Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Gidemeyiş ve itiraflar
Sezon: 1 Bölüm: 13
Bir gidemeyişin öyküsü.
 
Kurt Seyit ve Şura’nın ilk sezonunu iyisiyle ve kötüsüyle geride bıraktık. Seyit ve Şura için bir gidemeyişin hikâyesi, Celil ve Güzide için de bir itirafın hikâyesiydi sezonun son bölümünde bizlere sunulan. Her ikisi de çok güzel ve yerinde işlendi bana kalırsa. Seyit ve Şura’yı olgun bir ayrılık konuşması yaparken bırakmıştık geçtiğimiz hafta, bu hafta da kaldığımız yerden devraldık ve konuşmanın devamına şahit olduk. Şura, Seyit’in babasının vasiyetini geç de olsa yerine getirmek için kendisinden ayrıldığını düşünürken Seyit, Şura’ya olan ihanetini unutamıyordu ve Şura’yı yanında tutmanın O’na haksızlık olacağını düşünüyordu. Hem O’na, hem kendisine… Derken Seyit ve Şura yollarını ayırmaya karar verdiler lakin onlar da biliyordu bunun bir son olmadığını, Şura’nın bir türlü arkasını dönüp gidemeyişinden de belliydi aslında her şey. Yüzük bahaneydi, Şura arkasını dönüp Seyit’ten duyamadığı “Gitme!”yi duymayı bekliyordu. Yüzüğü bıraktı Şura fakat izini silemedi elbet. Ve bu an bir silah sesiyle hüznünün yerini korku ve endişeye bıraktı. Şura, Seyit’in düşmanlarından birinin kurşunuyla vurulmuştu ve bu Seyit’in Şura’dan uzak durmasının ne kadar doğru olduğunu adeta kanıtlar gibiydi. Seyit var olduğu sürece Şura’ya yararından çok zararı dokunacaktı, herkes böyle düşünüyordu. Fakat her zaman olduğu gibi herkes Şura’nın “iyiliğini” düşünürken kimse Şura’ya fikrini sormuyordu.

Bakmayın Şura’nın “Ben bu yüzüğü istemiyorum,” demesine. Yüzük bahane… O hala Seyit’in “Kal” demesini bekliyor.
 
Ve maalesef ki imkânsızı bekliyor.
 
Tina, sen bu çocukların önündeki en büyük engelmişsin de haberimiz yokmuş. Perişan ettin ikisini de.
 
Tina, Şura’nın perişan halini gördüğü halde O’nu hala Seyit’ten uzak tutmaya çalışıyordu. Seyit ve Şura birbirleri olduğu sürece iyi olacaklardı ama Tina İstanbul’da olduğu sürece iyi olmayacaktı. Tina, kendisine yeni bir hayat şansı sunmak için Şura’yı Seyit’le olan hayatından çekip koparmaya çalışıyordu. Evet, Seyit’in ihaneti affedilemezdi. Seyit’in de dediği gibi; Seyit, Şura’ya inanmayarak ve güvenmeyerek ihanet etmişti. Ama cezasını da çok ağır bir şekilde ödedi. Kendisini hala affetmesem de içim yumuşadı.

Şura, Seyit’in aklına girip o mektubu yazdırdığını öğrenince ne yapacaksın?
 
Bu vedanın sebebinin sen olduğunu öğrendiğinde?
 
Seyit, o paralarda birlikte geçmişine dair ne varsa savurdu denize.
 
Bu hafta belki de Seyit’in bireysel olarak izlediğimiz ender bölümlerdendi. Nişanlarını ve saatini satan Seyit, geçmişinden de tamamen vazgeçiyordu. Tüm hatıraları, o görkemli yaşamını kendisine hatırlatacak her şeyi öylece gerisinde bırakmanın ağırlığını yaşıyordu. Bu hatıralardan en değerlisi de Şura idi ve Seyit, O’ndan vazgeçtiği sürece herkesten ve her şeyden vazgeçebilirdi. Seyit denize paralarla birlikte Şura’yı, geçmişini, ailesini ve elinde kalan diğer her şeyi savurdu. Artık hiçbir şekilde geri dönüşü yoktu, yeni hayatından hiçbir yere kımıldayamazdı.

Güzide, Celil’den kaçışın çaresini ölümde buldu.
 
“Günah olduğunu, imkânsız olduğunu bile bile her gün seni severek ölüyorum.”
 
“Bu aşk herkes için mutsuzluk…”
 
Celil ve Güzide için itirafların bölümüydü dedik. Güzide’ye ısınmak benim için gerçekten çok zordu çünkü Tatya Celil için olduğu gibi benim için de çok kıymetliydi. Hem kitaptan gelen bir karakterdi ve O’na alışmıştım hem de Celil ile aralarında olan aşka fazlasıyla inanmıştım. Fakat bu hafta Celil ile Güzide arasındaki o kimya çok hoşuma gitti ve beni heyecanlandırdı. Güzide’nin artık dayanamayarak Celil’in gözlerinin içine bakarak O’na olan aşkını itirafı gerçekten çok güzeldi. Celil’in içinde yaşadığı gelgitler ve kendisine bile itiraf etmeye korktuğu şeyi Güzide ve Seyit’e itiraf ederken yaşadığı zorluk da çok güzel işlenmişti. İkisi arasında çok güzel bir imkânsızlık oluştu. Güzide için bundan sonrası çok daha zor olacak, sanıyorum ki yeni sezona dair beni en çok heyecanlandıran şey de bu. Güzide ve Celil’in gerçek manada birbirlerine karşı koyamadıkları ve birbirlerine teslim oldukları o anı görmeyi çok istiyorum. Yasak ve imkânsız olan her şey gibi bu da bir hayli ilgimi çekiyor.

Güzide’nin kâbusu olan şeyler, Alya ve Celil’in aklının en ufak köşesinden dahi geçmiyor.
 
Alya’nın ise bir tek kanatları eksik. Celil ile beraber mükemmel bir ikili oldular, şu an için dostlukları şahane ama ben hala ısrarla bunun dostluktan ibaret kalacağını düşünmüyorum. Celil’in Alya’ya yaptığı onca iyilikten sonra ben ekran karşısında kayıtsız kalamazken Alya da hiçbir şekilde kayıtsız kalamayacaktır diye düşünüyorum. Tercihim Güzide’den yana olmakla birlikte bir Alya-Celil-Güzide aşk üçgenine de asla hayır demem.

Seyit’e Şura’yı Murka dahi unutturamadı Ayşe, sen kimsin pardon?
 
Ayşe’nin kendine olan güveni beni benden alıyor. Yalanının ortaya çıkmış olmasına rağmen hala aynı kibirli duruşu sergileyebiliyor. Sıfır utanç. Utanmadığı gibi Celil’i tehdit dahi edebiliyor. Lola’yı nasıl sevemediysem seni de öyle sevemeyeceğim Ayşe.

Lola’nın düşüşü.
 
Ah Petro, zorla güzellik olmaz sen hala anlayamadın.
 
Sezonun son oyunu da elbette ki altın kötümüz Petro’dan geldi. Petro daha yaptıklarının yarısı bile bilinmemesine rağmen hemen herkesin nefretini topladı fakat hala pes etmedi. Petro’dan da aynı inançla entrikalarına devam etmesini beklerdim zaten. Ben ki kötü adamlara her daim hayran olmuş bir kişiydim Petro sezon boyunca yaptıkları ile beni bile yordu. Olsun, biz kendisini böyle de sevdik. O sempatik gülüşün altında sakladığı şeytanı zekâsı ile hayran olduk Petro’ya. Oynadığı son oyun da yine kendisine yaraşır cinstendi. Tabir-i caizse bir taşla iki kuş vurdu. Hem Lola’dan kurtuldu hem de Seyit’i Şura’dan uzaklaştırdı. Petro’nun yaptıkları yapacaklarının teminatı, yeni sezonda da hız kesmeden devam edecektir.

Tina’ya da böylece veda ettik. Bakımlı kadın vesselam, ölürken bile kendisini belli etmiş.
 
Tam her şey bitti derken yaptılar yine yapacaklarını.
 
Bakalım Seyit, bu tuzaktan nasıl kurtulacak. Celil’den çok şey bekliyorum.
 
Tam her şey yoluna girdi ve Seyit ile Şura arasındaki buzlar çıkan yangının ateşi ile eridi derken Petro ve Billy’nin tuzağı iki sevgiliyi tekrar ayırdı. Öte yandan diğer tarafta da Tina’nın ölümüyle karşılaştık. Tina ile vedalaşan Nermin Bezmen’in yeni sezondaki yolculuğu karşımıza yeni ve güzel karakterler çıkaracaktır. Sabırla yazıları okuyan herkese teşekkürü bir borç bilirim. Kısmetse Kurt Seyit ve Şura’nın yeni sezonunda görüşmek
üzere…
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR