Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Biri çıkar karşına, her şeyi unutturur
Sezon: 1 Bölüm: 5

Öykü ”İyi ki geldin Ayaz…” Mete ”Bu nereden çıktı ya?”

Aşk sahiden Öykü’nün tarif ettiği gibi bir şey… Bir zamana kadar belli doğruların var ve haliyle yanlışların. Sonra biriyle tanışıyorsun hepsi ters yüz oluyor. Öykü ve Ayaz da tıpkı bunları yaşıyorlar şimdi.

Geçtiğimiz hafta kötüler kötüsü Şeyma ve Olcay’ın planıyla, Öykü’nün projesine nasıl konulduğunu seyrettik. Öykü o kadar saf ki, bütün bu olayların arkasında hiçbir kötülük ve art niyet aramıyor. Mesela ben olsam, böyle bir olay yaşasam kesinlikle bu işte Şeyma’nın parmağı olduğunu düşünürdüm. Düşünsene bir gün önce kapıdan kovulan kız bir bakmışsın sağ kol pozisyonuna geçmiş. Eee iyi de nasıl oldu bu? Ya da ne ara oldu? İşte bunları ben sorgularım ama Öykü sorgulamıyor. Hatta Mete bile sorguluyor ama Öykü sorgulamıyor, fazla iyi sanki. “Bu kadar iyilik beni bozar!” diyerekten Şeyma’ya içimden sevgilerimi değil maalesef sövgülerimi iletiyorum.

Şeyma’nın planının ayağına dolanacağına son dakikaya kadar inanmıştım. Hatta bu hafta fragmanı gördüğümde bile yine bir ihtimal demiştim ama ne yazık ki yanılmışım. Neyse ki bu olay Ayaz ve Öykü’nün daha da yakınlaşmasını sağladı, aynı zamanda Mete’nin Şeyma’dan uzaklaşmasını. Hatta ve hatta Emre ile Burcu’yu bile birleştirdi bu durum. Sanıyorum ki artık Emre, Öykü takıntısından vazgeçip Burcu’yu görmeye başlıyor.

Öykü’nün kovulması sonrasında üç gün kendini eve kapatmasına tabii ki Ayaz’ın gönlü elvermemiş ve evden çıkar çıkmaz kendisine müthiş bir sürpriz hazırlamış. “Nasıl yani çocukları göndermesinin nesi müthiş?” derseniz, ben böyle içinde çocukların geçtiği romantik komedi tadındaki sürprizleri seviyorum. Bana göre kafasından aşağı güller saçmasından daha romantik.


Öykü “Yok artık bu kadarını da Ayaz yapmış olamaz değil mi? Aman Allah’ım çok tatlı!”

Ayaz, Öykü’yü düşünerek şirkette bir yer ayarlamış ona ama Ayaz’cığım bir şeyi unutmuş. Öykü o kızlardan değil Ayaz. Kendisi gayet hanım ve asla parayla işi olmayan bir kız. O yüzden asla böyle bir teklifi kabul edemez. O tür teklifleri Şeyma gibi kızlara yaparsan daha güzel cevaplar alabilirsin. Gerçi Öykü de sayıp sövmeseydi iyiydi ama neyse, kızın da tarzı böyle. Hemen sinirleniyor. Yahu bir dur, bir dinle değil mi? Yok, hemen “Sakın peşimden gelme Ayaz!” Peki.

Ayaz, şirkette iş ayarlayarak (her ne kadar katılmasam da) Öykü’ye kabalık ettiğinden dolayı, kendini affettirmenin yollarını aradı. Çareyi derse dalmakta buldu en son. Böyle klişeleri her gençlik dizisinde görebiliriz. Kız konuşmak istemez, oğlan ısrar eder, hal böyle olunca hoca ikisini birden kovar. O yüzden gözüme batmadı. Güzel bir sahneydi ama alışıldıktı aynı zamanda.

Ayaz’ın şirinliklerine kayıtsız kalamayan Öykü, Şeyma’dan da işe geri alındığını öğrenince sevinçten kendini nerelere atsa bilemedi. Yine bir saflık örneği göstererek Şeyma’nın kendisini işe onu sevdiği için geri aldırdığını düşündü. Hâlbuki Şeyma’nın tek amacı, Öykü’ye üstünlük taslamaktı. Öykü’nün bundan pek haberi yok ama o da kendi çapında üstünlük taslıyor işte. (Evet, Şeyma’ya kılım.)

Şeyma “Önem Hanım n’olur işe alı…almayın Öykü’yü kovun!”

Şeyma’nın hallerinden şüphelenen Mete kendini ve aşkını sorgulamaya başladı. İşte o noktada aşk denilen şey Mete’yi de ters yüz etti. Kendisini Şeyma’ya âşık sanırken birden Öykü’yü hayal etmeye başladı. Hatta ona kolye bile aldı. Kolyenin akıbetinden daha sonra bahsedeceğim ama çok sinirliyim bu konuda.

Ayaz, Mete, Şeyma ve Öykü, Öykü’nün işe geri alınmasını kutlamak için bol cıstak cıstaklı bir gece kulübünü tercih etmişler. Bence bu seçimi Şeyma yaptı. Yoksa ne Mete, ne Öykü ne de Ayaz böyle basit bir yeri seçmezlerdi. Zaten içlerinde bir tek Şeyma’nın eğlendiğini de gördük de(!), Allah’ım o nasıl bir dans yahu? Nilperi Şahinkaya çok tatlı bir kız, umuyorum ki bu dans figürleri kendi seçimleri değildir. Yani bu tarz bir dansı sadece Şeyma tipli kızlar yapabilir. (Biraz Burcu gibi konuştum galiba.)

Gelelim haftanın can alıcı sahnesi olan, dans sahnesine. Ondan önce bir şey söylemek istiyorum, senaristlerin aklına daha çılgın bir fikir gelemez miymiş acaba, gece kulübünde evlenme teklifi etmek de nedir yahu? Rica ediyorum kimse bunu özenip tekrarlamasın, çok kötü görünüyor. Gece kulübünde nasıl slow dans müziği çaldırırız diye kafa yorup bu sahneyi çıkarana kadar, daha şık bir restoranda yine aynı tarzda bir sahne yazıp çılgınlıktan biraz uzaklaşabilirlerdi sanki. Neyse ki Öykü ve Ayaz çok çok güzellerdi. O kadar tatlılardı ki onlara bakmaktan sahnenin bittiğini anlayamadım. Gerçekten çok içliydi ve çok güzeldi. Gözlerimi alamadım.

Bu güzelliğin altına yazacak bir şey bulamadım. Çok tatlısınız…

Tabii Şeyma bu güzelliğe turp sıkmakta gecikmedi. Kronik arızası olan Rıza ortalığa çıkınca bir anda ortalık karıştı ve çıkış. Öykü’yle Ayaz’ın birbirine itiraf edemedikleri o güzel şey onları birbirine daha da yakınlaştırıyor aslında farkında değiller. Yani Öykü’nün Ayaz’da artık gönlü var gibi değil de direkt âşık!

Şeyma “Rıza gider misin buradan ?”. Tabii kovarsın artık Mete var.

Ayaz “Öykü ben ayrılmak istiyo..istemiyorum ya!”

Mete bu hafta kendini sorguladı ve doğru kararı verdi (kendince). Ayaz hem iyi bir dost hem de iyi bir âşık olduğunu gösterdi bize, Şeyma ise daha ne kadar çirkinleşebileceğini. Öykü, işe geç kaldığı için, Önem Hanım’ın da öyle işine geldiği için onu plak bulmaya gönderdi. Sahaflarda fellik fellik gezerek plak bulmaya çalışırlarken Mete’nin koleksiyoncu tanıdığı olduğu ortaya çıktı. Koleksiyoncunun Mete ve Öykü’yü yakıştırmasına elbet şaşırmadım. Ama Öykü’nün bu yakıştırmaya heyecanlanmamasına şaşırdım. Bunun ardından asansörde kaldıklarında öyle güzel şeyler söyledi ki Öykü, heh işte dedim şimdi oldu.


Öykü “Ansızın biri geliyor ve hayatını alt üst ediyor. Doğruların yanlışların yer değiştiriyor. “

Asansörde Öykü’nün söyledikleri, verdiği kararı tekrar sorgulattı Mete’ye. Aslında sorgulamadı da direkt karar verdi. ”Madem Ayaz’ı seviyorsun o zaman ben de Şeyma’yla evlenirim.” Nasıl bir mantıksa artık Mete’nin ki ben çözemedim. İnat uğruna evlilik kolay şey değil. Üç gün bilemedin beş gün sürecek bir durum. Söylediği sözler ise dünya saçması. Öykü’yü hayal ederek aldığı kolyeyi Şeyma’ya vererek ona evlenme teklifi ediyor ve bunu Öykü’ye bakarak yapıyor. Oh nur topu gibi çıkmaz sokak ilişkimiz oldu!

Mete “İnsan sevdiklerinin kıymetini bilmeli ve ona en kısa zamanda yüzük almalı. Bir dakika yüzük mü dedim ben?”

Haftaya Öykü ve Ayaz’dan atak bekliyorum. Bu kadar yakınlaşmanın üstüne birbirlerinden ayrılırlarsa üzülürüm. Bir de Önem ile Bülent gerçekleri açıklarsa bomba bir bölüm olur. Haftaya görüşmek üzere, sevgiyle kalın...
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR