Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Dikenin çiçeği var diye sevinelim…
Sezon: 1 Bölüm: 34

Fikret Gallo kadın mıymış?

Merhaba sayın Kiralık'çılar. Sizden bölüme başlamadan özür dilemek istiyorum gerçekten o kadar tuhaf bir ruh hali ki bu nasıl bir yazı çıkacak ben de meraktayım. Fakat o kadar çok sitem gördüm ki her yerde çok sitem etmek istemiyorum.Baştan sona gidelim ki sondaki feryatlar baştaki güzel sahneleri alıp gitmesin.

Geçen hafta bıraktığımız yerdeydi bizimkiler; tam romans olur, bunlar burdan alır yürür falan derken son ilişki bitirici Koriş çıkageldi, başkası olsa laflarımı esirgemem bilirsiniz ama söz konusu Koray olunca çekimserim biraz. Cincirella’nla iyiydik biz neden çıkageldin şimdi  birden, bu zamanlamanı neye borçlusun anlatsana biraz. Tebriklere gelmiş, neredeyse mezuniyet fotoğrafı çekecekmiş, naçiz vücuduyla sürünüp Foto Koray olacakmış, ha bir de Ömer konuşunca ona fenalık geliyormuş. E ama sen böyle en heyecanlı kısmı kesince bize de fenalık geliyor Koray, biz bir şey diyor muyuz? Partiydi, danstı derken Ömer bir güzel aldı öcünü Koriş'ten; içkisiyle uyutmak suretiyle onu bu geceden mahrum bırakarak. Şimdi haketti ama Ömer'e barmen muamelesi yaptı resmen "Her gece buradayım ben," deyince bir tansiyonum falan düştü 86 kere bayılmak istedim. Koriş bu, belli mi olur belki de ciddidir; kabus adam gibi çöker kalır gecelerce, Ömer'in içirdiği içki tam olarak nereden alınıyordu aciliyetten Ömer'in evine kolilerce depolamamız lazım. Bayağı bayağı uçtuk biz, farketmeden o kadar yükseklere kanat çırpmışız ki çakılma ihtimalini düşünmeden. Daha ben Ömer'in evinin kapısına acil durumlarda 110’u arayın diye not bırakacaktım.

Ne kadar da yakışıklı bir barmen.

Parti kısmı o kadar güzeldi ki hiç bitmesin istedim, Ömer'in Defne'ye, Defne'nin Ömer'e bakışları falan beni olduğum yerden alıp hiç bilmediğim ılık iklimlere götürdü. Herkes gitti, kafalar bir hoş tabi, ikisi de üstünü değiştirecek ama giyinme odaları aynı değil mi? Nasıl karşılaşmazlar ya? Bu da mı gol değil? Bu insanlar şirkette neredeyse hiç sekmeksizin karşılaşırken şimdi sadece ikisinin olduğu evde nasıl karşılaşmazlar aklım almıyor.

Dur en öldürücü yedi numaralı bakışımı takınayım.

Ömer avını sabırla bekleyen aslanlar gibi kapıya pusu kurup en son 20. bölümde gördüğümüz o can alıcı İplikçi bakışını bir kez daha gösterdi. Yalnız ramak kalmıştı dostlaaar ramak; Defne de karatmıştı gözünü "Ne olacaksa olsun," demişti.. Tabii Ömer "N’apıyorsun lan saçmalama," deyip evden bile sabahın köründe kaçmak suretiyle (Allah bilir şirkette koltuk köşelerinde pinekledi, bütün onca zaman nefsini köreltecek yogalar falan yapmıştır herhalde) olaya son noktayı koydu. Çıkıştaysa Yasemin'le Sinan birbirlerine yürümediler koştular; yok bırakma teklifleri, yok kahve teklifleri... Zaten başta da "Arasam mı? Mesaj mı atsam?" diye kara kara düşünen iki insan nasıl sempatik olmaz ki. Ama bence siz dumanla haberleşin canım, güvercinle mektup falan yollayın yakışır size. Benim anlayamadığım bizim asıl hikayemizde ittire kaktıra santim santim yol alırken çevredeki insanların sürekli vites artırmaları. Hayret içindeyim sayın seyirciler, hayret. Fakat tabii ki Koriş Sinan'ların ilişkisine de karabasan gibi çöktü. Kabus adamsın sen Koriş. Çök hayatım çök, sana çökmeler yakışır. Bugüne bugün yüzde iki hissesi batmaktan kurtulmuş adamsın.

Sabah Ömer'i evde göremeyen Defne soluğu tabii Ömer'in odasında aldı. Canı istemiş beyimizin keyfi yerindeymiş, öpmüş. Akıllanıyor Defne yavaş yavaş; bundan sonra o da canı ne isterse yapacakmış, "Aman Ömer'in aklı karışmasın," diye düşünmeyecekmiş. "Karıştır o zaman," diyor İplikçi. Aslında güzel adımlar atıyordu Defne, bir de ayağını Ömer'e kaptırıp ava giderken avlanmasaydı.

1 2 3
L'Appel du vide
22/02/2016 01:54
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR