgüvenli yarışmacı), Sevil & Sevinç (ikizler) ve Özden Çavuş’un Demet Akalın’ın Türkan şarkısını söylemeleriydi.

Ebru Gündeş, yarışmacıların kendilerini gösterebileceği, çok kolay söylenebilen doğru bir şarkı seçmiş.  Tuğçe Gendigelen bu düet sırasında farkedilebilmek için öyle hırslı hareketler yaptı ki, bir an diğer yarışmacıların hepsini yiyecek sandım. Farklı olduğunu ispatlamaya çalışmasını, bu yarışmayı kazanmayı çok istediğini anlıyorum. Ancak bir sanatçıda bunların yanında uyum, yumuşaklık, gerçeklik de olması gerekiyor. Bu konularda ne yapacak çok merak ediyorum. Özetle, Tuğçe diğer arkadaşlarını ezdi geçti ve tabii ki Ebru Gündeş onunla devam etmeye karar verdi.

Düello gecesinin en baygon zamanları ise Hadise yüzünden yaşandı. Hadise ekibinden Esra ve Bade’nin düellosu sonucunda, hangisiyle birlikte çalışacağının kararını verirken ekran başında benim gibi bir sürü insana fenalık geçirtmeyi başardı. Esra’nın provalar sırasında nasıl da grip olduğunu, titreyerek geldiğini, provayı kısa kestiklerini, evde dinlenmesini söylediklerini anlattı. Bu konuşmanın sonucunda zaten hepimiz  Hadise’nin Esra’yı şutlamaya çalıştığını anladık. Kamera Esra’nın dolmuş gözlerine odaklandı, Hadise “Ağlama, karşımda biri ağlarsa ben de ağlarım… duygu,” gibi konuşmalar yaparak içimi kıydı. Sonunda Bade ile devam edeceğini hüngür hüngür ağlayarak söyledi. Pardon ama Hadise, biraz timsah gözyaşı değil mi bunlar? Ayrıca ne gerek var bu kadar keyfimizi kaçırmaya? Sonuçta bir şov programı bu, birini seçeceksin diğerini eleyeceksin. Kanımızı çekmenin ne gereği var?

Son olarak, dün gece bu programı reklamlardan dolayı o kadar zor izledim ki. Beş dakika program, 20 dakika reklam verilir mi? Neredeyse beş dakikada bir reklam verdiler. Eğer Ekranellacılara söz vermemiş olsam kesinlikle izlemezdim. İnsanın tüm izleme zevkini kaçırıyor, ne olur bir daha böyle bu kadar sık reklam yayınlanmasın.
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR