Nereden başlasam bilemediğim bir bölümdü ama ipin bir ucundan tutmak gerek diyorum ve başlıyoruz efendim. Geçtiğimiz haftanın son sahnesiyle açılışımızı yapalım zira o sahneyi çok hatırlamak istemesem de bölüme yayılınca hatırlamamak elde değildi. Eylül sanıyorum Cemre ile beraber yüzü ender gülen kızlardan. Senaristler özel olarak çalışıyorlar üzerlerine bu ikilinin; en iyi ağlayan ikili diyebiliriz, hak verir misiniz bilmem. Üvey babası bile demeye dilimin varmadığı Kemal, sınır tanımadı ve hatırladığınız üzere geçen hafta Eylül'ün üzerine kapıyı kilitlemişti, fragmanı da görünce o korkunç olay başına gelecek dedik ama neyse ki senaristlerimiz yanılttılar bizi ve derin bir oh çektik. Nazan Hanım, bırakmaz gitmez diyordum, o kadar da yapmaz diyordum, nitekim fiilen kurtarmasa da camın gediğine oturttu taşı da Kemal'in bu korkunç girişimini engelledi. Bu sahneyi detaylıca yazmayacağım zira ben bir erkek olarak bu tarz çirkinliklerin adını bile ağzıma almaya utanıyorum, kadınlarımız ne yapsın demekten kendimi alamıyorum. Kırgın Çiçekler’e bu tarz bir sosyal sorumluluk için de ayrıca teşekkür ediyorum, saygılar efenim.

Eylül sadece Kemal'den de çekmiyor bir de annesi Mesude var ki evlerden ırak. Anne dediğime bakmayın öyle anne de olmaz olsun hani. Yahu sen nasıl bir annesin, ben televizyon başında çatladım sinirden; kızına inanmamak, kocasına inanmak nasıl bir zihniyettir. Bir de şu meşhur ''kemalimyapmaz'' repliği yok mu komik olsa da artık iticiliğin dibine vurmaya başladı; yeter daa, yeter yani. Kızın senden sevgi istiyor, şefkat istiyor; çok şey mi be istediği? Sen git kocan olacak o ...... inan; noktalı kısmı siz tamamlayın atış serbest. Buradan Sevgili Cansu Fırıncı'ya sevgiler, karakterini iyi yansıtıyor olsa da Kemal'i sevmiyorum, sevemiyorum.

Kader ve Banu'ya değineyim azıcık, zira yine çok karşıma çıkmaya başladı şu Banu. Yahu ben hop oturup hop kalktım sinirden valla; konuşmasına gerek yok, görünce çıldırmama yetiyor. Kızının ne suçu var yahu, o ne yaptı sana? Sen doğurdun, sen bıraktın un çuvallarının üzerine, bir de çıkıp her şey senin yüzünden diyebilecek potansiyeli nereden buluyorsun? Yıkıl karşımdan Banu, yıkıl.