Hayatta hepimizin doğru bildiği yalanlar olur. Bu yalanlar en çok da en yakınlarımız tarafından söylendiğinde üzülürüz, canımız yanar. Hikmet Babaanne de Şeniz’in ona yalan söylemesini böyle karşıladı işte.
Gazanfer az daha bütün delilleri yok ediyordu. Etmesine edemedi ama birini yapamayınca “Bari evi yakayım,” oldu olay. Ben bu işten Şeniz’in bir şekilde yırtacağını zaten düşünüyordum ama zeytinyağı gibi üste çıkmasını hiç beklemiyordum açıkçası. Yalan söylemenin böyle yüzüne yerleştiği insanlar bu şekilde üste çıkmayı başarıyorlar. Gerçi artık Cücü’nün dikkatini çekti ve istese de sıyrılamayacak.
Pelin’in velayetini kaybetmesi üzerine Hakan’ın dağılışı Fulden ile olan canım cicim ilişkilerini de etkiledi haliyle. Fulden’in Hakan’dan nasıl bir adam olmasını beklediğini tam olarak kestiremiyorum açıkçası. Karısını, çocuğunu terk etmiş, yuvasını dağıtıp sırf paran için yanında olduğundan adın gibi emin olduğun gibi bir adamdan nasıl bir aile babası olmasını bekleyebilirsin ki? Bu adam zaten ailesine sahip çıkabilecek potansiyelde olsa Tülay ve Pelin’i bırakmazdı. Neyse işte, demem o ki Hakan’dan kimseye koca ve baba OL MAZ!
Hakan ve Fulden’i bırakıp Şeniz’in sorunlarına dönüyorum. Şeniz’cim bir laf var bilirsin sen de, “yazın yediğin hurmalar..” diye başlar devamı pek hoş gelmez. Şu an sende de gençken yaptığın ve halen yapmaya devam ettiğin hatalar olarak bu durumu görüyoruz. İster kocanı ara, ister Rıza Bakır’la anlaş o iş bir şekilde ortaya çıkacak. Artık kocan mı çıkar gelir, yoksa Aziz denen adam her kimse o mu anlatır her şeyi bilemiyorum, ama çıkacak yani.
Geçen haftada bıraktığımız bir diğer sorun da Fatih&Miray ve Can&Gülay arasındaki sorunlardı. Fatih ne olduğundan bihaber tüm iyi niyetiyle İpek’le konuşmaya devam ederken Miray için o iş çoktan bitmişti. Ama artık bu numaralar çok klişe olmadı mı? Şahsen ben sevgilimin evinde öyle bir kadın görsem hele de yarı çıplak, bir kere o anlık sinirle çekip gitmem içeri girer o evi yakarım. Şaka şaka, yakmam da sevgilimi görmeden inanmam. Ha kız sinsilik boyutunu üçe beşe katlayıp adamı da soyup yanına girerse o ayrı tabii. O durumda muhtemelen ikisinin de icabına bakarım (yazar yapacaklarını yazmaya çekindi). Sonuç olarak Miray gibi çekip gitmezdim. Gelelim Can’a, arkadaşım ne kadar yakın olursa olsun sevgilimin eski sevgilisiymiş ve üstelik ona hiç değer vermemiş diye tutup da sevgilimi terk etmezdim. Geçmiş geçmiştir. Gülay’ın Can ve Ümit’le yüzleşerek her şeyi tek tek söylemesi bence en doğru karardı.
Güneş Tarık ilişki son hız devam ediyoooorr! Ya ben bu ikisine bayıldım. Çok ciddiyim Tarık’cığımı Pelin gibi başta kimseyle paylaşmak işime gelmese de Güneş ile öyle tatlı bir enerjileri var ki, al sakla yani. Birbirlerine bitanem, sevgilim deyişleri Güneş’in de tabiriyle yıvış yıvış ilişkileri sevmeyen anneme bile sıcak geldi. Siz düşünün.
Güneş’in ısrarları sonucu Rıza’yı tanıyan birilerini bulmaya çıkan Tarık ve Güneş sonunda aradıklarına ulaştılar. Ama sonunda gördükleri manzara ikisini de mutlu etmedi. Çünkü Rıza ve Tarık’ın kaldığı yetimhane sorumlusu kadın evinden taşınmıştı. Bunun tek bir açıklaması olabilir ki o da Rıza Bakır’ın bu kadın ile iş birliği içinde olması. Haydi bakalım Rıza Bakır, yolun sonuna yaklaştın.
Ar ailesinin kadınlarının geleneksel gün organizasyonu pek neşeliydi. Tabii işin en eğlenceli kısmı dedikodusuydu. Hele bir de dedikoduyu Gazanfer yapınca gel de sevme yani. O kadar kadını bir araya toplarsınız da onlar hiç dedikodu yapmadan, oynamadan dururlar mı? Durmazlar tabii. Açın müziği, kalkın, oynuyoruz! Bu arada kanayan yaramız güne gelen teyzelerin evde kalmış kız kurusu gözüyle bakıp oğullarına alma isteği konusunu ele aldığınız için teşekkürler Kocamın Ailesi senaristleri. Ben de tam kim bizi bu dertten kurtaracak diyordum. Şimdi güncü teyzeler düşünsün!
Pelin’in bu hafta aksiyonların içinde olmaması üzdü diyecektim ki direkt olarak oynama faslına kendini dâhil etmesi gönlümdeki tahtını tepelere taşıdı. Gerçi daha ne kadar tepeye taşıyacak, başımın üstünde resmen. Öyle seviyorum.
Gazo’ya gelince ah Gazo, talihsiz Gazo. Ne yaptıysa öğrenemedi aksakallı dedelerden talihli numaraları. Bir gün Miray’a göründüler bir gün Gülay’a ama bir türlü Gazanfer’e gelmediler. Kendi başını belaya sokmakta bir numara olan Gazanfer, bakalım Sefer’in evini açarak başına daha ne tür bir bela açacak.
Pelin’in sakladığı fotoğrafı Cücü’ye vermesiyle düğüm çözülmeye başladı. Cücü fotoğrafı çoğaltıp birini Tarık’a verince Tarık’ın kafasında da çocukluğu canlandı. İsmini hatırladı. Hep bu fotoğrafı saklayan ufaklık sayesinde bunlar. Güneş desen o da zaten Rıza’nın Rıza Bakır olduğunu öğrendi. Yani demem o ki bir iki haftaya kalmaz Tarık’cığım ailesine kavuşur.
Hakan’ın Fulden’i yaralaması, Sefer’in evinin açılması, Tarık’ın geçmişini hatırlaması derken bayağı bomba bir final yaptık bölüme. Haftaya çok daha keyifli ve bol sürprizli bir bölümle görüşmek dileğiyle. Sağlıkla ve mutlulukla kalın.