Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Bu kadar sevmesen olmaz mıydı Ali Yusuf?
Sezon: 1 Bölüm: 1

Günahkâr, aşkı terk edip aklı seçenlerle, aklı terk edip aşkı seçenlerin hikâyesidir…

Nihayet aylar süren Günahkâr bekleyişi sona erdi ve 5 Kasım Çarşamba akşamı bütün fan kafa ailesi diziye kavuştu. Yabancı dizilere daha düşkün biri olarak en son ne zaman bir Türk dizisini böyle bekledim veya kendimi ona göre ayarladım bilemiyorum. Aşk-ı Memnu zamanıydı sanırım. Hele kesintisiz 105 dakikalık yayın nasıl geçti onu hiç anlamadım zaten. Peki değdi mi? Kesinlikle!

Öncelikle jenerikten başlayayım. Dizi başlamadan önce FOX TV internet sitesinde yayınlamıştı. Orada bir izledim. Başlarken bir daha izledim, yetmedi dizinin ikinci yayını başlarken yine izledim. Öyle bir şey yapmışlar yani. Jeneriğinin yanında dizinin müziklerini de es geçmeyelim. “Helal olsun, yapan yapıyor işte!” dedikleri bu olsa gerek. Dolayısıyla Alp Yenier’e teşekkür etmeden geçmek olmaz tabii. Yalnız tamam güzeldi de iki sahnede bir dayanmayıp da biraz daha efektif kullanılsa daha güzel olur hani.

Gelelim konuya:

Ali Yusuf a.k.a. Seçkin Özdemir. Beşinci sınıfta başarılı bir tıp öğrencisi. Daha bölümün başında kravatı taksi camına sıkıştığı için (?) nefes alma zorluğu çeken birisini, sonra da hastanede beyin kanaması geçirmekte olan bir çocuğu kurtarıverdi. Oldukça temiz, insanın dokunmaya kıyamayacağı türden bir genç. Ama harcadılar Matmazel. Neyse geleceğim oraya ama bir de Aslıhan’a aşık. Çocukluğundan beri komşu oldukları, küçükken abisinden kurtarıp ‘tedavi’ ettiği; her şeyden çok sevdiği Aslıhan’a. “Ben doktor olmadığımda değil, senin ışığını kaybettiğimde ölürüm,” diyecek kadar aşık olduğu ve onun işlediği cinayeti üstenecek kadar. Sonuç: Yedi yıl hapis. Burada söylemezsem çatlarım:

Benim olaya tepkim “Gerizekalı mısın kuzum sen, bu nasıl sevmek?” oldu. Bütün hayatını baştan aşağıya değiştirecek türden bir şey yapacak kadar? Hasta kardeşin “O benden daha mı değerli?” dediğinde onu bırakıp gidecek kadar? Dürüst olayım, ben yapmazdım. Dolayısıyla sekiz yıl sonraki Ali Yusuf’u daha çok sevdim. 10 numara ve beş yıldız oluvermiş. Laf aramızda Ali Yusuf, daha doğrusu Seçkin Özdemir de tip olarak da daha iyiydi tabii.

Seçkin Özdemir’in oyunculuğunu kötü anlamda eleştirecek gram bir şey söyleyecek değilim; sanırım taş olurum. Siyah gözlüğü takıp da yürüdüğü sahneleri özellikle hatırlatıp buradan diğerine geçiyorum.


“Sen doktor bile değilsin!” diyen kız, bu güzelim çocuk niye doktor olamadı acaba?!

Aslıhan a.k.a. Hazal Filiz Küçükköse. Çalıştığı haber kanalında hatır haberleri yapan ve parlamak, zengin olmak ve hayatını değiştirmek için çabalayan birisi. Görünüşe göre o da Ali Yusuf’a aşık. (Bence beni kaçırma muhabbeti güzel değil miydi?) Ama aslında kendisine aşık. Daha üstte Ali Yusuf olsam yapmazdım demiştim; Aslıhan olsam da yapardım diyorum. Bu diziyi güzel yapan da bu olsa gerek. Her karakterin penceresinden bakabildim ben. Aslıhan kendisini ‘kurtarmak’ için sevdiği adama ihanet etti.

Üstelik gidip haberini yapmak için uğraştığı adamla birlikte olarak istediği hayatı elde etmiş. Bir de oğlu oluvermiş. Ama yine de çizgiyi geçtiği iki nokta vardı: İlki Saliha’yı kurtarmakla uğraşan Ali Yusuf’a uçakta söylediği o cümle. Diğeri de “Aldığım nefes borcum sana,” diye oteli terk eden kadının 250.000 lira vererek hesap kapatmaya kalkması. Anlıyorum ama bu kadar da değil.

Adam senin yüzünden yedi yıl hapiste kalıp da bir kere gülmeyen birine dönüşmüş, kafadan tornavida çıkartmakla uğraşan kaçak bir doktor olmuş; kız bir de başına daha fazla bela açıp şantajcı yaptı adamı. Ali Yusuf buna ne yapsa hakkı. Diğer ana kadronun aksine Hazal Filiz Küçükköse’yi daha önce bir yapımda izleme şansım olmadı. Genelde de beklediğimden iyiydi. Basit kaçan sahne de vardı “O çukura gireceğime mezara girerim daha iyi!” başlıklı otel sahnesi gibi sağlam sahne oyunculukları da vardı.

Not: O güzelim Ali Yusuf imaj değişikliği de yaptıklarının bonusu. Bir zahmet o kadarı da olmuş olsun!

“Ben de çok isterdim ama kalabalık burası.” – Ben bu lafı zor unuturum.

Saliha a.k.a. Gülcan Arslan. Babasının yerini doldurmaya çalışan, duble başarı hırsı olan, göründüğü kadarıyla aşkla işi olmamış birisi. Ama olacak işte, dizi izliyoruz şurada. Ama Ali Yusuf’a aşık olsun tabii, güzel olur.

Saliha annesinin yerine gelen Aslıhan’ı ve onun çocuğunu haliyle hiç sevmiyor. Kendince bir savaşın içinde ama onun da zayıf noktaları var. Üstelik bir de bayılarak Aslıhan ve Ali Yusuf’un yollarının kesişmesine neden oldu. Çünkü Ali Yusuf’un bölüm içinde canını kurtardıklarından biri de Saliha oldu. Ama adamın yaptığı “İyilik yap, denize at!” muamelesi şeklinde suratında patladı ve şantajcı sandığı Ali Yusuf’u 250.000 lira almaktan dolayı polise şikayet etti.

Saliha nasılını en merakla beklediğim karakterdi ve beklediğim o hırsı bulmaktan gayet memnun kaldım. Aslıhan ve Ali Yusuf arasındaki dengeyi pek de güzel oynatabilir. Gülcan Arslan da role gayet uymuş.


Sevdiğim kız bana abi deyince -> Sevdiğim kız bana eşcinsel deyince. #Günahkâr

Eh, atlanmaması gereken diğer noktalara gelirsek: Mesela Sado a.k.a. Korel Cezayirli. Ben sevdim mesela o adamdaki gözü karalığı. Bıyıklarını sevdiğim adamı pat diye güzel harcadı. O adamı arayan soran olmayacak mı insan merak ediyor ama bakarız.

Aslıhan’ın çatlak anası. İntihar etmeye kalkmış, Ali Yusuf’un üstüne kalan şantaj konusunda paraları ‘istifledi’ resmen. Uğraş şimdi bir de bu haltı yemediğini ispatlamaya. Geçmişte yatakta bırakıp günümüzde yatakta bulduğumuz Ali Yusuf’un kardeşi Ela a.k.a. günümüz halinde Elif İşgüzar. Valla ben o ikisinin olaydan sonraki ilk karşılaşmalarını bir görmek isterim, yalan yok.

Bir de Tuna a.k.a Caner Tanrıverdi var. Hoşlandığı Saliha ile konuşurken, daha doğrusu o kendisini eşcinsel sanarken damla damla terleyen arkadaş. Bu ikisinden eğlenceli bir şeyler çıkar aslında. Daha çok ortada olsa iyi olur. Hem süper model falan ama oyunculuğu iki sahnede görmüş de olsak yerindeydi. Avukat bey şimdilik eksik kalsın.

Şu araba da kendini az konuşturmadı hani. Adamlara da ne desem az kalır zaten.

Sanıyorum bu kadar. Bakalım yaptığı fedakârlık üstüne başına gelmeyen Ali Yusuf daha neler çekecek? Kimleri kurtaracak? Tarafımın Saliha olduğunu da gitmeden ekleyeyim efendim. İkinci tekrarın sonunda yayınlanan yeni bölüm fragmanı da güzeldi ayrıca. Bir bakıverin ona.

Not: Dizinin Nice Guy’dan uyarlama olduğunu tabii ki biliyorum ama adaptasyon detaylandırmasına bilerek girmedim. Yine de bir Türk dizisi olarak güzel bir adapte olduğunu söyleyebilirim. Başta boş diyaloglar, zorlama ve uzun sahnelerle senaryoyu doldurmayan sevgili Makbule Kosif ve Nalan Merter Savaş, Gülsef Karagöz, Zafer Özer Çetinel olmak üzere yapımda emeği geçen herkese teşekkür ederek gideyim artık ben.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR