Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Beni asla terk etme!
Sezon: 3 Bölüm: 6

Suçlu kim?

Arrow, “Guilty” (Suçlu) isimli üçüncü sezonun altıncı bölümü ile karşımızdaydı. Geçtiğimiz hafta büyük bir gizemle kapatmıştık bölümü ve Roy’dan bizi yanıltmasını beklemiştik. Elbette ki Sara’yı öldüren kişi Roy değildi ama bunu anlamak da kolay olmadı. Bir yandan “Sara’yı öldüren kişi Roy mu?” sorusunun cevabını aradık, diğer yandan da dostluk ve güven üzerine güzel bir bölüm izledik. Bölüm boyunca gizemli bir katilin peşinde dolaştık durduk. Bölüm sonunda ise hem katili, hem de Roy ve Oliver’ın aradığı cevabı bulduk.

Hong Kong’da, yeni bir ismin peşine düşeceğiz.

Sara’nın katili tabii ki Roy değildi, şaşırmadık ama yine de birini öldürmüş olmanın vicdan azabını çekiyor Roy…

Hong Kong’da, Chien Na Wei’nin izi sürülmeye devam ediyordu. Oliver ve Toshi, kendilerini Chien Na Wei’ye götürecek olan kuryenin peşindeydiler. Lakin içinde oldukları kovalamaca sonucunda kurye kaza geçirerek öldü ve pusulayı nereye sakladığını bulmak da Oliver’a düşüyordu. İşte geçmiş ve günümüz bağlantısı da tam olarak buradaydı. Oliver, pusulanın yerini hatırlamak için Katana’dan öğrendiği meditasyon yöntemini kabuslarla boğuşan ve o gece Sara’yı öldürdüğünden neredeyse emin olan Roy’un üzerinden deneyecekti. Bakıldığında başka çareleri de yoktu. Oliver, Roy’a tüm kalbiyle inanıyordu ve gerçeği öğrenmek zorundaydı. Diğer yandan da tüm oklar Roy’u gösteriyordu; kan testleri, rüyalar, Mirakuru etkisi… John’un, Roy’u terk etmesi gerektiğini söylemesine rağmen tüm bu göstergeleri reddeden Oliver, Roy’un zihninin derinliklerine indi ve öğrendik ki Sara’yı öldüren kişi Roy değilmiş. Roy’un rüyalarında Sara ile bağdaştırdığı şey, Mirakuru etkisi olduğu zamanlarda işlediği bir cinayetmiş. Anlaşılan bu Mirakuru, bir süre daha Roy’un zihnini işgal etmeye devam edecek. Neyse ki O’nu asla bırakmayacak bir eğitmeni ve dostu var; Oliver. 

Bir sen eksiktin kardeş.

Cupid, sanırım Arrow’un düşmanlarından biri olacak. Hikayesini merak ediyorum.

Peki, Team Arrow’un bölüm boyunca peşinde olduğu cinayetler onları nereye götürecekti? Tabii ki Laurel’ın yeni eğitmeni Ted’e. Ted’in bir zamanların “Kanunsuz”u olabileceğini herhalde hiçbirimiz tahmin etmemiştik. Bir uyuşturucu satıcısını öldürdükten sonra hapse giren Ted, daha sonra bu işlerden elini ayağını çekmiş ve şu anki boks salonunu işletmeye başlamış. Ancak, Ted’in geçmişini ardında bırakması da bu kadar kolay olmayacaktı tabii ki. Ted’in Kanunsuz olduğu dönemlerdeki yardımcısı Isaac, çoktan peşine düşmüştü. Ve biz de bu gizemli cinayetleri işleyen kişiyi böylece öğrenmiş olduk. Isaac’in “suçlu” bulunup hapsi boylamasıyla tüm sorunlarımızı çözdüğümüzü düşünüyorduk ki bölüm sonunda Cupid ile tanıştık. Çizgi romanlarla içli dışlı olmadığım için Cupid karakterini tanımıyorum, yani ben de sizlerle birlikte keşfedeceğim ama karakterin gelişinin heyecanlandırdığını söyleyebilirim.

-Bana senin cephanendeki (Arsenal) bir silah olduğumu söyledi. -O zaman sana Arsenal diyelim!

-Beni terk etme! - Asla!

Isaac ve Ted arasında yaşananalar, Oliver ve Roy’un arasındaki ilişkinin de sorgulanmasına sebep oldu. Isaac’in Roy’a söylediği “Sen onun cephanesindeki (Arsenal) bir silahsın,” cümlesine Oliver’ın vereceği tek bir cevap vardı: “O zaman sana Arsenal diyelim.” Zaten Roy’un Isaac’e verdiği cevap da onların çok farklı olduğunu gösteriyordu: “Ben senin gibi değilim!”

Tek bir olay etrafında dönen ve Laurel’in hala sinirli olduğu bir bölümü daha böylece ardımızda bıraktık. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR