Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Asla barış olmayacak!
Sezon: 1 Bölüm: 18

Bizim büyük çaresizliğimiz!

Uzun bir aradan sonra dizimize kavuştuk. Sonunda bu dizide neyi özlediğimi anladım. Kesinlikle müziklerini. Her bölüm mutlaka ağzımıza dolanan bir şarkıyı seçmeyi başarıyorlar, tebrik ederim.

Bölüm genel olarak güzeldi. Yine herkes birbiri arkasından işler çevirdi. Artık ben bile takip edemez oldum; kim kimin ittifakı, kim kimin yüzüne gülüp arkasından etmediğini bırakmıyor! Ancak sizi bilmem ama ben tarafımı seçtim. Benim tarafım kesinlikle Marcel değil! Hayley'e güvensem de Jackson ve tayfasına hiç güvenmiyorum. Elijah konusunda da çelişki içindeyim. Klaus ise bir işler çeviriyor ama hala kurtlarla birlik olmayı içten mi istiyor, yoksa yine bir planı mı var, çözemiyorum. Cadılardan da bir tek Davina'ya güveniyorum. Sanırım benim tarafım Davina, Klaus ve Hayley üçlüsünün kurduğu bir taraf olurdu. Bu dizi insanda güven problemi oluşmasına neden oluyor vallahi!

Yine ittifakların değiştiği bir bölümle karşı karşıyaydık. Ben geçen haftaki bölüm yorumumda size neler olabileceğini ufak ufak çıtlatmıştım zaten. Barışın kalıcı olmayacağını da söylemiştim ki buyrun hepimiz izledik.

Açılış sahnesinde Genevieve ve Klaus'u gördük. Klaus beyimiz yine keyfi yerinde, uyuyan kızıl cadımızın resmini yapıyordu. Her ne kadar bu sahnelerdeki konuşmaları hala müttefik olduklarını gösterir gibi olsa da aslında ikisinin de planları bambaşkaydı. Genevieve Klaus'un annesi, kudretli cadımız Esther'in büyü kitabını isterken, Klaus cadılardan Peder Kerian'ı iyileştirmelerini istiyordu. Bu ilişki zaten hep çıkar ilişkisi olarak başladı ve çıkarlara ters düşünce de görüldüğü gibi çatırdayıp kırıldı. Anlaşmış gibi olsalar da yine herkes birbiri arkasından iş çevirdi.

Elijah'ı hiç anlamadım, anlayamayacağım da sanırım. Kurduğu barışın sürdüğünü düşünüp evi küçük kurt için hazırlamaya başlamış. Neyini değiştiriyordu çok merak ediyorum ama sürekli insanları oraya buraya fırlatmaktan vazgeçerlerse o ev o hale gelmezdi. Neyse! Ev konusu açılmışken bence doğacak bebeğimizin bu evde büyümemesi lazım. Ev, gelen geçen hanı olmuş vallahi!

Klaus Elijah'ya bebek doğmadan Hayley'i eve getireceğini ve kendi çocuğu olan kimsenin bataklıkta doğmayacağını söylerken, Klaus'un gerçekten aklında bebeğini ve Hayley'i koruma güdülerinin bayağı, yeşermeyi bırak, orman gibi büyüdüğünü fark ettim. Aslında Elijah'ya Hayley ve bebeğin şu anda kendi evlerinde olmaktansa kendi sürüsünün yanında daha güvende olduğunu söylemekte de haklıydı. Klaus ve ailesi açık bir şekilde Marcel tarafından, hatta cadılar ve insanlar tarafından da gözetim altındayken Hayley'in kendisini koruyan sürüsü ile olması daha mantıklı ama bunu Klaus'tan başka düşünen yok maalesef.

O kadar Hayley dedik durduk, onun ise işi başından aşkındı. Malum kendisi Kraliyet ailesinin son üyesi olduğundan, duyan tası tarağı toplayıp tutmuş New Orleans'ın yolunu. Böyle bir sadakati İngiliz Kraliyeti bile görmemiştir. Vallahi şu kurtlara çok özeniyorum. Dizide birbirini koşulsuz koruyan, ya da en azından başkalarına karşı kendilerini koruyan ama içlerinde çatışmalara giren tek ırk onlarınki. Yalnız şöyle bir durum var ki ben hep kurtların bebeğe itaat edeceğini düşünürken onların asıl önceliği Hayley'miş!

Hayley yıllardır ailesini arayıp dururken şimdi bataklığa sığmayacak kadar kocaman bir aile kurmaya hazırlanıyor diyebiliriz; ancak yine de ben Jackson ve sürüsüne pek güvenmediğimi söylemek isterim. Malum bölümde gördük Klaus ile anlaşmalarını Hayley'den itina ile sakladılar. Ancak Hayley o kadar da aptal değil ya, anladı tabii ki. Ancak burada dikkatimi çeken Jackson'ın tutumu oldu. Hayley anlayınca "onun da bilmeye ihtiyacı var, o da bizden" tarzı yağlayıcı sözlerle Hayley'e her şeyi anlattılar. Yani madem bilmeye hakkı vardı neden önceden hemen söylemediniz diye sormak istiyorum.


Hiçbir şey sır olarak kalmaz!

Yine aynı şekilde meğer Klaus kurtlarımızdan yüzük karşılığında ailesinin bir parçası olduğunu bildiği Carl'ı bulmasını istiyormuş. Buldu da ne oldu o da bir merak konusu? Güya ailesini yeniden bir araya toplayacak ve kızı için sadakatin ve korunmanın olduğu bir yuva kuracak. Ne diyelim Klaus'cuğum, her şey gönlünce olsun umarım!

Klaus'un Carl ve Oliver'ı kavga ederken görünce söylediği sözlerden dolayı, bu yeni kurmaya çalıştığı evin ne kadar güvenli olacağını sorgulamadım değil açıkçası. Daha önce de dediğim gibi Kurtlar birbirlerini diğer türlere karşı koruyorlar ama kendi aralarında çok kavga içindeler. Kim alfa, kim değil? Onun ailesi bizim dostumuz mu, düşmanımız mı? Hep soru işaretleri dolu. Bu bölümde de öğrendik ki, Oliver'ın ve Klaus'un sürüleri pek birbirlerini sevmezlermiş. Ne yalan söyleyeyim, bir sürü teorim var bununla alakalı. Ancak en büyük teorim ise, Hayley ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Jackson'a güvenmememin nedenlerinden birisi de bunlardı. Yani nasıl olur da Hayley ve Jackson'ın ailesi beraber lanetlenmişken ve Hayley'in tüm akrabaları ölürken Jackson'ınkiler yaşar! Ben hala aslında Jackson'ın söylediği gibi orada bir ittifak olduğunu sanmıyorum. Yalan söylüyorlar gibi biraz. Bana asıl kraliyet ailemiz Klaus'un sürüsü ile daha yakındı gibi geliyor. Hatta arttırıyorum, bence bu klanlar arasında Hayley ve bebekle alakalı süregelen bir rivayet vardı. Malum her yerden kutsal kitaplar fışkırıyor. Bir kitapta da bebekle alakalı bir hikaye olabilir. Nasıl mı? Mesela büyük melezimizin hilal klanından bir kadınla beraberliğinden bebeği olacağı efsanesi gibi! Biliyoruz ki Klaus daha önce Hilallerden Lanna adında bir kadınla beraber oldu 1919 yılında. Onun tesadüf olduğunu sanmıyorum. Bence Lanna bilerek geldi şansını denemek için. Ne yazık ki Mikael'in gazabından nasibini aldı ve hakkın yoluna kavuştu. Sonra da kraliyet soyu Hayley'in soyuna geçti diye düşünüyorum. Kısacası asıl ittifak Klaus ve Hayley'in soyunda olabilir.

Neyse, teorileri bir kenara bırakırsak eğer, tüm bunlar olurken Elijah yine Genevieve'nin konukların cadılara hediyelerini sunacağı bir festival düzenleme teklifine karşılık, tek tek anlaşmalı olduğu kişilerin yanına gidip, onları partiye davet etmekle meşguldü. Ah Elijah sen saf mısın nesin, anlamadım. Cidden Klaus'un dediği gibi göz boyamaya yapmayacağın şey yok.

Parti güzel başladı, hasat kızlarımız tek tek güçlerini sundular. Şarkılar, danslar, içkiler derken Genevieve'nin de planı Klaus'tan annesinin büyü kitabını kaçırmaktı. Hazır Klaus evde yokken gidip alayım demiş. Yahu arkadaşım ben de seni akıllı bir şey zannederdim. Bu Klaus'u sen ne sandın da adamı yolladın kitabı almaya. Sanki kitaplığa koyacak kutsal kitabı. Neyse gönderdiği adam elini kolunu sallaya sallaya girdi. Girişte masanın üstünde buldu kitabı bulmasına ama insan biraz düşünmez mi, ne kadar kolay oldu diye? Klaus'un da bu laf sokmalarına bayılıyorum. Kitabı masaya koymuşlar, evi de başıboş bırakmışlar öyle mi? Pehh! Klaus tabii bir güzel darma duman etmiş arkadaşımızı. Bölüm sonunda da biz Genevieve'e hediye verdi zannederken meğer arkadaşının ellerini vermiş. Bu ittifak burada biter!

Malıma uzanan eller kesilsin!

Tek güvendiğim kişi Davina demiştim. Kız sonunda kendine bir yer buldu derken Monique cadısı yine fitne soktu araya ve "Ben halamı, annemi feda ettim Davina ne yaptı?" diyerek Genevieve'in aklını çeldi ve gelen tüm hediyeleri kendisi ve diğer hasat kızına verdirtti. Tabii bu olay Klaus'un gözünden kaçmadı. Klaus böyle adaletsizliklere hiç gelemez. Onun en sevdiğim özelliği bu ahlak anlayışı. Evet, her türlü ahlaksızlık ve sapkınlık kendisinde var ama yanlış bulduğunu da düzeltir.

Kimse Davina'ya hediyesini vermediği için Davina bozuldu ancak Klaus hemen olaya el attı ve Davina'ya hediyesini herkesin gözü önünde sundu. Davina önce mızmızlansa da Klaus her şeye rağmen Josh’ı affettiğini söyleyince Davina hediyeyi kabul ediverdi.

A-a, meğer Klaus Davina'ya annesinin kitabından güneş ışığı yüzüğü büyüsünü vermiş.Yanında da yüzükle. Hadi yine iyisin Josh! Hem Klaus'tan gelen yüzüğü al hem de Klaus'a ihanet etmeye devam et! Yolun açık olsun kardeşim...

Ben bu oyunu bozarım!

Bu sırada Klaus'un tüm planlarını öğrenen Hayley partiye katılma kararı almış ve hediyesini kapıp gelmiş. Hediyesini Davina'ya vermek istese de cadılar tarafından engellendi. Ben nedense Davina ve Hayley'in arkadaşlığını görmek istiyorum. Gerçi hemen yine yazayım Davina ile ilgili çok ilginç teoriler dönüyor ortalıkta. Mesela Klaus ve Hayley'in kızı olduğu gibi. Ne yalan söyliyeyim ben de bu teoriye inananlardanım.

Neyse, Klaus Hayley'i durdurdu ve ona türlü iltifatlarda bulundu. Geçen bölümde söylemiştim zaten; Hayley artık bir kraliçe olarak Klaus'un dikkatini çekmeye başlıyor diye. "Planlarımı öğrenmişsin ama umarım önüne engel koymazsın!" dedi Klaus Hayley'e. Valla Klaus'cum şimdi haşin olsa da bebek söz konusu olunca küçük kurt da dize gelecek, merak etme. Hele şimdi bebeği bekleyen yeni tehlikeyi öğrenince! Klaus ve Hayley'nin sonunda biraz daha konuşma fırsatı bulmasına çok sevindim. Umarım devamlarını izleriz.

Artık ebeveyn olmayı öğrenmemiz lazım!

Bu sırada ise Marcel boş durmamış, adamlarını partiye yollamış. Marcel'e söyleyecek bir kaç sözüm var! Senin amacını hiç anlamadım Marcel. Benim şehrim diyorsun ama nereden senin şehrin yahu orası? Benim bildiğim, Hayley'in ailesinin şehriyken sonra Klaus'lar gelmiş. Beraber gül gibi yaşamışlar. O şehrin sahibi varsa o da Orijinaller. Sen lütfen bir gider misin artık! Nankörlüğün de bu kadarı fazla. Klaus oğlu niyetine beslemiş büyütmüş şimdi karşılığında alacağı bu mu olacaktı? Hem kardeşi ile kaçma planları yap, babasını çağır hem şehri türlü oyunlarla elinden al, hem de benim şehrim de!

Marcel'in adamlarını göndermesi ile ortalık karıştı. Herkes birbirini öldürdü, anlaşma da burada bozuldu tabii. Bu arada gözümden kaçmayan şey ise Hayley'i yerde yatarken gören Klaus'un yardım etmek için gitmek istemesi ile Elijah'nın ondan önce davranmasından sonraki yüz ifadesiydi. Yahu bu adam bebeğini ve Hayley'i önemsiyormuş resmen! Bunu gördüğüme sevindim. Elijah kardeşimi kurtaracağım diye boşa yırtınsın, bu bebek Klaus'un kurtuluşu ve umudu olacak. Umut demişken bebeğin adının "Hope" olmasını istediğimi söylemiş miydim?

Ortalık böyle karışınca Elijah küçük kurdunu - nereden onun oluyorsa- yaralayanlar ve anlaşmasını bozanlardan intikam almak için Marcel'in yanına gitti. Ne yalan söyleyeyim ben Elijah'nın bu hallerini seviyorum. Birilerinin kalbini söküp atsın hep. Marcel'i öldürmesini o kadar istedim ki ancak Marcel "Klaus beni öldürdüğünü öğrenirse, sana neler yapar biliyor musun?" deyince durdu ve Therry’y'i öldürdü. Seni severdim Therry ama biraz saçmaladın. Yolun açık olsun! Marcel sen de çok güvenme Klaus beni öldüremez diye, öyle bir öldürür ki aklın almaz.

Malum Genevieve "Çok güvendiğin Cami sana neler yaptı biliyor musun?" diye Marcel ve Cami birlikteliğini Klaus'a söyleyince Klaus Marcel'e Cami ile mesaj yolladı "Gördüğüm yerde öldüreceğim" diye! Benim için de öldürür müsün?

Cami-Klaus ilişkisine de değinmek gerekirse. Orada bir aşk göremiyorum. Klaus'un konuşmaya ihtiyaç duyduğu ve tüm bu savaştan uzak tutmak istediği birisiydi ama gördük ki o da darma duman oldu! Klaus'un üzüntüsü Cami'ye aşık olduğundan değil, bunu kaybettiğindendi. Herkesin ona karşı olmasından dolayı üzüntüsüydü bu. Çok üzülme Klaus'cum kızın sana sonsuz bir sadakat ile bağlı olacak bence. Boşuna kız yapmadılar o bebeği.

Bir dur Diago Allah'ını seversen, zaten ortalık karışık!

Gelelim büyük heyecanla beklediğim sahneye; Elijah ve Klaus kavgası. Elijah karanlıkta Hayley'nin adını fısıldayınca Klaus biraz kıskançlık krizlerine girmedi diyen açıkça yalan söylemiş olur. Klaus'un bu konuda neler düşündüğünü biliyoruz. Sekizinci bölümde abisine "çocuğum sana baba demeyecek!" diye ağlamasını da hepimiz gördük. Güzel konuşuyorsun Klaus ama biraz icraat lazım, "Love" !

Sonunda içimden geçenleri Klaus Elijah'ya söyledi. "Tüm bu tatavayı, gösteriyi hep Hayley'i etkilemek için yapıyorsun!". Tabii bu konuşmada iki tarafın da haklı yönleri vardı. Elijah duygularını kardeşi ve bebek için bastırmaktan bıkmıştı. TVD izleyenler bilir Elijah zamanında Kath'e olan aşkından da Klaus için vazgeçmişti. Artık canına tak etmiş olsa gerek ki "Bir şeyi istiyorsam, alırım. Önümde kimse duramayacak artık!" dedi. Yavaş gel de, o güzel takım elbisen bozulmasın Elijah! Tamam haklısın, Klaus'un Reb ve sana yapmadığı kalmamış ama o kadar da uzun boylu değil. Hayley'e mi göz diktin? O iş biraz zor ve biraz da mide bulandırıcı. Zaten Elijah, peşinden gittiğin Hayley'in ailesi ile mutlu olduğunu görünce geri adım attı. Akıllılık etti çünkü Elijah'nın sevdiği kadınlar ne yazık ki Klaus'un gazabına uğruyor hep. Ancak Elijah'nın şimdiki durumu da hoşuma gitmiyor. Mağdurları oynayıp beyaz atlı prens gibi dolanacak ortalıkta. Yaptığı fedakarlıklardan bahsedip, göz boyayacak! Elijah'yı gerçekten çok severim ancak Hayley konusunda yaptıklarını hiç hoş bulmuyorum. Hayley'e ve bebeğe koruyucu olsun, aşık değil! Bu da ona bir dost olarak uyarım olsun.

Bir şeyi istersem alırım! Önümde kimse duramaz!

Neyse son olarak bu konuda Elijah ile Klaus'un arasının gerilmesi hoşuma gitse de Marcel ve diğer tehlikelere karşı yine sırt sırta vereceklerini düşünüyorum. Malum, izledik cadılar önce hasatın tamamlanması için Geneieve'i öldürmek isteseler de daha sonra cadımızın canını bağışlayıp ona Klaus'un bebeğini öldürme görevi verdiler. İşte bu biraz zor. Klaus asla buna izin vermez. Ne olursa olsun!

Hemen ilerki bölümler için ufak bilgi vereyim burada; bebeğin doğum sahnesinde ortalık bayağı karışık olacak. Genevieve misyonunu tamamlamak isterken Klaus da ölümüne bebeğini koruyacak. Zor ve güzel bir final sahnesi bizi bekliyor. Sanırım cadımıza da bu sezon sonu güle güle deriz. İşte bu durum Klaus ve Hayley'in birlikte çalışmasına neden olacak gibi geliyor bana. Yani Hayley’in bu bölüm dediği "Klaus ile beraber çalışacağız ama ona asla güvenmeyeceğiz" sözünü yemesine neden olacak.

Zaten gelecek bölüm Marcel, nedendir bilinmez, kurtları yanına çekmek için olabilir ya da Klaus'un bebeğini kullanıp Klaus'a acı çektirmek için olabilir, Hayley'e ailesi ile ilgili birtakım bilgiler verecekmiş. Yine söylüyorum, Marcel yanlış kaleye oynuyorsun!

O bebeğin kılına dokunan, bunu yaptığına pişman olur!

Son olarak da Kerian'a sahip çıkalım! Dizide ölmeyen kalmadı zaten.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR