Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Beni Öldürdün Sen "Aşk"...*
Sezon: 1 Bölüm: 36

Merhaba sayın Kiralık Aşk ailesi. Şu an bu yazıyı kafamda kese kağıdıyla yazdığımı varsayın zira yüzüm yok sizinle yüz yüze gelmeye, milyon kez özür diliyorum şunu söylemeliyim ki sizlere sürekli "umut etmeyi" aşılamaya çalıştım fakat benim artık görüş mesafem bir metreden fazla değil! Yanlış anlaşılmasın kin kusmak benim tarzım değil, yine konuşacağız lakin biraz sitemle olacak; elimden geldiğince sakin kalmaya çalışacağım, şimdiden sizlere karşı bir kusur edersem diye affınıza sığınarak başlıyorum.

Hayır yanlışlıkla koymadım bunu. Beni kimse bundan başka uyuma inandıramaz!

Başında o kadar güzel bir his bıraktı ki içimde, tatlı tatlı mesajlaşmalar, satır aralarından anlamlar çıkartmalar; en başındaki Neriman'ı bile unuttum o sırada. Kanın beynime sıçraması da pek uzun sürmedi. Toplantıda birbirlerinin cümlelerini tamamlayan Ömer ve Gallo bu bölüm benim içime oturanlar listesinde ilk sırada sanıyorum. Çıkışta asistanına programı olup olmadığını soran Fikret'e "Ertele," diyen Ömer beni çileden çıkartsa da, kendimi egosunu tatmin ettiği için böyle davrandığına inandırıyorum. Yoksa Ömer, kuzum ağzına ıslak inşaat küreği yemen yakındır bilesin. İlkine dönüyorum tekrar, şunu unutmadığınıza adım kadar eminim; biz bunun daha önce İz'e "Bu ne ya, maşallah karı koca gibi," dedirtmesini izlemiştik; tamam anladık Ömer ve Fiko'nun kafa yapıları uyuyor, benziyorlar birbirlerine tamam ama keşke bıraksaydınız o sahne öyle kalsaydı, öyle özel kalsaydı. Tabii buna kızgınlığım çok da uzun sürmüyor arabada Gallo'nun yüzüne bile bakmaya tenezzül etmeyen Ömer gelen mesajla mutlu olunca Gallo'nun sorusuna da "Kız arkadaşımdan," diyor; alıyor gönlümü yine kerata. O an sevinçle  arkadan "Biri kadın ruhundan anlamıyor mu demiiştiii?" diye bağırasım geliyor Gallo bozulunca.

Şu sıralar en mutlu karakter, sevgi teşkil eden kucaklanası yapısıyla Koray. Tabii mutlu olacak hayatım. ona kudret, şöhret, servet yakışır. Yalnız bir an alacağı bütün parayı telefon faturasına yatırcak sandım. Rastgele numara çevirip konuşmak nedir, anlat bana kuzum. Fakat Koriş'imin hakkını yemem yedirtmem. Yasemin ve Sude gizli gizli Koray'ı kandırmaya çalıştılarsa da onun Sinan ve Ömer'e danışmasına engel olamadılar. Sana da ihanet etmemeler yakışır hayatım.

Bazen Nihan'ın kan testi yaptırmadığı için hamile olmayabileceği ihtimali geliyor aklıma ve bu yıkımı kaldırabilir miyim bilmiyorum fakat hikayemiz bu noktada tekrara düşmez diye tahmin ediyorum. Yılın talihlisiymişcesine bütün piyangoların İso'ya vurması da mı hayatın bir komplosu değil. Hayır neden bu adam bir rahat edemiyor? Canı sıkılan canını sıkan şeyi İso'ya paslıyor, ohh mis. Nihan'ın bu nazı niyazı dokuz ay nasıl çekilir, büyük sabırlar diliyorum Serdar'a.  Zira Nihan'ın içinden potansiyel bir Koray Sargın çıktı da.

 Canım yalnız saçımı bi çekmezsen.

Yine derin bir nefes alma terapisi gibi geliyor Ömer'in Defne'nin yanına uğradığı o dakikalar. "Biri beni mi özlemiş?" diye başlayıp günde en az üç kere Defne’sini görme reçetesi alan, utanıp mahçup olan Defne'ye "Gel buraya, gel," deyip sıkı sıkı sarılmak suretiyle saçlarını öpen bir adam var karşımda; ki nasıl sarılmaktır o, iliklerime kadar hissettim ben. Keşke o an bitseydi bu bölüm, orada kalsaydık. Ömer'in arkasından yine bir ara onu savunmaya çalıştığım için mahçup olduğum Sude çıkageliyor, meğer bu zamana kadar cadı kazanlarında ne zehirler, ne katranlar kaynatmış, nemrutluğu had safhada. Annesinden önce kovuyor Defne'yi. Yani neymiş, bazen bazı insanlar iyileşemiyormuş, işte Sude de onlardan biri oluyor; içlerine işlemiş kötülük onların anca bastırılabilir ama ne zaman nerede patlayacağı meçhul bir volkan gibi içten içe kaynar, kabarır durur. Bu anlattıklarımdan biri de Yasemin, çok törpüledi kendini yalan yok, tereddüt ediyor fakat Sude'nin üç beş haklı görünümlü kötülük yeminini de daha yere düşmeden kapıp baş savunucusu oluveriyor. Tıpkı hiç tereddüt etmeden Sinan'a Cherie'nin ortağının Deniz olduğunu söylemesi gibi. Karşısındakinin Sinan olduğunu nasıl unutabiliyor mesela? Defne ne zaman unutabildi karşısında Ömer olduğunu ya da Ömer? Ne kadar çok sevdiğinle alakalı bir şey galiba karşındakinin canını ne kadar yakabileceğin. Yasemin hesap yapmadan Sinan'ı kırabilirken ben böyle bir şeyi Defne ya da Ömer'in yapabileceğine ihtimal vermiyorum. Dedim ya, ne kadar sevdiğinle alakalı olmalı.

1 2 3
L'Appel du vide
06/03/2016 15:46
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR