Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Ayrılık da sevdaya dahil
Sezon: 1 Bölüm: 20

image

Daha kavuşamadan ayrılanların, dostunun/kardeşinin derdiyle hüzünlenip yerinde duramayıp elinden geleni yapanların, planları bozmak için yeni bir plan yapıp öyle başarısız olanların dizisi Diğer Yarım ailesi olaraktan 20.bölümü de geride bıraktık çok şükür. Geçen haftaki bölüm ne kadar geçiş bölümüyse, bu haftaki bölüm o kadar gerçek bir bölümdü… Hüzünlenenlerin, ayrılanların, gözyaşı dökenlerin, kalp ağrısından uyuyamayanların, yine de inatla umut ipine sarılanların bol olduğu bir bölümdü…

Silahlar eşliğinde Esinle evlenmeyi kabul eden Poyraz’a bir silah da Zeynep tarafından doğrultuldu. Zeynep elinde silahla Poyraz’a ‘Seviyor musun gerçekten?’ diye sorarken Esin’i kastediyordu lakin Poyraz’ın ‘Seviyorum’ cevabı buram buram Zeynep kokuyordu… Poyraz’ın önüne geçen Sabri efendi, onun önüne geçen Devlet hala, onun da önüne geçen damat Fikri, Asiye vs. derken en son Ecevit’in Zeynep’e doğru hamle yapmasıyla silah elbette patladı ve vurulan Esin oldu. Tabüsü pek mühim bi insan olmadığı için sahte üzüntülerden bir demet gönderdik kendisine!!!
 
Esma’nın öğrendiği gerçekler Ecevit ve Meryem’in ortaklaşa çalıştıkları dükkanda masaya yatırıldı. Esma, Zeynep, Ecevit ve Meryem… Onları böyle bir arada görmeyi öyle seviyorum ki konuştukları konular can yakıyor olsa da, görüntünün güzelliğinden olsa gerek ses çıkarmadan izliyorum. Zeynep de öğrendi 20 yıllık ayrılıklarının sebebini ve ‘saçma’ buldu elbette… Geçen haftaki yorumumda oğlan tarafıyım demiş idim. Lakin bu hafta öğrendim ki sevdalukun tarafı olmuyormuş cancanlar :( Ecevit’in iftiraya kurban gitmesinden ötürü kendisine haksızlık yapıldığını düşünsem de, Meryem’in ‘Ben bu şüpheyle yaşayamazdım, konuşsaydım da ya babam ya da Devran babanızı yaşatmazdı. O yaşasın diye sustum.’ cümlesiyle yüreğim parça parça oldu. Her bir parçası haklıydı belki de ama bir araya gelince kocaman bir ayrılığa sebep oluyorlardı. EcMer severler sahnelerinin azlığından yakınıyor olsalar da, ben az sahneleri olsa da böyle dolu dolu geçmesinden memnunum. Bir yandan geçmişleriyle hesaplaşıyorlar, diğer yandan bugünlerinde ilerlemeye çalışıyorlar. Zaman geçip gitmiş ama aralarındaki o sevdayı hiç eskitememiş… Bunu görmekten ziyade hissediyor olmak inanın yetiyor bana. Tabüsü didişmeden geçen sahnelerin artmasına hayır demem. :)
 
image

Bu bölüm uzun zamandır Fınduğuna dair bişiler yapmayan Haciiit İsmet’in sükut-u hayale uğramasıyla  sonuçlanan planı ayrı bir kalp ağrısıydı. Emine için yapmayacağı şey yok İsmet’in ama sadece Emineyle de sınırlı değil yapacakları. Haciit İsmet Tarık için, Esma için, Zeynep ve Poyraz için de plan yapan bir karakter. Dost canlısı diyorum ben ona. Dostlarının diğer yarısı… Emine yanındaki zenginliğin ne zaman farkına varacak bilmiyorum ama n’olur üzmeyelim artık İsmet’i Edaa ablaa diyorum :( Öyle güzel bir kalbi var ki İsmet’in kırılmasına dayanamıyorum. Binbir umutla yaptığı planın, bu şekilde sonuçlanmasına gerçekten çok üzüldüm. :( Tarık’a planın yattığını anlatmaya çalışırken de çok hüzünlü bakıyordu İsmett :(
 
 image

Tarık ve Esma, Arif amcalarının ortaya attığı iddia ile biraz zorlu günler geçiriyorlar. Daha da geçirecekler gibi ama sıkıntı görmüyorum ben bu ikili adına. En büyük umudum da bu ikiliye dair konuşarak anlaşabiliyor olmaları. Birbirlerini suçlamadan, tartışmadan yada tartışıp bu tartışmayı uzatmadan bitirmeleri, kafa kafaya verip olanları - olacakları masaya yatırmaları, birbirlerinin düşüncelerini genişletmeleri ve en önemlisi de birbirlerinden vazgeçmiyor oluşları açısından umutluyum… İkisinin geçmişe dair pencere açma çalışmaları başarıyla sonuçlandı. Tabüsü Haciit İsmet’in de Tarık’ın annesi İclal teyzeye ulaşması, gerçeklerin su yüzüne çıkmasını kolaylaştırdı…
 
image

Esma ve Zeynep’in kardeş olma çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. :) Gece birlikte dertleşip, kalp ağrılarını bir kenara koyup babaları ve anneleri için neler yapabileceklerini konuşmaları, öncesinde ise birbirlerinden özür dilemeleriyle yüzümde gülümseme, kalbimde neşe oluşturmuşlardı. :) İnsan insanın zehrini alır hesabı yan yana gelip dertleşen insanları görünce mutlucuk oluyorum cancanlar ne yapayım. :) Ne diyordum evet Esma, bölümler öncesinde babasının dükkanına gidip orada kalan kitabını Arif amcadan almış idi. En sonunda bu ayrıntıyı da hatırlayınca işe koyuldular Arif’in kim olduğunu anlamak için. Eldeki verilerden Ecevit’in tüm mal varlığını Arif’in aldığını ve satmadığını öğrendiler. Bu durum Esma ve Zeynep’te kafa karışıklığını arttırdı elbette. Cevap Ecevit ve Arif kapışmasında saklı sanmayın, cevabı arayan Tarık en önemli ipucunu yakaladı bile…
 
image

Esma’nın düşüncelerinde haklılık payı olduğunu düşünen Tarık araştırmalarına önce Arif’in holdinginde sonra da evlerindeki kilitli kapılar ardında devam etti. Kapalı kapıların ardından Meryem’in duvarda çerçeveli resmi (ne kaa dadlu çıktığını yazmadan edemiycem :D) ve İlyas’ın öldürüldüğüne dair o zaman gazetelerde çıkan haberlerin kupürlerini buldu. Aklına gelen ilk cevabın doğru olduğunu düşünüyor olsa da, o gerçeği dillendirmek ve de kabullenmek zor olduğundan kafası karışık halde öylece kalakaldı…
 
image

Poyraz bir yandan yaptığı iyiliğin çıkardığı marazıyla uğraşırken diğer yandan da Zeynep’ten uzak kalamıyordu. Tam seviyorum kızım seni diyecekken Esin’in abileri çıkıveriyor ortalığa ve sahne puuff uçuyor.! Esin’in abileri işi çirkinleştirip Zeynep’i de tehdit edince Poyraz geri adım atıyor. Mermilere kafa atan adam kafa karışıklığından ve karakter değişiminden kurtuluyor ve sevdiği kadını korumak için bu kez kabulleniyor evlenmeyi… Haa ben pek yemedim bu sebebi, nikah masasına gerçekten gerek yoktu. Hele ki Devlet halanın da katıldığı operasyonla Esin cadusunun istenmesine hiç gerek yoktu ama napalım senaristlerimizi seviyorum, yazdıklarını da sevmeye ve anlamaya çalışıyorum.. Ha bunu anlamadum sanurum bide Devlet halayı anlamıyorum kabullenmiyorum da ama işte ben de böyle bi insanım napacağuz cancanlar :(
 
image

Dertler derya olmuş bense deniz hesabı Tarık ve Poyraz’ın dertlerine ortak olarak yudumladıkları da ayran işte. Ustaaa bana daa bi ayran çek hatta bir kasa olsun litfen!!!
 
image

Ben bunlara gurban olurum yaa nasıl da mutlucuk oluyorum yan yana görünce :)) Mutlucukluklar paylaşınca artar, acılar paylaşıldıkça azalır ya hanisi işte o yüzden seviniyorum zaten Esma’yı Zeynep’i ve Meryem’i yan yana görünce. Hepsinin yüreği ayrı bir yangın yeri. Özlemleri, sevdaları, acıları, umutları var. Bir de tek başlarına kalınca üzüntümün kat sayısı artıyor. Ama yan yana görünce diyorum üzülseler kaç yazar, bir aradalar yaa dertler ayrılıklar acılar vız gelir…

Kardeşini teselli eden Ecevit de candır.  

image

Sabri efendiye dair yazacaklarım elbette var yok mu sandınız cancanlar :D Sabri efendinin tek aşkı, tek sevdası oğlu Poyraz. Bölümler ilerledikçe daha da kani oluyorum buna ben. Poyraz’ın saçının teline bir zarar gelecek diye ödü kopuyor Sabri efendinin. Böyle babaya gurban olunmaz da kime olunur yaa… Her ne kadar Devlet hala Poyraz’ın annesi sıfatına erişmek için çabalıyor olsa da ben Sabri efendiden olumlu elektrik alamıyorum. Şaşırmadınız dimi? :D Ciddi olarak gözlemlerimi sunarsam eğer Devlet halanın güvercin gerdanlığından bahsetmesi, bu bölümde de benim en sevdiğim Sabri efendi repliğine (Biz çekirdek gibiyuz çıt kırılınca iki kabuk kalıyoruz) deyinmesi Devlet halanın diziyi izlemiş de öyle dizimize gelmiş etkisi uyandırıyor bende :D Sabri efendinin bakışları şaşkınlıktan öteye gidemiyor. Benim hissettiğime göre bu bakışların altında da ‘sevda’ yok. Benim gibi düşünen bağrı yanık bir hanumefendi olarak görüyor Devlet halayı. Ayy ruhh ikimizi bulduumm lalalaaa modunda değil :D Devlet halanın attığı her adım, Sabri efendinin yüreğindeki Meryem hanum sevdasını körüklüyor. Ben Sabri efendinin bakışlarından çokça hüzün tadıyorum. Bundan şikayetçi miyim? Hayır. Bazı insanlar vardır yanlarında kimse olmasa da kalabalıktırlar. Sabri efendi benim için öyle insanlardan. Yanındaki insanların var mı yok mu oluşu mühim değil, Sabri efendi var yaa o yetiyor bana. Bilmem anlatabildim mi cancanlar? :(
 
image

Kız istemelerinin başarısızlıkla sonuçlandığı ve başarılı geçenlerin de ‘kız isteme’ye ve ‘gerçek sevda’ya dahil edilmediği bölümün sonuna gelirken Zeynep’in hüznünün sebebi elbette Poyraz’ın nikah işleminin tamamlanması. Poyraz bildiğimiz ellerin oldu bölüm sonunda. Esin cadusunun iftiralarına, yalancı sevdasına, bencil yüreğine rağmen onun oldu. :( Biz ZeyPoy’cular olarak bu kalp ağrısını hakedecek ne yaptık bilemiyorum lakin ‘duruun memur beyy bu nikah geçersizdir. O adamın parmağındaki yüzük Esin’e ait olabilir lakin yüreği benüümdüüür’ diyesim var Zeynep adına…
 
- Zeynep hanımın planını, başka bir planla alt üst eden Devran&Afet candır :D Yıldırma politikası Zeynep hanım - Uy Asiye tarafından gerçekleştirilirken diğer yandan Afet ve Devran’ın da boş durmaması iyiydi hanisi. :)
 
- Esin cadusunu istemeye giden dedeler can iken, Devlet hala bildiğin çiğdemin içinden çıkan o kekremsi tattı!
 
- Dursun dedenin Zeynep’i kendisine benzetmesi ve ‘kızınca anlının çatından vuruyy daa’ diyerek sevinmesi evlere şenlikti :D
 
- Arif görünümlü Sedat’ın ipliği pazara çıktı nihayet! Gerçekler ortaya çıkınca EcMer kavuşması izler miyiz umudu tavan yapmışken, gelecek bölüm fragmanı resmen ateş etmiştir. :)
 
- Özgür Babacan & İrfan Seyhan - Diz Dize şarkısı eşliğinde PoyraZeynep klibi sunan Diğer Yarım ekibi ve Eda sultan candır <3 <3 <3 Geçen haftaki yorumumu bu şarkı eşliğinde yaptığım için boll boll üzerime aldım klibi ve şarkıyı, selamsa aleykümselam, değilse de sorun değiill her türlü mutlucuk olunur bu diziyle der gülümsemeye devam ederim :))
 
Okuyan gözleriniz dert görmesin inşallah :) Ne diyorduk Diğer Yarılarını bulanlar esin gibilere kaptırmadan mutlucuk olsunlar inşallah der iken diğer yarılarını bulamayanlar da tiiizz vakitte bulsunlar inşallah diyorum. :)
 
Editbüdüt: Diyanet’in dizimize Cami yasağı getirmesini de haksızlık olarak görüyorum. İmam Sabri efendi şimdiye kadar gelmiş geçmiş belki de en iyi ‘imam’ profilini çiziyor. İyiliği emredip, kötülüklerden sakındırıyor. Cami cemaatine elinden geldiğince yardım ediyor. İnsanların kalplerine sevgiyi aşılıyor. Önyargıların kötü bir şey olduğunu anlatıyor. Gençleri camiye teşvik ediyor. En önemlisi de insanları dolandırmak yerine onları bağrına basıyor, evini ocağını açıyor. Sabri efendi ‘imam’lık vazifesini işmiş gibi görmeyip, hayatının merkezine oturtup yaşam felsefesi haline getirmiş bir karakter. Umarım bu ambargo tiz vakitte kalkar da, karakterimize ve dizimize hakettikleri değer geri verilir.
 
 
Sevgilerimle
Kırçiçeği

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR