Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Gerçek güzel köylü kim?
Sezon: 1 Bölüm: 3

Gül’ün saçlarının kezo olduğu yalan değil.

Bu yazın en iddialı dizilerinden olan Güzel Köylü’de bundan sonra her hafta buluşacağız gibi. Önce ilk iki bölümde neler oldu bir hatırlayalım. Gül şehir hayatından bıkıp -aslında esas sebep sevgilisinin kendisini aldattığını düşünmesiydi, her zaman esas sebep bir erkektir- Güzel Köy’e taşınıyor, babaannesi olma ihtimali olan bir kadının yanına, daha önce klasik romantik komedi tesadüfleriyle karşısına çıkan Cemal ile gözle görülür bir elektrikleri var, Cemal’in Kamuran diye değişik bir belalısı var, köylü tiplemeleri, köylü kurnazı babalar, fena anneler falan filan işte. Çıplak gözle bakınca hikayenin temeli basit bir gayrimeşru esas kız içeren, holding hisseleri ile esas oğlanın nişanı bir olan bir pembe dizi klasiği. Sezonun ana akımı zengin esas kız-fakir esas oğlan çatışmasının yaza taşınması olduğu için pek de böyle değil tabii ki durum. Yazların esas kızı olan Gizem Karaca, bu yaz da karınca gibi çalışıyor. Eve Düşen Yıldırım, Emir’in Yolu (tek eylül sezonu dizisi), Benim Hala Umudum Var gibi dizilerle hep esas kız oldu Gizem Karaca. Tipinin getirdiği bir algıdan dolayı acıların esas kızı olmuyor asla. Hep bir kötü tarafı ya da bir komik yönü oluyor. Burada da saçlarını katı katı gösteren spreyi ile (onun jöle olmadığını umuyorum) ve gerçekçi olmayan bir bilinçle köyde dolaşıyor. Hayır bence insanlar istediklerini giysin, hiç problem yok hatta Gül’ün köydeki kombinlerinin ortama uyumsuz olduğunun vurgusunun yapılması çok saçma ama kızım yani senin de gerçekten sıfır mı o yaşama ilişkin bilgin? Hiç tereddüt de etmiyor ha, hala İstanbul’da gibi. Hatta düşününce daha da az parçalar kullanıyor artık. Kendisini iyice tatilde sanıyor galiba, zaten saçları da Kabak’a tatile gitmiş gibi, pis pis.


Güzel Köylü oluşturulurken modern kadının Anadolu’yu gezdiği yemek programlarından esinlenilmiş olabilir.

Güzel Köylü’de kim tam tam olmuş biliyor musunuz? Berk Cankat, yani Cemal. Biraz smart casual reklam panoları gibi duruyor ama gerçek anlamda pure bir esas çocuğumuz uzun zamandır yoktu. O kadar sıkıldık ki klişe erkek tiplerinden ve onların asarım keserimlerini bir matah sanmalarından, gerçek hayatta kimse etrafında böyle bir arkadaş bile istemez yani. Komik ama karikatürize olmayan jön iyi olmuş. Jeneriğin ilk üçünden bahsetmeyin bana, o ana aşk üçgenini yıllarını oyunculuğa vermelerine göre derecelendirmek gibi olmuş. Mehmet Ali Nuroğlu kesinlikle baş rolü değil yani. Cemal’in Gül’e aşık olması çok normal bu arada. Yaşadığı köyde kendisine benzeyen bir tek var o çünkü. Düzgün sakalları ve fazla golden boy saçlarıyla pek oralı değil gibi. Hatta düşününce Gül bile daha çok o köyden gibi. Neyse ben üzülüyorum Cemal’in kendisini ‘’sevip de kavuşamayanlar’’ kategorisine sokmasına, bunun üzerine ayakları suyun içinde acıklı şarkı isteklerinde bulunmasına. Gül ile ikisi İstanbul’a taşınsınlar, o Cemal’in önü çok açık daha iyilerini bulur (bu arada saçının maşasını yok sayarsan Gül bir güzel aslında). Sonra Gül dönsün yine babaannesinin yanına.

Kaan tahminimden iyi bir karakter bir de kendi gündemini oluştursa çok hoş olacak.

Mehmet Ali Nuroğlu’nun rol seçiminde şüpheliydim ben. Sonuçta adam ne rollerde oynadı ama ilk iki bölümdeki antipatim bitti benim. Yani köy içerisinde eğreti durması ve oradaki insanlarla sıfır beraberlik kurması fikri bana olduğu kadar dizi ekibine de klişe gelmiş olacak ki, Kaan’ı aralara atıp güzel komediler oluşturmuşlar. Kalbi kadar temiz yüreği yüzünden ömrü boyunca mı bilemem ama bir süre bahtsız yaşamaya mahkum Cemal’in arkadaşlarını kapıp ıslak sularda onlarla oynaması ve Cemal’in bozulup gidişi çok güzeldi mesela. Kaan aslında oldukça normal bir insan ama işte kısacık şortuyla olsun, çadırıyla olsun (çadır esprisine gülmedim, sabah sabah neden ayıp olsun?) o ortamda absürd gözüküyor. Yine de ben Kaan’ın başına absürdlüğün açılması gerektiğini düşünüyorum. Köyden birileri lazım ona. Kamuran olabilir ona, hem uzun zamandan sonra aşk deltoidimiz olur. Yine de mantıklı bir sebebi olmadıkça aşırı kutuplaşmaları hiç sevmediğim için Kaan’ı kötü adam olarak yargılamıyorum ama açık açık Cemal’in en azından şehre gelene kadar, yani asıl ulaşması gereken yere gelene kadar Gül ile olmasını destekliyorum.

Evet benziyorlar ama bence gerçek babaannesi değil, esas bağlanma ve duygulu anlar bu gerçek ortaya çıktıktan sonra olacak tabii ki de.

Bu bölüm sonunda kesinleşti gibi ki nine gerçekten Gül’ün ninesi. Kayıp akrabaların kavuşmasından daha çok beni hüzünlendiren bir şey yoktur. Olayın hemen kabul edilmesi kuşak farkının bir değil iki olmasından kaynaklandı galiba. Ben babaannenin benine ‘Rifat’ muhabbetlerine pek güvenemedim. Ha umarım gerçekten torunlarıdır da ama işte ben öyle kameralara baka baka sırıtan karakterlere güvenmem. Dizi karakteri dediğin, değil beraber hareket etmek, senden daha çok şey biliyormuş gibi olmayacak bir kere. Gül’ün kardeşleri ise sonunda köye gelebildiler. Öyle uzaktan uzaktan nereye kadar yani, hayır öyle olacaksa konuk oyuncu olsunlardı yani. Ama neyse içim rahatladı iyi ki geldiler hem Simge Selçuk çok tatlı bir kadın hem de muhtar ile güzel durumları olabilir. Nurten’in hem kocası hem de babası da biraz niyetli gibi ama bakalım.

Nurten kocasını boşamalı bence, ben sevmedim o adamı.

Müsil fazla klişe, Kamuran fazla embesil ama Nurten bir fena değil. O chaotic evil cümleleri bir hoşuma gitti. İki aile arasındaki kombinasyonlar ise herhalde ev hissiyatını vermek için bu kadar çok. Kamuran’ın kız kardeşi ile Cemal’in erkek kardeşi fanfinifinfon, Cemal’in kız kardeşiyle de Kamuran’ın erkek kardeşi. Bu iki üçüncü seviye çiftten benim favorim Cemal’in kız kardeşi ile Kamuran’ın erkek kardeşi olan. Kızın bankalardan gelen mesajlarına ve beddua muhabbetlerine gerçekten güldüm. Nasıl da öğrenmiş ‘banka’ olayını, ahaha. Dizilerde aşşşırı şive sevmiyorum ben. Anne-babalardan ise favorim Cemal’inkiler. Çünkü Cemal’in babası daha samimi bir köylü kurnazı annesi ise daha yılan belli. Kamuran’ın annesi Erdoğan Yaşaran’ın sessiz ama ‘asıl sinsi’ olan annesiydi gerçi ama Cemal’in annesi daha bir kötü gibi yine de.

Yerli halk arasında en sevdiğim Sıddık galiba. Köyün delisi tiplemesi de var ama ona bel bağlanmaması harika.

Güzel Köy’ün yerlisinin bir problemi var. Çok çok laf var ortada. Ben öyle çok konuşmaca sevmiyorum, üstüne böyle her karakterde şive de sevmiyorum. Bazen takip edemiyorum neler konuşuyorlar ama aslında hepsi birbirinden bağımsız konuştukları için benim takip edememem de doğal olabilir. Ha batmıyor tabii ki de; olayın sadece şiveden güldürü sağlamak olmadığı çok belli. Bu yüzden çıkarsızca geldi bana. O şiveyi çıkardığımızda yine komik ama çok konuşma problemini çözmemiz lazım. Bir süre sonra laf üstüne laf oluyor çünkü.

Bu yaz oldukça cesur işler ortaya çıktı Güzel Köylü de onlardan biri. Gizem Karaca kariyerinde biraz stabil bir dönemde ama bundan rahatsız gözükmüyor, işlerinde gayet rahat. Bir de saçlarını daha Gül karakterinin yapabileceği gibi yapsak çok güzel olacak. Mehmet Ali Nuroğlu galiba kötü ağabey rollerindense komediye geçmek istiyor ki çok doğru bir atak ama Güzel Köylü’nün esas çıkışı Berk Cankat olmuş. Cemal gerçekten safoş bakışlarıyla güzel bir komikliğe sahip olsa da Berk Cankat’ta ikinci bir Murat Yıldırım havası var. Diziye adını veren güzel köylünün de o olduğunu düşünüyorum.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR