Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Bu yolda karar vermeden yürüyemezsin
Sezon: 1 Bölüm: 13

İki ayrı dünya, iki keskin uç…

Çok şeyin yaşandığı, herkesin bir şekilde ve bir sebeple kırılıp döküldüğü, büyük kararların alınmak üzere olduğu, buz gibi nefretin bizi iliklerimize kadar dondurduğu bir Şeref Meselesi bölümünü ardımızda bıraktık. Herkes haklı, herkes haksızdı. Herkes suçlu, herkes suçsuzdu. Herkesin yaptığı her şey için bir sebebi vardı, her zaman olduğu gibi… Geçtiğimiz haftayı arapsaçından hallice kapatmıştık. Yiğit kimliği belirsiz bir abimiz tarafından takip ediliyordu, Kübra ise Elif bebeği aldığı gibi yollara düşmüştü. Kübra bulunurdu, onu çok sıkıntı etmiyorduk ama Yiğit’in peşinde olan fiyakalı abimiz kimdi? Bu önemliydi işte… Bu abimiz Emir’in üniversiteden hocasıymış (Dört yıl KTÜ’de okudum, böyle Hukuk hocası görmedim) ve Emir’i işe almak istiyormuş. Ama neden? Bayram değil seyran değil, hoca Emir’i neden işe aldı? Tabii ki iflah olmaz bir çıkar dünyasında yaşadığımız için Hoca’nın Emir’i işe alması da bir çıkara dayanıyordu. Bizim Hoca ve zamanında Derya’nın soruşturmasını yürüten komiser Hakkı’yı ve çevresindekileri çökertmek için gizli bir araştırma ve soruşturma yürütüyorlarmış. Ve Hoca, Emir’in önüne belgeleriyle ve nedenleriyle sundu bu işi… “Bir karar ver,” dedi. “Ya abini kurtaracaksın ya da benim abim gibi olmasına izin vereceksin,” dedi. “Ben çok geç kaldım ama sen hala abini kurtarabilirsin,” dedi. Emir’i can evinden vurdu anlayacağınız. Emir gitti, önce Yiğit’i vazgeçirmeye çalıştı. “Git buradan, yeterince kazandın. Terk et ülkeyi,” dedi. Ama Yiğit’in daha kapanmamış hesapları ve yapacakları vardı, hiçbir şey onu o şehirden uzaklaştıramazdı. Nitekim olmadı da ve Emir, çok ama çok büyük bir kararın eşiğinde buldu kendisini. Ya Yiğit’i ele verecek ve hapse girmesini sağlayacaktı ya da sıkı sıkıya bağlı olduğu ideallerinden taviz verecek ve Yiğit’i o karanlık dünyaya uğurlayacaktı. Emir’in bilmediği bir şey var; Yiğit’in eline o karanlık çoktan bulaştı ve hapse girmesi bunu değiştirmeyecek. Emir’in onu bir kez daha yalnız bırakması ve arkasından başkalarıyla işbirliği yapması Yiğit’in kalbinde asla kapanmayacak bir yara açacak, elini daha koyu bir karanlığa uzatmasına sebep olacak. Yani “Yiğit’i kurtarmak,” olmayacak Emir’in yaptığı, Yiğit’i daha büyük bir bataklığa sürükleyecek. Hem de tek başına… Üstelik Yiğit gücün tadını aldı bir kere, dokunduğu her şeyin kendisine bir şekilde itaat etmesine alıştı. Şimdi tüm bu görkemi elinin tersiyle itip gideceğine inanıyor mu Emir? Mümkün değil… Yiğit artık bu ve olduğu insan değişmeyecek nokta net.

1 2 3 4 5 6 7 8
Tuğçe Usta
16/02/2015 11:45
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR