Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Gözünle görmediğin şeye inanma
Sezon: 1 Bölüm: 10

“(No: 16) – Anslo Garrick”

The Blacklist’in geçen bölümünde listenin 16 numaralı adamı Anslo Garrick’i işlemiş ama bitirememiştik. Bu sefer Red avcı değil av olduydu, Anslo FBI’ın inine girdi ve Red’i ele geçirmeye çalıştı. Bu bölümde de ‘eğer yersen’ misali konuyu kapatıverdik. Cevap verdikleri kadar soru ortaya çıkarmış olabilirler. Şaşırdım mı? Of course not. (Tabii ki hayır.) O zaman gelelim bölüme. Öncelikle:

* Geçen bölümde hikaye yarım kaldığı için dizide ilk kez ‘Previously on The Blacklist ile giriş yaptık. Ama o neydi öyle? O lafı söyleyen adam ekibin başındaki Harold Cooper’ı oynayan adamdı, değil mi? Karıştırmıyorum herhalde. Eğer oysa bu adamın ses tonu bu bölüm de dahil olmak üzere neden bana uyuz uyuz geliyordu hep? Alıcılarımla falan oynayacağım.


”Ölüme giderken İhlas Suresi okuyan adam ölmedi.”

Geçen bölümün sonunda Dembe’nin ölüm sahnesine dayandığımızda ekranı zamanında kararttıklarından ve duyduğumuz silah sesinden dolayı adamın ölmüş olabileceğini çıkarmıştım. Hatta “Bu adam neden Kelime-i Şehadet değil de İhlas Suresi’ni okudu ki?” dediydim. Sonuç? Tabii ki ölmedi. Zaten böyle şeylerden hiç ölüm de çıkmıyor. O silah sesi Liz’in yakalandığı adamın ölümüyle ilgiliymiş. Demek ki neymiş: Gözünle görmediğin şeye inanma! Yazdım bir kenara.

‘Hannibal Kafesi’nin’ içinde Donald ile sıkışıp kalan, bir de neredeyse ameliyat yapıp onu kurtaran Red, ilk bölümde çıkmamak ya da ele geçmemek için o kadar uğraşıldıktan sonra, her zamanki gibi konu Elizabeth’in tehlikeye düşmesine gelince gardını indirip Donald’ı zorlayarak kodu öğrendi. Aslına bakarsak tam ‘Romeo’luk’ birisi de... Bölümü izleyenler anladı beni.

“Merak etme, sen başrolsün. Seni öldürmezler.”

Sonrası malum. Başta ufak engeller çıksa da başladılar aramaya. Buldular mı? Buna da hayır. En sonunda “Bundan sonra Kara Liste’deki tek hedefiniz Raymond Reddington” ile ihale kapanmış oldu. Ben de ‘Arayın bakalım. Bunca sene içinde buldunuz, bundan sonra da bulursunuz’ dedim. Pişman değilim. Ama arama çalışmaları zevkliydi en azından. Daha doğrusu Liz’in karşı dairesinin ‘temizliğini’ yapan kadını izleyince ‘Tamam, bu olmuş’ dedirtti.

Bir an Aram’ın Liz’e verdiği adres onun ev adresi çıkacak diye tırsmadım da değil. Neyse ki karşı komşuydu. Böylece şu illet kamera konusunu da kapatmış olduk. Teşkilat mı dinliyor acabaya kadar vardırdığım komplo teorilerim, Red’in peşindekiler olduğu ortaya çıkınca dağıldılar. Red’in elinde nasıl bir koz varsa artık, adamlar durumu kontrol altına almak için FBI’ya girip Red’i ele geçirdiler.

“Havasız kaldılar herhalde.”

Bundan sonrası bana göre ya da bence Red’e göre ‘savaş’ demek. Kolay olmayacaktır ama hazır FBI’ın kontrolünde de değilken bu işi bitirmek ya da kontrol altına almak için uğraşacaktır. Tabii Elizabeth’in onun zayıf noktası olması planlarını ne kadar baltalayacak göreceğiz. Bu bölümdeki gibi hangi soruya cevap verseler daha fazlasını ortaya çıkaracaklarsa işimiz var.

# Bölümün sevdiğim diyaloğu: 
 
- Babam sen misin?

- Hayır. Lizzy… kocana dikkat et.

(Kocan batsın senin, dermişim. İçimdeki çocuk öldü bu laf yüzünden. Papağan gibi bunu diyeceğine bir desene şekerim, ne var bu adamda Red?)

# Ek Bilgi: Hiç The Blacklist’te kullanılan silahların ne olduğunu merak etme gereği duydunuz mu? Ben duymadım ama internette dolanırken denk geldim, imfdb.org’da dizideki silahları sıralamışlar. Hatta hangi sahnede kullanıldığına dair birer resim de paylaşıyorlar. İlginizi çekerse bir bakabilirsiniz.

“Unutmadım! Sabırla bekliyorum.”

# Haberiniz Olsun 1: NBC kanalı bizim 4 Aralık’a girmemize birkaç dakika kala The Blacklist için ikinci sezon onayını verdi. Nazar değmesin, dizinin reytingleri o kadar iyi ki 10. bölümde reyting desteği alsın diye sezon başında arkasına koydukarı The Voice ile aynı-hatta azıcık daha yüksek- bir reyting aldı.

# Haberiniz Olsun 2: Sevgili Ekranella’da kısa haber olarak da yer alan bir noktayı ben de her ihtimale karşı ekleyeyim diyorum: The Blacklist yayınladığı Anslo Garrick: Part 2 bölümüyle birlikte 6 haftalık bir araya girdi. Bundan sonraki bölüm 13 Ocak 2014’te. Herkese iyi beklemeler diyerek devamından da bahsedeyim:

Dizi döndükten sonra da yerinde rahat durmuyor ve üç bölüm daha yayınlandıktan sonra üç haftalık bir araya daha giriyor. Bunun nedeni de dizinin yayıncısı NBC’nin Kış Olimpiyatları’nın yayın haklarına sahip olması. Olimpiyatlar bittikten sonra dizi eski gününe ve saatine geri dönüş yapmış olacak.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR