Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Bir Düğün, Sayısız Hüsran
Sezon: 1 Bölüm: 19

 

Sevdiğine kavuşmaya ramak kala, işlerin çığırından çıkıp kendisini başkasıyla evlenirken bulanların dizisi Diğer Yarım ailesi olaraktan 19.bölümü geride bıraktık çok şükür... Sedat görünümlü Arif öyle bir düğmeye bastı ki bu bölüm perperişan halde bıraktı bizleri... Hüsranlara geçmeden önce hüsranların gelişini anlatalım hele bir...


Poyraz: Ben senin rüzgarını keserim!

Son sahnede Poyraz, Esin'le birlikte tekneden inmiş idi. Bunu gören Zeynep oradan uzaklaştı elbette. Peşinden de Esma, Emine, aşıkların tek destekçisi hacitt İsmet... Poyraz'ın yanında bir tek Tarık durabildi lakin o da yanlış yerde durduğunun farkında olacaktır elbette :( Poyraz'a ilk tepki Sabri Efendi’den geldi ve “Kalp kırmak çok büyük günahtır. Birini kurtarırken, diğerinin günahına girme,” diyerek oğlunun aklını başına getirmeye çalıştı lakiin Poyraz efendi ne yaptı? Zeynep'in sözlerini alttan alıp doğruları anlatmak yerine üste çıkmaya çalışıp “Ben senin rüzgarını keserim,” dedi ve tabüsü Zeynep'ten tokadı yedi. O tokat sanırım tüm Zeynepçilerden armağan oldu Poyraz'a... :(



Ecevit ve Meryem'e düğün organizasyonu işi geldi. Ecevit ve Meryem elbette ayaklarına gelen bu fırsatı değerlendirdi ve kabul ettiler teklifi. Tabüsü teklif Arif görünümlü Sedat'ın planıydı ve amacı da Ecevit ve Meryem'i seneler önce ayırdığı gibi yeniden ayırmaktı. Bittabisi bunu sadece biz biliyoruz en azından şimdilik...

Öyle bir düğün oldu ki yanisi sanırım bir daha böyle düğün göremeyiz kii görmeyelim dee inşallah :)) Haciitt İsmet'e düşen görev fotoğrafçılık olunca onlara da bol boool fotoğraf çekilmek düştü elbette :) Hep böyle güleydiler n'olurdu kii Edaa Ablaam :((



Uy Asiye ve Zeynep Hanım’ın payına mutfak düşünce ortalık biraz karıştı bir de bu ikiliye Devlet Hala, Meryem ve Ecevit eklenince varın siz düşünün o yemeklerin halini.. Düşünemediniz di mi? En iyisii izleyin o sahneleri cancanlar, o cümbüşü anlatmaya benim kelimelerim yetmez :D



Hahaaa Dursun Dede’miz bu bölüm kendisini aştı :D Otel görevlileri Dursun Dede’mizi emekli büyükelçi sanınca bu işin kaymağını yemek de Dursun Dede’miz ilee bizim kıvırcık uşaklara kaldı :D


Tü tüü maşallaah diyeliiim Afooş’umuzaa <3

Afooş'un payınaa gelinliği ütülemek düşünce elbette normal davranamadı Afooş’umuz... Gelinliği denedi ve aynalara bakıp 'çok güzel oldum bee maşallah' derkeen kendi etrafısında döner iken, yere düşmesiyle gelinliğin yırtılması bir oldu elbette. :( Payımıza hep mi böylesi düşmek, düşecek Afooş? En büyük hayalinin içinde gerçekten peri kızı gibiydin, umarım tiiizz vakitte sizi ayıranların planları ters teper dee kavuşursun sevdiceğin Devran'ınaa :)) Amiinn amiinn amiinn :))



Gülmek bu çifte çok yakışıyor gerçekten lakiin bu gülümsemeler hep resimlerde kalıyor :( Esma ve Tarık kahvaltıyı Arif Amca’ları(!) ile yapacaklarken, bölümlerdir beklediğimiz sırra vakıf oldular ve sonrası yine hüsran yine hüsran. :( Esma ve Tarık'ın en çok etkilenecek çift olması muhtemel ama ben klasikleri geçelim, yepisyeni bir senaryo yazalım istiyorum. N'olur sanki bir kere de çıkan zorlukları çiftler birlikte çözseler? Mutlucukluklar birlikte, acılar ayrı ayrı!!! Yıkılsın artık şu klişeler ve el ele versin şu gençler olma mı? Peki :(



Her ne kadar kızıyor, sinirleniyor, atarlanıyor olsam da elbette kıyamıyorum Poyraz'a. Lakin yanlış yolda gerçekten. Esin'i kurtaracağım derken, Zeynep'i kaybediyor. Ve bunun da farkında. Beni asıl üzen de bu zaten. Esin'in niyeti kötü, her ne kadar zor bir durumda olsa da bundan kurtulmak yerine yenisini açıyor başına. Ohh tabüsü buldu Poyraz gibi merhametlisini, sempatiğini kapmak istiyor! İşte burada Poyraz'ın o sert duruşu devreye girmeliydi. Peşinde getirdin, tamam. Babana durumu anlattın, tamam. Ama çözüm kısmını Zeynep’le el ele vererek halletmeliydin. Demeliydin ki Zeynep'e “Durum böylee böylee, n’apalım savaşçı prensesim?” İşte o zaman gerçekten el ele vermiş olurdunuz. Şimdi böyle hoş mu oldu yanisi? Yine tekrarlıyorum niye sorunları tek başlarına çözmeye çalışıyor bizim karakterlerimiz? Halbüsü biz dizide en çok birlikte çözülen sorunlara vurulmuş idik! Dursun Dede’miz bile sevmediği damadı anarşik için mekan basmış idi hatta vurulmuş idi. Unuttunuz mu ki? :(( Aynı şeyi pekala gençler de yapabilirler niyee ayrılık? :((



Nikah masasına oturduğun sandalye kırılsın, ayağına giyeceğin ayakkabının topuğu kırılsın, evet derken sesin kısılsın, Zeynep'e yaptığın atar sana geri tepsin, abilerin seni zorla evlendirmekten vazgeçsin- elbette istemeyiz zorla evlenesin- lakin o terkettiğin adama yeniden aşık olasın da bu sefer aranıza başkası girsin, parmağına takacağın yüzüğü kaybedesin inşallah :(( Sen bizi çok üzdün, Alp'i bile aratır oldun gitt laaa aramızdan tizz vakitte :((


Esma: Babaa, dayımı sen mi öldürdün?



Meryem ve Ecevit... Severek hatta kaçarak evlenmişler. Zorlu olsa da güzel bir evlilikleri varmış. İkizleri olunca mutlucukluklarına mutlucukluk katılmış. Lakin gün gelmiş aralarına kocaman bir sır girmiş. Bu sır da bu bölümde öğrendiğimize ya da ilk kısmını öğrendiğimize göre Ecevit'in İlyas'ı öldürdüğünü gören Sedat'ın Meryem'e gelip anlatmasıymış ve Meryem'in de buna inanıp evini, ocağını terk etmesiymiş... Açıkçası ben bu çiftin aşkını birbirlerine hasretken daha çok hissediyordum. Ecevit olsun, Meryem olsun öyle bir hasretle yanıyorlardı ki yüreğim ezim ezim eziliyordu. Aynı mahallede yaşamaya başladıklarından beri yakınlaşmaları mevcut olsa da, ben o eski hissi alamıyordum kendilerinden. Sanırım sebebi de aralarındaki bizim bilmediğimiz ama onların bildiği 'sır' idi. Şimdi bu sırrı öğrendim öğrenmesine ama Meryem'in laz inadının tuttuğu hissine kapıldığım için çok fazla yorumlayamıyorum. Nasıl desem de EcMer severlerin gönlünü alabilsem ki? (: Sanırım ben Ecevit'e daha çok üzülen kısımdayım. İlyas'ı öldürdüğünü düşünmüyorum. Sedat ya kendisi vurdu ya da Ecevit'in üzerine yıktı olayı. Önümüzdeki bölüm çıkacaktır tamamen ne olup bittiği ama ben oğlan tarafındayım galiba. Meryem sadece Sedat'ı dinleyip de o evi terk ettiyse hata yapmış demektir. :( Bakalım 20.bölümde neler olacak? Sedat'ın Sedat olduğu ortaya çıkar mı bilemiyorum ama Arif'in Meryem'e olan sevdası ortaya çıkıyor sanki... Beklemedeyiz efenim...



Bölümde en çok eğlendiğim kısımlar düğünden çok Poyraz, Ecevit ve Dursun Dede’nin sigortayı bulacağız diye odada mahsur kalmalarıydı. Ecevit Poyraz'a esip gürlerken, Dursun Dede’nin yanan devreleri düzeldi ve Ecevit'i tanıdı. Ecevit'in İlyas olma devri kapanırken, anarşik damat Ecevit olarak yine kendisine esmer günler görünüyor :D



Hahaaa en çok sevdiğim sahne ise Ecevit'in saniyeler öncesinde Poyraz'a atarlanırken, saniyeler sonrasında Dursun dededen atar yemeye başlamasıydı :D Kayınpeder - damat- damadın damadı olarak muhteşem bir üçlü oldular yahuu çok eğlendim o sahnelerde çook :)) Tabüsü bu kadar gülmek iyi gelmedi bünyeye son hüsranımız da aşağıdaki resimde saklı. :(



Zeynep'in bu bakışı var yaa yüreğimi sızlattı, gözlerime toz kaçırdı, içimde bir yerleri kırıp geçirdi. :(( Sabri Efendi Poyraz'ı iyi kendine getirdi derken, Esin'in amcaoğullarının silahlarını görünce oğlunun hatasına körükle gitmesine sebep oldu. “Al oğlum kızı al,” diyerek Poyraz'ın Esin'in cümlelerini onaylamasına sebep oldu... Halbüsü Poyraz daha önceden Zeynep için kurşun yemiş idi, sevdiğine sahip çıkabilmek için aileleri karşısına alıp “Seviyoruum çook seviyoruum,” demiş idi, Ecevit'in karşısına geçip “İstiyorum,” demiş idi... Şimdi n’aptı? Sevdiğinin gözlerinin içine baka bakaa “Esin’le evleneceğim,” dedi. :((

Bölüm düğüne hazırlık, düğünün hüsrana dönüşmesi ile geçti gitti. Bize kalan kocaman bir hüzün oldu... Halbüsü hayatın siyahına rağmen bize pembeleri gösterdiği için sevdiydik dizimizi. Ne hallere geldi yahu? Gençler bir araya gelmeyeli o kadar oluyor ki, hayatın grisi ağır basıyor dizide. Çok şikayetçi değilim ama hüzünler canımızı acıtıyor be Edaa Ablaam :(( Klişelere darbe vuralım, gelin bütün sorunları el ele verip çözelim olma mı?

- Sabri efendi ve Devlet Hala sahnesine değinmek istemiyorum aslında, kıskanıyorum eveet yalan mı dicem sanki size cancanlar :D Devlet Hala ile Sabri Efendi’nin ruh eşi olduğunu dile getirmek istiyor sanırım senaristlerimiz ama ben Arnavut inadımla birlikte inanmak istemiyorum buna :D Birbirlerine adam akıllı açılmadan da inanmayacağım hatta açılsalar bile inanacağımı sanmıyorum, zinhar kabul etmiyorum efeeniim! :((

- ÖzetliYorum'umu Özgür Babacan&İrfan Seyhan - Diz Dize şarkısı eşliğinde okursanız, nasıl bir ruh halinde yorumumu yazdığımı anlayabilirsiniz cancanlar :(

- Bu arada Zeynep hanım Dursun Dede’miz gibi olmaya çalıştı lakin pek başarılı olduğu söylenemez. Kimse yemedi efenim bu oyunu lakin yemiş kadar olduk; neticede hala Afet&Devran ilişkisinde engel kendileri :(

Diğer yarılarını bulanlar, diğer yarılarınıza sahip çıkın! Esin gibilerin aranıza girmesine izin vermeyin! Diğer yarılarını bulamayanlar da tiiizz vakitte bulurlar inşallah :) Amiin... Haftaya daha umutlu yorumda bulunabilmek umuduyla..

Sevgilerimle

Kırçiçeği
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR