Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
“Gelsin hayat bildiği gibi!”
Sezon: 2 Bölüm: 54

“Dünyayı güzellik kurtaracak. Bir insanı sevmekle başlayacak her şey” ile meşhur repliğimiz “Sevgi de yetmiyormuş!” arasındaki ince çizgide bir yerdeyiz. Sadrettin ve Begüm’ü izlerken aklıma düşen ilk cümleydi. Sadrettin’i Begüm kurtaracak dedim. Evet, bunu değişik bir yolla yapıyor ve yapacak belki ama birbirlerine tutunmaktan başka bir çaresi olmayan bu iki insan yine birbirlerine duydukları sevgi ile düşe kalka bulacaklar onlar için hazırlanan sonu. Bir çok kez kullanıldı şu meşhuuur replik: “Sevgi de yetmiyormuş. Çok eskiden rastlaşacaktık.” Ayşegül ve Poyraz’a cuk diye oturmuş bir cümle bu. Hep geçtiler bu yolları onlar, Poyraz hep başına buyruk, Ayşegül hep deliydi çünkü. İkisinin birbirlerine söz geçirmeye çalışarak çıktıkları bu yol önünde ya da sonunda “Sevgi de yetmiyormuş,” diye finale bağlandı. Cümlenin bir bitirip tüketme özelliği var. Ama onlar Ayşegül ve Poyraz olarak her seferinde küllerinden doğup yine yeniden buldular birbirlerinin ellerini. Bu defa farklı mı bir şeyler? Ayşegül için çok mu derindi kanayan yerleri, Poyraz, ne yardan ne serden düşüncesine çok mu kapıldı da çıkışı kaçırdı, göreceğiz.

Mesele şu ki; bu işin sonunda nereye bağlanacağız? “Dünyayı güzellik kurtaracak,” deyip affedecek miyiz tüm yapılan kötülükleri, Sadrettin ve Begüm gibi aramızda tolere edip her şeyi, yolumuza mı  bakacağız, el ele? Yoksa “Sevgi de yetmiyormuş. Çok eskiden rastlaşacaktık,” deyip el mi sallayacağız birbirimizin arkasından, gözyaşlarıyla?

Uzun zamandır izlediğim en seyir keyfi yüksek bölümlerden biriydi 54, ki fragmanlardan belliydi zaten. Ayşegül’ün ölmeyeceğinden emin olmanın rehavetiyle, üstüne kurulan goygoy teması hiç sıkmadı. Geri dönüş yolunu bulmak için çok fazla yükseğe çıkmıştı hep bir gidesi olan Ayşegül. Onu aramıza göndermek, kendi kızına düştü haliyle. Şahsen bebeği kaybettikleri sahnenin ve bölümün etkisinden hala çıkamayan ben, gözyaşları içinde Adil’e birkaç kez daha söverek tamamladım o kısmı.

Bir kez daha gördük ki, Poyraz en çok Ayşegül’süz kaldığında kontrolünü kaybediyor. Her duruma “Gelsin hayat bildiği gibi!” diye kollarını aça aça haykırsa da, konu dünyanın en güzel Ayşegül’ü olunca “Orada bi’ dur bakalım hayat, dönme Dünya!” kıvamına sürükleniyor. Çok güzel seven biri varsa o da sensin Poyraz!

Siz ikinizin, kabul etseniz de etmesiniz de, birlikte çizdiğiniz yol dışında başka yolu yok. Sapaklarınızın sonu hep uçurum, gidip düşerseniz yok olursunuz. Kısacası, siz birbirinize mecbursunuz!

1 2
Buse Savaş
21/04/2016 16:30
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR