Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Dikkat çünkü ‘The Bitch is Back’
Sezon: 1 Bölüm: 18

Cenazede ne giysem diye düşünen Orkun.

Kafamızın oradan oraya döndüğü, her sahnesinde bir şeyler olan bir bölümdü. Uzun bir aradan sonra belalım Orkun tekrar önemliydi. Yaman’ın paraları getirmesinden sonra babası Orkun’a herkesin içinde tokat atınca Orkun artık gerçekten delirdi tabii. O sırada diğer herkesin tepkilerinin çok güzel olduğunu söylemeliyim ya. Gerçekten arka plandaki herkes düşünülmüş. Babası Orkunstar’ı evden kovunca ise efsanevi, bana yıllarca yetecek olan Sedef&Orkun sahnesi gerçekleşti. Ya demiştim bu ikisinin sahnesi olsa coşarlar kesin diye. Öyle de oldu zaten. Orkun dilini yamuk tuta tuta içti içti içti ve tabii ki o karanlık barda Sedef ile karşılaştı. Sedef’in böyle çukur yerlerde insanın karşısına çıkmasına bayılıyorum. Harika bir karakter Sedef’ciğim. İlk başlarda sevmediğime nasıl pişmanım anlatamam. Orkun ile Sedef’in yarı dirty dancing sahnelerinden sonra dertleşmeleri güzeldi. Black sheep'ler birbirini anlar ne de olsa. Sedef fazla ciddi olduğu her andan sonra bağırıyor ya o da çok tatlı. Orkunstar’ın babasına gelirsek ise televizyon tarihinin en garip ölümünü tatmış olabilir. Yasemin Hanım (Yasemin Teyze diyesim var, herkes o kadar böyle hitap etti ki kadına beynimde direk öyle kodlandı) oğlunu savunurken, kadına vurmak için elini kaldırınca içim gitti kadıncağıza da vuracak diye. Ancak herhalde kadını daha önce dövmüş ki kadın hazırlıklıydı hemen kaçtı. Adam da o kadar zenginlik içinde diktikleri çürük trabzanları kırıp aşağıya düştü. Orkun ‘’Babam bana muhtaç olacak,’’ dedi durdu ama annesi o işi kökten halletti. Teknik olarak kadın öldürmüş sayılır sonuçta. Bir de adamın tam karısına dayak atacakken ölmesi içimi biraz soğuttu. Oh olsun. Orkun babası evden kovunca çıldırdı, delirdi filan sonra babasının öldüğünü öğrendi, trabzanlara baktı uzun uzun ama en sonda da galiba sevindi. Babasının fotoğrafına bakıp güldü. Artık kurtarılmış topraklara girme ihtimali yok ve kötülüğü daha sebepli. Çok ultraviole bir kötü geliyor haberiniz olsun. Zaten sözlükte kibir kelimesinin karşısında yazan Asım Şekip Kaya’ya da iyi ayar verdi. Şirketlerinin başına geçen Chuck Bass gibi oldu (zaten babası da Bart Bass’e benziyor). Mezarlıkta Yaman’ı suçlaması da Chuck’ın Dan’i suçlaması gibiydi. Her ne kadar Asım Şekip Kaya’nın Mithat’ın mirası için kurduğu planları zevkle izlesem de Orkunstar da safoş olmadığını gösterdi. Orkunstar’ın yancıları da gerçekten arkadaşıymış Orkun’un ya. Ben öyle yüzeysel yapılmadığı için çok memnunum. Yalnız bence o çocukların adı aynı olmalıydı. Gerçekte aynıymış zaten. Demek istediğim hani küçükken Recess vardı. İlkokulda geçen lise konseptli dizi. Orada bir mean girl takımı vardı hepsinin adı Ashley’di. Doruk A, Doruk B derdik biz de. Zaten isimlerini yanlış biliyormuşum, sarışın olan Doruk’muş. Orkun’un bebekliği ise saçına kadar Orkun’un aynısı. Mira bir kere ‘’Bebekliğimden beri Orkun var hayatımda. En yakın arkadaşım gibi benim,’ demişti. Ben bu yüzden hepsinin bebekliğini göreceğiz sandım. Çok güzel olurdu bence. En komik sahne ise Mithat Civanoğlu’nun tarz güneş gözlükleri temalı cenazesinde bile rekabete devam eden Mira ile Hale’nin, Orkun evden kovulunca Yasemin Teyze’nin bir koluna birinin diğerine ise öbürünün girmesiydi.


Cenazaye gitmeyen Serez gençleri için birazdan PES vakti.

Sonunda bu hafta Yaman ile Mira barıştı. Zaten Christmas Special’da küs olmaları bir bes bölüm ederdi. İlişkilerindeki bu gergin süreçte Yaman’a kızsam da barışma konuşmalarında çok fazla hızlı gittiklerinin farkına vardığını duymak beni sevindirdi. Maço maço olmaz umarım artık. Bir de nedense onlar barışırken Yaman böyle birazcıcık Beşir Aşkı cümleleri kurdu ama Beşir’deki gibi rahatsız olmadım. Demek ki olay kişide bitiyor. Sürekli acıyla yaşayan Beşir de Yaman gibi sevimli bir şey olsa sevecekmişiz galiba. Ama yok yok Yaman kimsenin özel anlarını kayda almazdı. Ayşe’nin hamile olduğunu bile sesli söyleyemedi. Fazla iyi bir hareket olduğunu düşündüğüm Orkun’un babasının mezarına dokunmasından da belli ki serseriliğinin altında Togepi yatıyormuş. Barışma sahnelerinde Yaman nasıl içliyse Mira da o kadar materyalistti ki yine beni kendine hayran etti. Hemen problemi halledip vakit kaybetmek istememesine bayıldım. Zaten çocuk o kadar konuştu ama Mira bileğinde bilekliği görünce içi rahatladı. Ceset diyemeyen Mert de bu bölüm çok iyiydi. Genel olarak konu onun üzerinde değildi ama bu ‘ölü korkusu’ olayı iyi olmuş. Eylül’e de bu bölüm gıcık oldum. Mert ona ‘’Ben de gelirim diye söylemedin,’’ deyince içim acıdı ya. Bir de sanki Mert’i düşünür düşünür ‘’Ben insanların seninle dalga geçmesini kaldıramam,’’ dedi. Ya, dalga geçerlerse görüşmezsin Eylül’cüğüm onlarla. Bu kadar basit yani. Orada olaylar kopmuş Yasemin Teyzem perişan ‘’Orkun şunu etti, bunu etti,’’ diye mırıl mırıl. Sonra git Mert’ten utan. Hale’ye çıkardığın tırnakların sana nasıl battı gördün mü? Bir ara zaten hastanede Tuğçe, Eylül’e haddini bildirdi ama. Tuğçe’yi çok destekliyorum ben. Ancak Eylül yine kalbimi kazanır bunu da biliyorum. Orkun’un babası ölünce hastaneye bayramlıklarıyla gelen Selim’in de sigortacılık reklamı tadında Yaman’a nutuk çektiği sahne çok komikti. Nasıl o kadar uzun süre ‘umut dolu’ konuştu anlamadım. Zaten sonra burnundan gelmiştir Mithat Civanoğlu ölünce. Mesela Selim beş saat konuştu sonra Ender girdi araya aile olmakla ilgili bir şey dedi Yaman’ın yüzü güldü. Kadın çok harika ya, çok etkili.


Mira cenazenin Teşvikiye Camii’nde olduğuna seviniyor. Çünkü o Beşiktaş’a bile inemez.

O kadar tempolu bir bölümdü ki her yerde bir şey oldu. Mira’nın babası Ayşe’yi ezdi aynı gece. Hem de Sude ile konuşurken! Kadın çok uğursuz çıktı ama Sude’ye de bu bölüm hayran oldum. Gençlerin queen bee’si Mira ise, ebeveynlerin queen bee’si de Sude. Kocasını öldürdüğü belli olmasın diye ayılıp bayılan Yasemin Teyze’ye iyi destek oldu. Hale’nin annesi gibi sahte sahte, Orkun’un mirası için Orkun’a yalandan su getirmeler yapmadı. O kadının notunu Sude kıyafet alırken laf soktuğunda vermiştim ben zaten. Neyse işte Faruk, Ayşe’yi öldürüyordu neredeyse ama Ayşe bundan kazançlı çıkacak ben söyleyeyim. Hizmetçi olmayı teklif etti, kesin Faruk’u kafeslemeye kalkacak. Yalnız morg başından uyuyacağım diye gidip Faruk’u görünce gizlenen Sedef o Ayşe’yi paralar. Ayşe diye bir şey kalmaz ortada. Hatta Sedef-Sude ittifakı bile olabilir. Yalnız Faruk’a benden bir uyarı Ayşe beraber olduğu adamı hapse yolluyor haberin olsun. Hapishane Ayşe’nin eski sevgililileri ile dolu. İçeridekilerden bahsetmişken Kenan’ın saçma sapan Yaman’ın arkasından ne işler çevirdiğini hiç anlamadım. Ben böyle gereksiz uğraşmaları sevmiyorum ya. Eğer Orkun da bir kez daha Yaman’a iftira atsaydı çok canım sıkılırdı zaten. İyi oldu böyle bir düşmanlık girmesi aralarına. Kenan’ın saçma sapan planı neyse artık Yaman’a karşı, umarım çuvallar. Bir de Giray nasıl işine yarayacak anlamadım. Giray’ı da seviyorum ben bu arada. O her konuya karşı ‘’Hallederiz yeuuu,’’ bakışı çok eğlenceli. Ayşe hizmetçi olarak Faruk’un evine gelecek belli oldu da, bu fikri kesin o çok konuşan hemşire soktu aklına. ‘’Senin sigortan Faruk Beylice,’’ gibisinden Firdevs Hanım laflarıyla kızın aklına girdi. Kendisinin ne çıkarı olacaksa artık? Ayşe’nin ifadesi de ‘’Karanlıkta ağlıyordum.’’ Daha ne kadar acındıracan kızım kendini? Ama Ayşe gün yüzü görmez sanıyorum. Mira fazla yüz göz olmaz ama Beren, Ayşe’ye neler neler yapar kimbilir. Zaten aralarında Giray’dan dolayı bir husumet var. Bu arada dizinin en gerçek aşkı Hasan ile Nevin. Kadın silah konusunda adamın dibine girmiş bık bık nasıl konuşuyor. Ayşe’nin babası Nevin’e şarlayınca da, Hasan nasıl koştu geldi ama? Ben Hasan ile Nevin’i seviyorum galiba ya. Nevin de bad boy severlerdenmiş bu arada bunu anladık.

Çok harika bir viraj bölümüydü. Yaman-Mira ile Mert-Eylül ilişkileri için yeni boyutlar gündeme geldi. Orkunstar ise fena döndü. Sauron’un gözü gibi açıldı saçıldı. Hareketli günler bizi bekliyor.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR