Glee tarzı Lena Dunham.
Benim için neden ak pak bir sezon finaliydi biliyor musunuz? Çünkü artık gerçekten ‘kabak’ tadı veren Girls’e muhteşem bir geçirme yaptı Glee. Rachel’ın Funny Girl galasından sonra bu sefer ciddi ciddi yaralı tayfanın kanlarını akıtan Lena Dunham vardı. Glee de Girls’ün neden sömürü ve başlı başına bir hiçlikten oluştuğunu gördüğü için çok mutluyum. Girls, y kuşağının takılıp kalmacılarını çok güzel ağına düşürdü. Duygusallıktan ve hayata karşı yenilmişlikten beslenen ve bunu yaparken de kesinlikle karşısındakini iyi hissettirmeyen bir politikası var. Tamamen farklı olacağız diye sahte bir kasıntılık bu. Lena Dunham’ın da ‘şişman kızın yakışıklı erkekle yatması’ durumundan prim yapıp şişman kızları kesinlikle küçümsediğini düşünüyorum. Öfkesini böyle çıkarıyor bence. Şişman kızla benim hiçbir problemim yok, Glee’nin ve Ryan Murphy’nin de yok. Hatta o kadar yok ki, Nip/Tuck’ta yıllar önce Christian, Lena Dunham’ın arkasında duramayacağı bir şişman kadınla yatmıştı. Christian, en iyilerinden olduğunu söylemişti ve Christian da erkeklerin en iyilerindendi unutmayalım lütfen. Sonra Glee’de Mercedes ve Lauren Zizes oldukça kendilerine güvenleri olan Mercedes hem Puck’ı hem de Sam’i ağına düşürmüş, Lauren Zizes ise resmen Puck’ı kendisine köle yapmıştı. Erkekler konusunda biraz şanssız olsa da American Horror Story: Coven’ın Queenie’si tam bir özgüven deposuydu. Yani hiçbiri Girls’ün gösterdiği gibi aslında zavallı değillerdi. Girls ise o kadar burnu büyük bir dizi ki, Hannah kesinlikle etrafınızda istemeyeceğiniz, enerji düşüren bir arkadaş; çekemem valla ben o kadar beyin sulandıran kofti dert. Jessa etrafında gördüğü her insansı harekete adeta uzaydan gelmiş gibi bön bön bakar; aynı hepimizin hayatımızın bir döneminde fazla değer verdiği ama çıplak gözle bakıldığında tamamen bir hiç olan insanlardan. Shoshanna ile ilgili pek bir fikrim yok ve Lena Dunham’ın onunla ilgili verdikleri de oldukça klişe; yani onun da bir fikri yok, sırf nemalanmak için yaratmış. Dizinin tek düzgün karakteri Marnie, onu da sevimsiz göstermeye çalışıyorlar. Marnie, Lena Dunham’ın kendisi adına mantıklı bir hayatı olan, yaşamak için hırsı olan insanlara nefretini kusma biçimi bence. Çünkü kendisi asla o gücü doğru yollardan bulamayacak. Glee sezon finalinde hafif Shoshanna kılıklı bir Lena Dunham getirdi. Rachel’ın yeni dizisinin senaristi ve ‘televizyonun dahi çocuğu’ olarak adlandırılıyor. Bu kadar göstere göstere olması çok tatlış değil mi ya? Mary Halloran’ın yani senaristimizin yazdığı senaryolar güya serbest çağrışımla onun yeteneğini ön plana çıkarmak için ama Lena Dunham’ın saçmalıklarının ‘farklı’ gözükmek adına ne kadar klişelerin içinde tıkandığını ve bir şey üretmediğini o kadar güzel ve absürdlük dozu birkaç tık daha fazla gösteriyor ki tadından sarhoş oluyorsunuz. Klişede benim favorim öğrenci ayıran öğretmen gibi davranmasına rağmen Ryan Murphy. Tutacak klişeyi alıyor adam ve onu diziyi izlediğin süre boyunca o kadar farklı bir hale getiriyor ki sonuçta elinde kalan bambaşka bir şey oluyor.
Brittany’yi o kadar çok özlemişim ki Mary’nin senaryosunu beğenmesini bile affedebilirim.
Sezon finalinin en büyük sürprizi tabii ki de Brittany S. Pierce oldu. Ne kadar özlüyoruz ya, delireceğim. Resmen eskilerden birini görünce yüreğim pır pır atıyor. Sugar Motta’nın sesini bile beğenen, pet bardak adına şarkı yazan Brittany tabii ki se Mary’nin yazdığı saçma senaryoları beğenecekti. Glee’de Türkiye’ye yeni gelmiş erasmus öğrencisi tatlılığında dolaşmanı çok seviyorum ya Brittany, çok tatlısın. Bir tek şey hoşuma gitmedi, neden Santana ile ilişkinizi fazla ayağa düşürdünüz? Galiba Glee, 100.bölümde Santana-Brittany ve Quinn-Puck ilişkilerine yaptığı yatırımdan pişman oldu. Lea Michele o sahnelerin aldığı iyi tepkileri kıskandı herhalde. Hayır ben zaten Quinn’in asla Puck ile huzurlu duramayacağını biliyorum, ancak Brittany ile Santana beraber harikalardı. Beraber mutlu olmak Quinn ile Puck’ın tarzı değil ama sizin tarzınızdı.
Benim için neden ak pak bir sezon finaliydi biliyor musunuz? Çünkü artık gerçekten ‘kabak’ tadı veren Girls’e muhteşem bir geçirme yaptı Glee. Rachel’ın Funny Girl galasından sonra bu sefer ciddi ciddi yaralı tayfanın kanlarını akıtan Lena Dunham vardı. Glee de Girls’ün neden sömürü ve başlı başına bir hiçlikten oluştuğunu gördüğü için çok mutluyum. Girls, y kuşağının takılıp kalmacılarını çok güzel ağına düşürdü. Duygusallıktan ve hayata karşı yenilmişlikten beslenen ve bunu yaparken de kesinlikle karşısındakini iyi hissettirmeyen bir politikası var. Tamamen farklı olacağız diye sahte bir kasıntılık bu. Lena Dunham’ın da ‘şişman kızın yakışıklı erkekle yatması’ durumundan prim yapıp şişman kızları kesinlikle küçümsediğini düşünüyorum. Öfkesini böyle çıkarıyor bence. Şişman kızla benim hiçbir problemim yok, Glee’nin ve Ryan Murphy’nin de yok. Hatta o kadar yok ki, Nip/Tuck’ta yıllar önce Christian, Lena Dunham’ın arkasında duramayacağı bir şişman kadınla yatmıştı. Christian, en iyilerinden olduğunu söylemişti ve Christian da erkeklerin en iyilerindendi unutmayalım lütfen. Sonra Glee’de Mercedes ve Lauren Zizes oldukça kendilerine güvenleri olan Mercedes hem Puck’ı hem de Sam’i ağına düşürmüş, Lauren Zizes ise resmen Puck’ı kendisine köle yapmıştı. Erkekler konusunda biraz şanssız olsa da American Horror Story: Coven’ın Queenie’si tam bir özgüven deposuydu. Yani hiçbiri Girls’ün gösterdiği gibi aslında zavallı değillerdi. Girls ise o kadar burnu büyük bir dizi ki, Hannah kesinlikle etrafınızda istemeyeceğiniz, enerji düşüren bir arkadaş; çekemem valla ben o kadar beyin sulandıran kofti dert. Jessa etrafında gördüğü her insansı harekete adeta uzaydan gelmiş gibi bön bön bakar; aynı hepimizin hayatımızın bir döneminde fazla değer verdiği ama çıplak gözle bakıldığında tamamen bir hiç olan insanlardan. Shoshanna ile ilgili pek bir fikrim yok ve Lena Dunham’ın onunla ilgili verdikleri de oldukça klişe; yani onun da bir fikri yok, sırf nemalanmak için yaratmış. Dizinin tek düzgün karakteri Marnie, onu da sevimsiz göstermeye çalışıyorlar. Marnie, Lena Dunham’ın kendisi adına mantıklı bir hayatı olan, yaşamak için hırsı olan insanlara nefretini kusma biçimi bence. Çünkü kendisi asla o gücü doğru yollardan bulamayacak. Glee sezon finalinde hafif Shoshanna kılıklı bir Lena Dunham getirdi. Rachel’ın yeni dizisinin senaristi ve ‘televizyonun dahi çocuğu’ olarak adlandırılıyor. Bu kadar göstere göstere olması çok tatlış değil mi ya? Mary Halloran’ın yani senaristimizin yazdığı senaryolar güya serbest çağrışımla onun yeteneğini ön plana çıkarmak için ama Lena Dunham’ın saçmalıklarının ‘farklı’ gözükmek adına ne kadar klişelerin içinde tıkandığını ve bir şey üretmediğini o kadar güzel ve absürdlük dozu birkaç tık daha fazla gösteriyor ki tadından sarhoş oluyorsunuz. Klişede benim favorim öğrenci ayıran öğretmen gibi davranmasına rağmen Ryan Murphy. Tutacak klişeyi alıyor adam ve onu diziyi izlediğin süre boyunca o kadar farklı bir hale getiriyor ki sonuçta elinde kalan bambaşka bir şey oluyor.
Brittany’yi o kadar çok özlemişim ki Mary’nin senaryosunu beğenmesini bile affedebilirim.
Sezon finalinin en büyük sürprizi tabii ki de Brittany S. Pierce oldu. Ne kadar özlüyoruz ya, delireceğim. Resmen eskilerden birini görünce yüreğim pır pır atıyor. Sugar Motta’nın sesini bile beğenen, pet bardak adına şarkı yazan Brittany tabii ki se Mary’nin yazdığı saçma senaryoları beğenecekti. Glee’de Türkiye’ye yeni gelmiş erasmus öğrencisi tatlılığında dolaşmanı çok seviyorum ya Brittany, çok tatlısın. Bir tek şey hoşuma gitmedi, neden Santana ile ilişkinizi fazla ayağa düşürdünüz? Galiba Glee, 100.bölümde Santana-Brittany ve Quinn-Puck ilişkilerine yaptığı yatırımdan pişman oldu. Lea Michele o sahnelerin aldığı iyi tepkileri kıskandı herhalde. Hayır ben zaten Quinn’in asla Puck ile huzurlu duramayacağını biliyorum, ancak Brittany ile Santana beraber harikalardı. Beraber mutlu olmak Quinn ile Puck’ın tarzı değil ama sizin tarzınızdı.
Glee’de de kötü şeyler oldu ama alt metin hep arabesk olmayan bir umuttu, sezon finaline yakışan beş sezonun en kötü olaylarının ardındaki umut sahneleri.
Looking’in yıldızı Jonathan Groff’tan Glee’nin gelmiş geçmiş en kötü karakteri Jesse St. James’ten Bohemian Rhapsody ve Beth’in doğumu.
Kurt’ün babası Burt’ün ölümden dönüşü ve Finn’in tostundaki İsa’yı yemesi -styling biraz kıro olsa da, en acıklı anlardan biri- ile One of Us.
Keşke olsaydı denilen anlardan biri.
Fragmanda bunu görünce dedim "Olay var, olley eski kimin eli kimin cebinde Glee geri döndü," dedim ama bu da Mary’nin senaryosunda gerçekleşmiş. Olsa çok güzel olurdu bence. O kibir Kurt de belasını bulmuş olurdu. Zaten senaryoyu okuduklarında Britt’in aklına yattı ama Blaine hafif ürktü. Blaine goldstar gay biliyorsunuz, hiçbir kadınla ilişkisi olmadı bir tek Rachel ile küçük bir romance yaşamışlardı öpücüklü, o da tamamen aşk şarkıları söylerken oluşan bir elektriklenmeydi.
Fragmanda bunu görünce dedim "Olay var, olley eski kimin eli kimin cebinde Glee geri döndü," dedim ama bu da Mary’nin senaryosunda gerçekleşmiş. Olsa çok güzel olurdu bence. O kibir Kurt de belasını bulmuş olurdu. Zaten senaryoyu okuduklarında Britt’in aklına yattı ama Blaine hafif ürktü. Blaine goldstar gay biliyorsunuz, hiçbir kadınla ilişkisi olmadı bir tek Rachel ile küçük bir romance yaşamışlardı öpücüklü, o da tamamen aşk şarkıları söylerken oluşan bir elektriklenmeydi.
Çirkeflik parayla değil tabii ki de, nasıl da çirkin bir hale gelmiş ağzı.
Evet gelelim gıcık prense. Yani Kurt nasıl bir zalim ayrılığı hakediyor anlatamam. Blaine sırf o üzülmesin diye, June’un ona da gösteride yer verdiği yalanını söyledi ve Kurt bunu da kötü kalbinin karanlığından bir problem haline getirdi. Biliyor musunuz artık Rachel bile daha sempatik bir karakter. Gerçekten dizi tamamen New York ekibine odaklandığından beri Rachel’ı daha çok seviyorum ve Kurt gün geçtikçe itici, gıcık emekliler gibi oluyor. Kesinlikle Blaine’i sevmiyorsun sen Kurt. Çocuğa iyi davranmaya başlamaları da zaten June’un Blaine’deki gerçek cevheri farketmesiyle başlıyor. Kıskançlığını gün yüzüne çıkarmak için Blaine’in bir açığını bekliyordun. Blaine mükemmel bir insan olduğu için ise prince charming’in sırf seni düşündüğü için söylediği yalanını kullandın. Hem böyle hain bir insansın Kurt, hem de komplekslisin. Çünkü Blaine’in senin için iyilik yapması zoruna gitti. Kendini onun karşısında aynı eskisi gibi aciz hissettin. Zaten ben açık açık söyleyemesem de zamanında Blaine’in yılan Sebastian (yeni yeni dizi The Flash’ın Flash’ı) ile çok yakıştıklarını düşünmüştüm.
Evet gelelim gıcık prense. Yani Kurt nasıl bir zalim ayrılığı hakediyor anlatamam. Blaine sırf o üzülmesin diye, June’un ona da gösteride yer verdiği yalanını söyledi ve Kurt bunu da kötü kalbinin karanlığından bir problem haline getirdi. Biliyor musunuz artık Rachel bile daha sempatik bir karakter. Gerçekten dizi tamamen New York ekibine odaklandığından beri Rachel’ı daha çok seviyorum ve Kurt gün geçtikçe itici, gıcık emekliler gibi oluyor. Kesinlikle Blaine’i sevmiyorsun sen Kurt. Çocuğa iyi davranmaya başlamaları da zaten June’un Blaine’deki gerçek cevheri farketmesiyle başlıyor. Kıskançlığını gün yüzüne çıkarmak için Blaine’in bir açığını bekliyordun. Blaine mükemmel bir insan olduğu için ise prince charming’in sırf seni düşündüğü için söylediği yalanını kullandın. Hem böyle hain bir insansın Kurt, hem de komplekslisin. Çünkü Blaine’in senin için iyilik yapması zoruna gitti. Kendini onun karşısında aynı eskisi gibi aciz hissettin. Zaten ben açık açık söyleyemesem de zamanında Blaine’in yılan Sebastian (yeni yeni dizi The Flash’ın Flash’ı) ile çok yakıştıklarını düşünmüştüm.
June ile Blaine’in arasına giren Kurt, yuvan yıkılsın.
Sonra ne oldu dersiniz? Bu hayattaki bütün slutlar gibi Kurt de istediğini aldı. Glee’nin iki gerçek bitch’i var ve bunlardan biri Santana değil. Kurt ve Quinn (ha, gerçek hayatta da Lea Michele tabii ki). Quinn sonuna kadar bu ünvanı haketse ve çok yakışsa da ona, Kurt tamamen pisliğine yani. Her zaman Quinn’in de bütün kötülükleri kabul gördüğü gibi Kurt’ün de bütün kaprisleri kabul gördü. Önce Blaine ile araları düzeltti sonra ise artık hiç gerek kalmadığı halde Blaine’in koskoca June’a emrivaki yapmasına sebep oldu. Yani o kadarına gerek yoktu bence. Bırak sevgili Blaine sen o yolda yürü işte. İlla sahneye Kurt’u de çağırmana gerek yoktu. Kurt de tam bir çıkar insanı olduğu için başka zaman Blaine’in ağzına etmesine rağmen New York sosyetesinin önünde şov yapma fırsatına koştura koştura gitti, sülük. İşin kötüsü June, bütün gerçekçiliğine rağmen, Kurt’e söylediği bütün o doğru sözlere rağmen ikisini beğendi. June gibi bir kadın ne olursa olsun, gerekirse Kurt sahnede Madonna’ya dönüşmüş olsun, asla böyle bir emrivakiyi kabul etmemeliydi. Şimdi kesin Kurt oralardan bir yollar bulup Blaine’i terkeder. Blaine de yaptığı iyilikle kalır öylece. Bu işler böyle çünkü, sıranı başkasına devredersen oyunda yanarsın çünkü kendi hakkını hiçe saymış olursun. Hele sevgililer bu konuda tam bir yılandırlar.
Sonra ne oldu dersiniz? Bu hayattaki bütün slutlar gibi Kurt de istediğini aldı. Glee’nin iki gerçek bitch’i var ve bunlardan biri Santana değil. Kurt ve Quinn (ha, gerçek hayatta da Lea Michele tabii ki). Quinn sonuna kadar bu ünvanı haketse ve çok yakışsa da ona, Kurt tamamen pisliğine yani. Her zaman Quinn’in de bütün kötülükleri kabul gördüğü gibi Kurt’ün de bütün kaprisleri kabul gördü. Önce Blaine ile araları düzeltti sonra ise artık hiç gerek kalmadığı halde Blaine’in koskoca June’a emrivaki yapmasına sebep oldu. Yani o kadarına gerek yoktu bence. Bırak sevgili Blaine sen o yolda yürü işte. İlla sahneye Kurt’u de çağırmana gerek yoktu. Kurt de tam bir çıkar insanı olduğu için başka zaman Blaine’in ağzına etmesine rağmen New York sosyetesinin önünde şov yapma fırsatına koştura koştura gitti, sülük. İşin kötüsü June, bütün gerçekçiliğine rağmen, Kurt’e söylediği bütün o doğru sözlere rağmen ikisini beğendi. June gibi bir kadın ne olursa olsun, gerekirse Kurt sahnede Madonna’ya dönüşmüş olsun, asla böyle bir emrivakiyi kabul etmemeliydi. Şimdi kesin Kurt oralardan bir yollar bulup Blaine’i terkeder. Blaine de yaptığı iyilikle kalır öylece. Bu işler böyle çünkü, sıranı başkasına devredersen oyunda yanarsın çünkü kendi hakkını hiçe saymış olursun. Hele sevgililer bu konuda tam bir yılandırlar.
Quinn’in kazadan sonra okula ilk gelişi (o zamanlar sakat numarası yapmadığı gerçekten sakat olduğu için dokunaklı; gerçi ben fake ‘ilk kez yürüme’ sahnesinde de ağlamıştım) ve gerçek bir survivor şarkısı.
Herkesin ayrıldığı The Scientist.
En özlenen şeylerden biri de Britt dansı, Mike Chang de isteriz.
Mercedes ise New York ekibine dahil olmasına rağmen sezon boyunca ana kadroda tanıtılmadı biliyorsunuz. Bunun sebebi gidecek olmasıymış. Turneye çıktı ve bence önümüzdeki sezon o da sadece bir iki bölüm, büyük ihtimal finale denk gelir. Brittany ile beraber turneye çıktılar, Santana da bir süre sonra onlara katılacakmış. Albümde onun da kontratı vardı biliyorsunuz. Kariyerinde başarılar diliyorum Mercedes’e ve aşk hayatına geçiyorum.
Sam, sammy, samuelo, sammytaiko...
Sam’i o ilk geldiği Justin Bieber’ın küçüklük saç modeliyle bile sevmiştim ben. June Dolloway yetenek avcısıysa biz de bu işlerden az çok anlarız yani. Onun yüreyen bir sex machine olduğunu anlamak zor değildi. Daha önce demiştim zaten dizide lezbiyen, biseksüel, heteroseksüel kadınların ve gaylerin hepsiyle arasında bir şey oldu. Sezon finalinde de bir başka sex machine olan fotoğrafçı kadınla engellenemez çekimini izledik. Blaine ve Artie Sam’i bir köşeye çekip, Mercedes’in turneye çıkınca ilişkilerine ne olacağıyla ilgili konuştular; Rachel, Kurt ve Brittany de Mercedes ile. Çok çok güzel bir klişe kadın gider ve erkek ihtiyaçları için aldatır evet ama ben bu sahneleri gözlerimi devire devire izledim, dedim kendi kendime "Finn öldü ve uzun mesafeli ilişkiler bitti mi yani?" ama sonra ne oldu, Sam fotoğrafçı kadınla öpüştü. Hem de daha Mercedes turneye çıkmadan. Dedim işte gerçekçilik bu, bir anda olur o. Uzun uzun konuşmakla ne kimseyi uzun mesafeli ilişkinin batacağına inandırabilirsin ne de süreceğine. Ama Glee değişik ters köşeleri seviyor. Sam sadece öpüşmüş o kadınla, hemen gözleri yaşlı kaçmış o stüdyodan. Bu da ‘erkeklerin ihtiyacı ama’ olayına güzel bir taş oldu. Tutan tutar yani, kılıfa gerek yok. Sam, Mercedes’e bu durumu itiraf etti tabii ki ama olay bir aldatma olarak kabul edilmese de ayrılıkla sonuçlandı, olması gerektiği gibi.
Sam’i o ilk geldiği Justin Bieber’ın küçüklük saç modeliyle bile sevmiştim ben. June Dolloway yetenek avcısıysa biz de bu işlerden az çok anlarız yani. Onun yüreyen bir sex machine olduğunu anlamak zor değildi. Daha önce demiştim zaten dizide lezbiyen, biseksüel, heteroseksüel kadınların ve gaylerin hepsiyle arasında bir şey oldu. Sezon finalinde de bir başka sex machine olan fotoğrafçı kadınla engellenemez çekimini izledik. Blaine ve Artie Sam’i bir köşeye çekip, Mercedes’in turneye çıkınca ilişkilerine ne olacağıyla ilgili konuştular; Rachel, Kurt ve Brittany de Mercedes ile. Çok çok güzel bir klişe kadın gider ve erkek ihtiyaçları için aldatır evet ama ben bu sahneleri gözlerimi devire devire izledim, dedim kendi kendime "Finn öldü ve uzun mesafeli ilişkiler bitti mi yani?" ama sonra ne oldu, Sam fotoğrafçı kadınla öpüştü. Hem de daha Mercedes turneye çıkmadan. Dedim işte gerçekçilik bu, bir anda olur o. Uzun uzun konuşmakla ne kimseyi uzun mesafeli ilişkinin batacağına inandırabilirsin ne de süreceğine. Ama Glee değişik ters köşeleri seviyor. Sam sadece öpüşmüş o kadınla, hemen gözleri yaşlı kaçmış o stüdyodan. Bu da ‘erkeklerin ihtiyacı ama’ olayına güzel bir taş oldu. Tutan tutar yani, kılıfa gerek yok. Sam, Mercedes’e bu durumu itiraf etti tabii ki ama olay bir aldatma olarak kabul edilmese de ayrılıkla sonuçlandı, olması gerektiği gibi.
Rachel’ın kameraya gözlerini dikerek bakmasıyla sezona veda etmemiz beni azıcık ürküttü.
Mercedes, Britt ile turneye, Sam Ohio’ya geri döndü evet. Artie, Blaine ve Kurt New York’ta peki ya Rachel? Yeni dizisi için L.A.’e gidiyor ama gitmeden yaptığı bir iş var. Girls parodisi Mary’e umut kavramını ve mutlu olmayı öğretti. Bu kadar romantik değilim kesinlikle ama zatenGlee’nin bahsettiği de bu değil. Glee’de de bir ton kötü olay oldu, kimi öyle kaldı kimi sonradan iyi oldu ama asla bir yerleri acıyan insanları acılarıyla baş başa "Ne kadar haklı," diye bırakmadılar. Ne kadar kötü hale gelmiş bir dizi olsa da asla bunu yapmadı. Başlangıç amacını her zaman korudu. Şimdi 2015’te uzun bir aradan sonra kısa bir final sezonuyla geri dönecek. Planlandığından erken bir final bu; hem sezon olarak hem de bölüm sayısı olarak. Planlanan yedi sezon ve her sezon 22’şer bölümdü ama bu elde kalanla önümüzdeki sezon güzel bir final sezonu olacak eminim.
Finn’in anısına Seasons of Love.
Mercedes, Britt ile turneye, Sam Ohio’ya geri döndü evet. Artie, Blaine ve Kurt New York’ta peki ya Rachel? Yeni dizisi için L.A.’e gidiyor ama gitmeden yaptığı bir iş var. Girls parodisi Mary’e umut kavramını ve mutlu olmayı öğretti. Bu kadar romantik değilim kesinlikle ama zatenGlee’nin bahsettiği de bu değil. Glee’de de bir ton kötü olay oldu, kimi öyle kaldı kimi sonradan iyi oldu ama asla bir yerleri acıyan insanları acılarıyla baş başa "Ne kadar haklı," diye bırakmadılar. Ne kadar kötü hale gelmiş bir dizi olsa da asla bunu yapmadı. Başlangıç amacını her zaman korudu. Şimdi 2015’te uzun bir aradan sonra kısa bir final sezonuyla geri dönecek. Planlandığından erken bir final bu; hem sezon olarak hem de bölüm sayısı olarak. Planlanan yedi sezon ve her sezon 22’şer bölümdü ama bu elde kalanla önümüzdeki sezon güzel bir final sezonu olacak eminim.
Finn’in anısına Seasons of Love.
Glee klübünün kapatılması üzerine son Don’t Stop Believin coverı.