Bölüm Sarah’nın DYAD’a teslim olması ile başladı. Kira, Rachel’ın elindeydi ve Sarah’nın elinde de kendisinden başka hiçbir kozu yoktu, Kira’ya ulaşabilmesinin başka bir ihtimali de. Mrs S ve Felix ile yaşadıkları kaostan sonra Sarah kendisini evden dışarı attı ve soluğu DYAD’da aldı. Bundan sonrası Sarah için çok zordu çünkü Rachel, intikamını asla bilindik yollardan almıyordu. Sarah’ya çektirebildiği kadar acı çektirmeyi hedeflemişti. Sarah, Kira’ya çok yakın ama aslında hiç olmadığı kadar uzaktı. Rachel, Sarah’nın gözünün önünde Kira’ya dokunuyor, O’nunla konuşuyor ve belki de zarar vermeye hazırlanıyordu ama Sarah’nın yapacak hiçbir şeyi yoktu. Ta ki Cosima devreye girene kadar.
Cosima, Kira’yı görme konusunda yetkili abi ve ablaların iznini kopardıktan sonra Sarah’ya çeşitli mesajlar göndermeye başladı. Çok basit ama bir saniye geciktiği takdirde hiçbir işe yaramayacak bir düzenek kurdular. Elbette ki Scott ile birlikte… Bir yandan bu hassas düzenek üzerinde çalışırken diğer yandan da Kira aracılığıyla Sarah ile ufak ipuçları paylaşıyordu. Cosima’nın ince ince işlediği planın meyvelerini Sarah’nın ameliyat masasına yatırıldığı gün topladılar. Cosima ve Scott, ameliyat masasının yanındaki yangın tüpüne yerleştirmişlerdi bu düzeneği ve her şey Sarah’nın mevzuyu anlamasına bağlıydı. Kira’nın yaptığı resim ve Scott’ın ufak yardımı ile Sarah karşısında çılgına dönmüş olan Rachel’ın gözüne bir kalem sapladı. Rachel’ı etkisiz hale getirmişlerdi getirmesine fakat doğurganlık ile ilgili sırrı öğrenmek için çılgına dönen Rachel, Cosima’nın hayatının kurtarılmasını sağlayacak olan Kira’nın kemik iliklerinin bulunduğu şişeleri paramparça etmişti ve Kira’dan tekrar ilik alınabilmesi için altı ay beklemek zorundaydılar.
Sezonun son bölümünde öğrendik ki Rachel, Ethan’ı da tıpkı Sarah gibi hapishanesinde tutuyormuş. Rachel ve Ethan arasındaki sahne ise gerçekten çok güzeldi, son bölümlerde Rachel’ın ruh hali bizlere çok güzel yansıtılmıştı. Bu bölüm de adeta taçlandırıldı. Rachel, geçmişine dair hiçbir duyguyu hatırlamıyordu. Ailesinin kendisini ne kadar sevdiğini ve geçmişteki güzel günlerin kendisine ne hissettirdiğini hatırlamıyordu. Bu da O’nu hırçınlaştırıyor ve şimdiki kontrol delisi haline getirmiş oluyordu. Geçmişini bulma ve unuttuğu sevgiyi hatırlama şansını tam tekrar yakalamışken de babası kollarında öldü. Ve Rachel için hayatının en büyük çaresizliği başladı. Ben Rachel’ın öldüğünü düşünmüyorum, olsa olsa intikam ateşi daha da körüklenmiştir. Cosima’nın planı Rachel’ı sadece etkisi hale getirdi kanımca, Rachel henüz bu hikayedeki misyonunu tamamlamadı bana kalırsa.
Elbette ki Rachel’ı etkisiz hale getirmek ve Kira’yı oradan çıkarmak hiç kolay değildi. “Dostunu yakın, düşmanını daha da yakın tut” felsefesiyle hareket eden Mrs S’in içeride birden fazla bağlantısı olduğunu öğrendik. Bunlardan bir tanesi ise Leekie’nin de kuyusunu kazan, DYAD yetkililerinden Castor idi. Castor, ordu için çalışıyordu ve onların DYAD’daki gözü ve kulağıydı. Ayrıca bir klon evlat edinmiş, O’nunla yaşıyordu. Sarah için çocuk klonla yüzleşmek de kolay olmasa gerekti, karşısında kendi çocukluğu duruyordu. Her yeni klon, kendi yaşadıkları zorlukları yaşayacak yeni bir hayat demekti. Ayrıca sezonun son bölümünde öğrendik ki Paul da ordu için, yani LEDA projesi için çalışıyordu, yani bir nevi ikili ajanlık yapıyordu. İki sezon boyunca gösterdiği şüpheli davranışları da böylece anlamlandırmış olduk. Benim kendisini hala gözüm tutmuyor ama şu an konumuz o değil tabii ki.
Şüphesiz ki bölümün en keyifli yanı klonlarımızın yaptığı dans partisiydi. Resmi facebook sayfasında bu sahnenin nasıl çekildiğine dair de eğlenceli bilgilere ulaşabilirsiniz. Er klonun karakteristik özellikleri ve bunları kusursuz bir şekilde canlandıran Tatiana Maslany’i bağrıma basıp “Sen neredeydin şimdiye kadar?” demek istiyorum.
Gelelim sezon finalinin en can alıcı noktasına; geçtiğimiz bölümlerde LEDA projesi ile ilgili birçok şey öğrenmiştik fakat sezon finali ile hepsini toplayıp çöpe attık. Meğer LEDA projesi hiçbir zaman durmamış. Sadece ikiye bölünmüş. Bir taraf kadın klonları yaratırken, diğer taraf da erkek klonları yaratmaya başlamış. Ve bilin bakalım erkek klonlar tanıdığımız hangi sima imiş? Evet, Mark. Ordu tarafından yaratılan erkek klonlardan bir tanesi de Proletheanlar’dan tanıdığımız Mark imiş. Sarah ile birlikte biz de bu korkutucu gerçekle yüzleşmiş olduk. Ve bu da sanırım Tony’nin durumunu açıklıyor. Hatırlarsanız Tony hem kadın hem erkek özelliklere sahip bir klondu, muhtemelen bir yerde bir dizilim hatası yaptılar yine.
Yeni sezona dair kafamdaki en büyük iki soru işaretinin ilki Mrs S’in yardımıyla Helena’yı kaçıran ordunun bundan ne gibi bir fayda sağlayacağı, neden kaçırılan kişinin Helena olduğu… Hamileliğinden haberdar olabilirler mi? İkincisi ise Delphine’in akıbetinin ne olacağı. Malumunuz Rachel tarafından buruşturulup fırlatılmıştı. Tekrar Cosima ile bir araya gelecekler mi, yoksa Delphine’e elveda mı dedik?
En başta da dediğim gibi, bu sürpriz ile birlikte yeni sezon her şeye gebe. Karşımıza “Yok artık,” diyeceğimiz güzellikte bir senaryo veyahut “Hadi ya,” diyeceğimiz abartıda bir hikaye ile gelecekler. Tabii biz bunu bir sene sonra öğreneceğiz. Ve umarım elf gözlerim bu klon ekibinden Cosima’nın ayrılışını görmez.
Yeni sezonda, geri sayım yapacağımız on bölümümüz ile görüşmek üzere!
