Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Geçmişin üstüne çekilen olaylar perdesi
Sezon: 1 Bölüm: 3

Film boyunca görünen silah misali, bölüm boyunca görünen bilgisayar sonunda patladı.

Geçen bölüm bir türlü kavuşamama mevzusunu bu hafta tekrar deşmeyeceğim. Bu bölüm nihayet kavuşmalarının da verdiği rahatlıkla biraz daha açılmış olarak devam edeceğini umuyordum ki geçmişe dair tek bir açıklayıcı ipucu alamadığımız gibi yeni olaylara start vermiş şekilde bulduk diziyi.

Keriman’ın sıcacık döşenmiş evinin odalarında dolanmamızla başladı bu bölüm. Müge, Keriman’da kalmış. İlk sabah dedikodularını yapmaya başladılar. Mevzunun Emre ve Yunus olması da kaçınılmazdı tabii. Yunus ile Emre’nin kahvaltısının mevzusu ise İbrahim’di. Yunus, Emre’yi gözünün önünde tutmak için evine almış, sabah ayarını çekiyordu. Emre ise her zamanki aklı havada modunda evin tadını çıkarma telaşındaydı.


Emre, Yunus’tan sabah azarını yiyordu.

Yunus’u işe gittiğinde tatsız bir sürpriz bekliyordu, sekreterinin eline tutuşturduğu mektup uyuşturucu ticareti yapmakla itham ediyordu onları. Yunus’un ise bu mevzudan habersiz olduğunu düşünüyoruz ilk etapta. Zira esas adamımız iyi olmak zorunda, değil mi? Yalnız sekreter için aynı masumiyeti düşünemedim nedense, her şey açık açık olmasa da bakışlar her şeyi ele verdi sanki.

Atilla, Müge’yi aradığında kamera kaydının akıbetinin ne olacağı az çok belli olmaya başlamıştı. Ati’nin hedefi Müge’yi kayıttan haberdar edip Emre’yi safdışı bırakmaktı muhtemelen. Buluştular. Ati bütün iğrençliğinden sıyrılıp efendi adam moduna girmişti. Kavga sebebini aldıkları kayda bağlayıp kendini temize çıkardı. Müge’nin şoke hali Ati’yi sorgulamasını engelledi doğal olarak. Atilla’nın iğrençliği bununla da bitmemişti. Müge’ye görüntünün cd’ye çekilmiş halini verirken kartı kendine saklamayı ihmal etmemişti. Müge görüntüyü izlediğinde yaşadığı üzüntüyle kendisine bu iyiliği yapan Ati’ye sarılmaya başlamıştı. Ati zevk çığlıkları atacaktı neredeyse, tam bir rezil! Görüntünün kaydedildiği kartı elinde tutmanın rahatlığıyla Müge’yi oyalama taktiklerine başlamıştı. Tahminime göre amacı Müge’yi bu süreçte kendine bağlamaktı. Müge’nin ise bu zamanda kartın bir sürü kopyası alınamazmış gibi tek karta umut bağlaması saflıkla ölçülemeyecek derecede amatörce bir yaklaşımdı. Kendilerini gören Faruk ise tipik kafada kuran mahalleli rolünü fazlasıyla karşılıyordu, amcası Yılmaz’a yetiştirmekte de hiç geç kalmamıştı zaten. Yılmaz’ın kafasına soru işaretleri yüklenmişti bir kere ama sonrasında da lafı Faruk’un ağzına tıkamasını da bildi.

Yunus’un uyuşturucu ticareti araştırması tüm hızıyla sürüyordu bu arada. Ne tesadüftür ki(!) uyuşturucu Muhsin’in Irak’tan getireceği tıra yerleştirilmişti. Yunus, Muhsin’e tırları kontrol etmesini söyledi. Muhsin’i tehlikeye sokmamak için ayrıntılı bahsetmese de Muhsin şüphelenmeye başlamıştı. Daha sonra Elif’in babası Güven’i görmeye gitti. Elif’le karşılaştığında buz gibi rüzgarlar esmeye başladı. Son görüşmelerinden bu yana bir hafta geçmişti. Yunus, Keriman’ın etkisiyle Elif’i istemeden uzağa savurmuştu. Elif birbirine benzeyen iki adamın (babası ve nişanlısı) arasında bir hayat yaşamanın üzüntüsünü Yunus’la paylaştı.


Yunus, hafiyeliğe soyunmuş işin ucunda kim olduğunu bulmaya çalışıyordu.

Hastanede ise İbrahim için bekleyiş sürüyordu. Esma, İbrahim’in annesini iyileşecek diye teselli ederken İclal de Esma’ya bunun garantisinin olmadığını anlatmaya çalışıyordu.

Keriman ile Yılmaz’ın sokaktaki karşılaşması, Keriman’ın nefretini kusmasının, Yılmaz’ınsa pişmanlık ve sevgisini ifade etme sahnesiydi. Dizide bıcır bıcır Esma da olmasa dizinin neşesi olmayacak belli de onun da derdi başından aşkındı. Bir yandan Esma, bir yandan komşusu Kadriye… Üstüne bir de evin büyükbabasının evlenme isteği çıkmasın mıydı? Esma yorulmasın da kim yorulsundu?

Müge kayıt olayını Hande ile paylaşmakta gecikmedi. Hande ile Müge, ne yapacakları konusunda belirsizliğe düştüler. Müge’nin diğer dert kapısı ise teyzesiydi. Üstü kapalı artık kimseye güvenemeyeceğini anlattı teyzesine. Dertleşiyorlardı ki Esma geldi, o da kayınbabasının evlenme derdini saçıverdi Keriman’ın evinin ortasına. Cd ise yine Esma’nın sayesinde el değiştirdi, görüntü artık Keriman’ın çantasındaydı. Esma, Müge’nin hallerini eşelemeye devam ediyordu, Müge ise Emre’den gelen aramalara cevap vermiyordu. Buna karşılık Ati’den gelen aramaya cevap vermek zorundaydı çünkü işin ucunda kaydın bulunduğu kart vardı. Ati ise zevkten dört köşeydi.

Müge diğer arkadaşlarından akıl aldı bu defa. Başkasını karıştırma diyen arkadaşlarının telkiniyle Emre’yi aradı. Arkadaşlarının evine çağırdı. Emre geldiğinde ise onu Müge’nin gazabı karşıladı. Emre, yaptığı rezaletin hem farkındaydı hem de pişmandı ama artık iş işten geçmişti. O da Ati'yi aradı, tabii ara ki bulasın artık onu. Kartın da yerinde yeller esiyordu zaten. Hande de İbrahim'in aynı şeyi kendisine yaptığından neredeyse emindi.

Müge, çaresizliğini teyzesi Keriman’a üstü kapalı anlatmaya çabalıyordu.

Keriman, Gizem’i aradığında karşısına Müfit çıktı. Buradaki bilinmez aşk üçgeni mi desem ne desem bilemediğim sır, bu telefonla da çözülemedi doğal olarak. Birkaç tahminim var tabii ki ama biraz ipucu almadan yazmam çok doğru gelmiyor bana. Bir çocuğun babasının başkası çıkmasına alışmıştık da annesinin başkası çıkması, biraz daha komplike bir hikaye gerektiriyor, o yüzden biraz beklemekte fayda var.

Yunus’un şirket içi araştırması pek de başarılı gitmiyordu. Şirket içinde ipucu bulamadı. Soluğu Güven’in teknesinde aldı. Teknede yalnız olamadıkları için konuyu açamadı, açamadığı gibi konu hastanedeki karşılaşmalarına geldi. Ortağının “kardeşimi üzme” nakaratı ile konuşma sonra erdi. Şirkette ise Yunus sekreterinin de haberdar olduğunun farkına vardı. Muhsin de tırda bulduğu uyuşturucunun telaşına düşmüştü. Hikaye bu ya, bütün korkacağı şeyler de başına geliyordu (!) Yunus, Muhsin’e hiçbir şey olmamış gibi hareket etmesini söyledi.

Dizinin final sahnesi ise karışan cd’lerin farkına varılmasıydı. Müge taktığı cd’nin lise müfredatı olduğunu gördü, Keriman da Müge ile Emre’nin görüntülerini. Artık Keriman da Müge’nin neden bu kadar çaresiz olduğunu biliyordu.

Üçüncü bölüm itibariyle bölüm daha akıcı olmasına rağmen sanki daha kopuk kopuktu. Esma’nın hop orada hop şurada görünmesi beni biraz yordu sanki. Diyaloglar iyi gidiyor derken bu bölümdekiler biraz silik ve yetersizdi sanki. Yeni oyunculardan Fırat Altunmeşe ve özellikle Hakan Karsak başarılı performanslarıyla göz doldururken Bensu Soral bana göre üzülme sahnelerinde biraz eksik kaldı. Ahu Türkpençe’nin duyguyu veremeyen donuk oyunculuğu hala devam ediyor.

Vicdan, bu bölümde de reklamsız olarak yayınlandı. Reytinglere bakıldığında da işi biraz zor gibi.

Ve küçük bir not: Dizi içerisinde çalan şarkı Mehmet Erdem- Acıyı sevmek olur mu?

Haftaya görüşmek üzere, geç kalmayın.
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR