Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Bir Mira bir Yaman bir de bebek
Sezon: 1 Bölüm: 45

Bence mumlar çok zararlı ama siz bilirsiniz yine de. Ama Mira ve Yaman’ın kızları olması fikrine deli katılıyorum.

MedCezir çok güzel bir oyunla hoop yine geçen haftanın bitirdiği yerde kesen bir bölümle ekrana geldi bu hafta. Böyle şeyleri gizli saklı oyunların ortaya çıkışında yapıldığı zaman sevmiyorum ben. Orada burada bir ipucu, olayı çözecek ayrıntı bulacağım derken ne izlediğimi bilmiyorum. Ama şimdi o geçtiğimiz üç gün normal seyrinde aktı ya çok güzeldi. Bir de galiba hoşuma gitmesinin sebebi, o atladığımız üç gün içerisinde Yaman, Orkun ile Mira’nın yatmadığını öğrendi de ondan geldi sanmam ve aslında öyle olmadığını görmemiz. Demek ki o işleri, işler ciddiye binince önemsemiyoruz, bu ayrıntı güzel oldu. Olay hayaller izledik, yalan değil. Mira’nın kurduğu hayalden başlayacağım önce. Bir kere sevgili Mira, hayalinde bile Yaman’ı sadece problem çıkaran olarak düşündü ya harikaydı. Ben eminim Mira’nın Nevin’i falan gerçekten evinde istemediğine ve bundan dolaylı olarak Yaman’a yardımcı almadıkları için göz devirdiğine. Nevin konusunda sonuna kadar haklı, hem Nevin’e kapıyı açsa, o Kenan da gelecek, koca ayaklarını sehpaya koyup kızı çalıştıracaktı bu haliyle. Oralar okey de Sude ve Suzi beni hayal kırıklığına uğrattı. Sude kızını karnı burnunda nasıl böyle bırakmış? Mert’in hayallerinde Asım Şekip Kaya yaşıyor olabilir ama eminim ki Mira’nın hayallerinde çoktan ölmüştür. Koskoca Sude Kaya, kızına gizliden yardım edemez mi canım? Suzi’nin ayıbı ise, Yaman’ı o kadar sevip edip bir evlerine yardıma gelmemiş olması. Bu arada Yaman ve Mira’nın bu hayalleri çok güzeldi ama tamamen dışarıdan edinilen bilgilerle kurulan Özcan Deniz filmleri gibi ya da sevenlerden birisinin öldüğü yerli aşk filmleri gibi olacak diye çok korktum bir an.
 
Mad Men’de bu hafta.
 
Hayallerinde bıyıklı olan Mert ise, gelecekte Sedef’i ve Sude’yi kovup, dedesinin tek ortağı olarak karşımıza çıkıyor. Eylül kendisini alışverişe vermiş ve hamile. Altınkoy Gençleri her büyüdükçe aktivitesi azalan arkadaşlıklar gibi sessiz sinemaya kalmış(Bu arada Altınkoy Gençleri neredeydi bu bölüm? Adada falan kaldılar herhalde). Mert’in, Yaman ve Mira için kurduğu Orkun bonuslu hayal çok bombaydı esas. Gözlüklü Yaman hepimizin kalbini çaldı orası ayrı ama Paris’ten dönen ve dark sider’a tamamen geçip Yaman’dan Orkun ile yeni evlerini çizmesini isteyen Mira da şahaneydi. Orkun ve Mira bu hayalde aşkımlı olsalar da, onlara bakınca, piramidin en tepesindeki bu ikiliye Paris’in yaradığını söylemeden edemeyeceğim. Bu hayali de biraz Mert’in kendi dünyasını Yaman’a yansıtması olarak görüyorum aslında. Oradaki şehirli ama yapılı Yaman, sanki Mert’in karakterindeydi. Yoksa aşık olduğu kız, zengin ve güçlü en büyük düşmanıyla evlenecek ve Yaman onlar kendisinden iş istediğinde kafasında bardak kırmayacak? Mert ve Mira karakterlerinin psikolojileri için çok güzel iki düştü bunlar.
 
Mira’nın bileği burkulmuş, kız gıkını çıkarmıyor artık üzüntüden.
 
Peki ya gerçek Mira ve Yaman? Onlarda durumlar hala ayrı ama daha güzel. Bir kere Mert’ten anladığımız kadarıyla Yaman koca yaz o kızlarla sadece öpüşmüş. Mira için dayatılan durum Yaman için de varsa ben varım. The O.C.’de Ryan ve Marissa için böyle bir durum asla söz konusu değildi ama Seth ve Summer birbirlerinin ilki olmuşlardı. Galiba bu bizde, hem Mira ve Yaman’a hem de Eylül ve Mert’e uyarlanacak. Ya bir de Mert çoktan magadişuymuş düşünsenize ne ters köşe oluruz! Yaman ve Mira o kavga ettikleri sahnede çok güzel bir konuşma yaptılar. Şu fanus ve ayrılıkta Mira’nın da payı olduğu durumları falan aslında işlerin yanlış anlaşılmalardan uzakta olduğunu gösterdi bize. Gerçekten, bir aşkın önüne yanlış anlaşılmaların hasını koysan da bir araya gelmek de ayrılmak da o iki kişinin elindedir. Bildiğimiz bazı kodlar, Yaman ve Mira’nın arasında yalancı engeller. Yaman ‘’Sen artık bana ait değilsin,’’ dedi ama Yaman veya Mira kiminle yatarlarsa yatsınlar birbirlerine ait olacaklar, bu bölüm sonunda da Yaman’ın nikah dairesine gelişinden ve kavganın ertesi günü her şeye yeniden başlama adına tekrar tanışmalarından anladık(Orkun’un güneş gözlüğünü çıkarma hareketinin bile aynı olması çok iyi ayrıntıydı). Ancak Mira’nın koleksiyonu olduğu muhabbetini üzülerek bozmak istiyorum. Mira’nın koleksiyonu yok ama keşke olsa! Normalde Mira gibi bir kızın rehberinin; teknesinden holdingine toplantıya giden genç iş adamlarından, bir mirasyediyle evlenip sinema kariyerine son veren Türk Sineması’nın unutulmaz kadın oyuncularının hiçbir şey yapmayan problemli oğullarından, bir bilgisayar yazılımı ile zengin olan yakışıklı dâhilerden ve Barcelona’da havuzlu villalarda partiler veren Arap Prenslerden geçilmemesi lazım.
 
Eylül, Gamze ve Can, Barış Buluter’i terk etsinler istiyorum.
 
Mert ve Eylül’e gelelim şimdi. Vazgeçme sebepleri her ne kadar mantıklı olsa da ben kendi adıma evlenmedikleri için üzüldüm. Ne bileyim güzel olacak gibiydi ama farklı bir evlilik teklifi oldu en azından. Gerçi Mert, evlenince o garip bıyığı bırakacaksa bu iş yaş olur ben söyleyeyim. Ama ben onu da tamamen Mert’in büyümekle, evli adam olmakla ilgili algısından öyle hayal ettiğini düşünüyorum. Mert’e Deniz konusunda hazırladığım bazı laflar var. Sevgili Mert, ne diye babanın mürüvvetiyle oynuyorsun? Üstelik baban evlilik konusunda seni destekledi. Kadın da çok tatlı işte. Yok gece hayatıyla ilgili tecrübelerinden vurmaya çalışmalar, yok neden evlenmemişler falan. Ne duymak istiyorsun? Kadının daldan dala konduğunu mu, yoksa kısır olduğunu mu? Üzgünüm ama öyle bile olsa baban Deniz ile evlenecek, sen de İsviçre’ye yatılı okula gideceksin! Haa eğer Eylül’ün Gamze ile anlaştığı gibi iyi anlaşırsan orası başka ama. Deniz zaten Eylül’ü de kafaladı, Sedef’i de. Yani biraz kıstırıldın sevgili Mert! Selim Serez mürebbiyesi bakmazken ödevlerini daha iyi yapan çocuklar gibi Deniz ile flörtleşirken. Yani kaçarın yok Mertoğlan! Hem Deniz de en az Gamze kadar iyi. Gamze’nin ayrı bir periliçeliği var evet ama Deniz’in o şapşik havası da bambaşka. Eylül-Gamze ilişkisi MedCezir’deki en güzel ilişkilerden birisi bence. O kötü zamanlardan bu günlere geliş kendisini en başından belli etse de ikisinin yeni yeni orti olduklarını görüyoruz. Cici kızını evden çiçeksiz göndermek istemeyen Gamze’yi ayakta alkışlıyorum ve Can’ın saçlarını taradıklarını görünce nasıl birden içimin pembe olduğunu söylemek istiyorum.
 
Aralarında ne döndüğünü anlamadığımız bu üçlüyü aynı duyguda görmek ne güzel.
 
Gamze dışındaki Altınkoy Ebeveyn Takımı bu hafta hisselerin yükselişiyle resmen delirdi. Altınkoylular’ı bir araya getiren şeyin para olduğunu buradan bir kez daha anladık. Selim, Deniz aşkına yelken açmışken şimdi galiba Ender’in ölmeden önce hamile olduğunu öğrenip yıkılacak. Ya, Ender’in çilesi ölünce bile bitmedi ya. Ne çamurmuşsun sen Sinan ya? Saçının yağını öyle bir bulaştırdın ki kadına ortada Ender kalmadı ama hala senin derdindeyiz. Bu olay yüzünden etraf bebek Sinan’ın der mi acaba ya? Neyse ne, artık gerçi… Bu arada bu sezon Yılan Aylin, Dedikoducu Dilek ve Katil Yasemin neredeler? Kendi kötülüklerinde mi boğuldular? Hayır, Eylül’ün büyük ihtimalle estetik ameliyat diye mutant yaratan babası bile iyi oldu, onlar hala kuyu kazmaca mı? Geçen hafta Sude’nin velisi olan Beren bu hafta Mira’nın başındaydı. Mira da atarlı mı atarlı bir şekilde Beren’in karşısına geçti. Beren’in hemen dolan gözlerinden ve ağlamasından aslında dış dünyaya karşı ne kadar dayanıksız olduğunu gördük. Demek ki bütün o birikim, güçlü gözlem yeteneği sayesinde. Valla Beren bence etrafında ne olup bitiyorsa, yaz. Altınkoy’da çok hikaye var. Bir sürü kitabın olur, onlardan dizi çektirirsin; uyarlamanın haklarından yedi kuşak torunun sefa sürer. Bu arada Beren’in Mira’yı affedişi çok anaç değil miydi ya? Mandalina verdi, tatlım benim ya!
 
Bu destansı kötülüğü bir daha görmezsek bile hafızalarımıza ölene kadar kazıdık.
 
Bu hafta sonunda en fantastik kötümüze kavuştuk. Hala gördüğü yerde Yaman’a laf sokan, düşmana Altınkoy’un anahtarını veren Sude’den, zenginler kötüdür anlayışını dirilten Asım Şekip Kaya’dan, seri katil Turunç Nadir’den, kötülerin prensesi Orkun’dan, nokta atışı kötülüklerin kötüsü Hale’den ve Tozludereli piyon kötülerden çok çok üst bir seviyede bir şekilde hasta bakıcı Esra’nın gerçek bir efsane olduğunu söylemeliyim. O gözünü bir belertmeler, bir kısmalar; konuşmasındaki vurgular, sesinin tok şantajcı tonu falan harika. Deniz’in weird bir kadın olduğunu biliyordum zaten de geçmişinden gelen bu karanlık ruh beni büyüledi. Bence hasta bakıcı Esra’yı daha çok görmeliyiz. Ne bileyim gitsin Sude’ye falan Ender’in hamile olduğunu söylesin. İkisi harikalar yaratabilirler. Bu sırada Giray ve Ayşe balaylarında çeşitli fantezilerde, Turunç Nadir de yine etrafındaki bütün yancılarını kötülüğü sırasında zevkten zevke sokmacada. Ya Turunç Nadir, Altınkoy’u trollerken Hasan’ın yüzündeki haz neydi öyle? Altınkoy’a bedava bilet peşinde koşan Leyla ise sonunda başını belaya soktu. Valla tam da sevmeye başladığım anda içim gitti çok üzüldüm. Kesin dövdüler kızı ben söyleyeyim.
 
,
‘Alien vs. Predator’ adlı çalışmam.
 
Adeta animelerden çıkma bir sahne olan Sedef’in tütsülerle kendisinden geçtiği anın harikalığı hala kafamı sarhoş etmiş durumda ama benim onu geçen başka bir favori anım var. Yaman’ın bahçeyi sularken, Sedef’e hortumla su tuttuğu an. Yani böyle bir şey yok, bayıldım! Sedef’in likralı esnekliğinin yanında Elif’in lastiğimsi halini gördüğümüz anlar ise çok korkunçtu. Sevgili Yaman, umarım artık Mira ve Orkun’un fake skype basılması senin için kötü bir anı değildir. Çünkü daha kötüsüne tanık oldun. Orkunstar’ımın şeytani bakışları ve sana doğru tişörtünü düzeltmeleri, kemer hareketleri falan-bizim için zaten rocks da-senin için bile Elif’in bu şeytan çarpmış hallerinden daha güzel olmalı. Bir kere Elif o hareketler matın üzerinde yapılır. Öyle zemini yumuşak yumuşak olmaz. Gerçi biz senin yatağın üzerinde o böcek biçiminden birden bütün esnekliğini konuşturan hareketlerle Yaman’a ne mesaj vermeye çalıştığını anlamadık sanma! Evet evet çok esneksin ve yataktasın aldık biz mesajı ve cam kırıkları ile seni bırakıp, kaçıp giden erkek arkadaşın gibi uzaklaşıyoruz bu yüzden. Bir de bunun primini yapıyor ya Yaman’a. Allah bilir yoktur bile öyle birisi. Elif’in gırgırları ve Yaman’ın onu ikna etme çabaları ise biraz garipti. Öyle danaya girer gibi sevgili olunur mu? Ama hep işte Elif’in kendisini önemli hissetme çabaları bunlar. O çürük arkadaşlarına biraz hava atacak sonra bundan kesin, ‘’Şöyle süründürdüm, böyle şartlarım vardı,’’ falan diye. Yaman da hemen çıkış olsun diye bence dinlemedi bile onu, he he dedi. Ama yalan yok, ikisinin konuşmalarında ‘’Mira’yı seviyorum ama senden de hoşlanıyorum,’’ ayrıntısını sevdim. Birini severken başkasından hoşlanabilirsin, aşıkken bir ‘acaba’ aklına takılabilir. Gerçekçi bir cümleydi ama tabii ki sesli söylenmesi o acabayı acabalıktan çıkardığı için esas sevgiyi zedelemesiyle ünlüdür.
 
‘Vallahi üzülüyor kız ya’ bakışı Orkun’dan gelsin.
 
Ve finale gelelim.. Kamusal alanda ve sosyal hayatta cinsiyetçiliğe tahammülüm yoktur ama ikili ilişkilerde erkek daha çok emek vermeli, kadın nazının eziyetini sonuna kadar karşı tarafa çektirmelidir. Yaman’ın koştura koştura nikah dairesine gelmesi nasıl çok sevdiğim bir şeyse, Mira’nın da çiçek göndermesi o kadar güzel bulduğum bir olay oldu. Mira’nın yükseleceğini damarlarımızda hissetmiştik ama bu kadar da güçlü olacağını bilememiştik. Yaman’ın Elif’e verdiği aşk kırıntısındansa, Mira-Orkun dostluğu sonuna kadar tavan bence. Nikah dairesine Orkun ile gelince gördüğümüz, Orkun’un kendisini kadın hakimiyetine bırakması, direksiyonda Mira’nın olması müthiş ayrıntılar bence. Yaman evlendi diye üzülen Mira’ya üzülen Orkun ise galiba geçen sezondan beri beklenen atağı yapmak üzere. Pembe dizi kötülüklerinin boyutlarının dönülmez yollara girdiğini gördü. Umarım haftaya Yaman’a her şeyi anlatır. Ben Yaman gerçekleri öğrenmeden Mira ile barışsın ve aşkını kanıtlasın istemiştim ama nasıl olsa bilmeden geldi nikah dairesine. Bu sevaba girersen Orkun, belki de Yaman ve Mira oğullarının adını Orkun koyarlar ha? Kızlarının adının Ender olması ağlatsa da, bu da güldürebilir bizi! Yaman, Elif’e verdiği sözü ne kadar tutacak bilmiyoruz ama bildiğim bir şey var, o da artık Mert ile Eylül'ün düşünmesi gerektiği. Vırvırvırvır burunlarına soka soka bu hale getirdiler, düzeltmeyecekleri için kafalarını taşlara vursunlar bakalım!
 
Mira ve Yaman, oğulları Orkun ile.
 
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR