Yeni bölüme Gülfem’in kanlı elleri, kafası patlayan Akif, nezarete düşeceği için tabiri caizse yusuf yusuf öten Taner ile başlıyoruz. Gülru ise Mert’in telefonundaki ses kaydını ele geçirdi. Ve evet sonunda işler Gülru’nun tarafına döndü!
Gülru’nun ufak ufak, süründürerek intikam alması hakikaten çok iyiydi. Son beş bölümdür Gülru’nun sürünmesini o kadar çok izledik ki, bu seyirci olarak hepimize çok iyi geldi. Akif’in ölmediğini bilmesi ama bunu Gülfem’e söylememesi kalp ben kesinlikle. Ayrıca Mert-Gülru-Akif üçlüsünü, Gülfem-Cahide ikilisine tercih ederim. ”Sen katilsin” mesajıyla Gülfem Sipahi’nin de yusuf yusuf olabileceğini görmüş olduk. Taner en azından birini öldürmüş olmanın verdiği vicdan azabıyla kendini bir dağ evine kapamıştı. Gülfem ne yaptı? Kıpkırmızı rujunu sürüp ortalıklarda gezindi. Tamam Akif de adamakıllı biri değil ama yine de yas tutsaydınız ya!
Akif bedenen aramızda olmasa da, ruhu aramızda dolaştı durdu. Ses kaydının Ömer’e gönderilmesi şantajıyla 500 bin dolar istenmesi hem Gülfem’in hem Cahide’nin gözlerini pörtletti. Ne o kızlar? Geçen haftaki darlamalarınızın bedelini ödemeyecek miydiniz? Elbet bu #oyunlarınbedeli olacaktı değil mi? Cahide tabii ki göze alamadı Ömer’in gerçekleri öğrenmesini. Parayı hazırlamaya başladı bile. Zenginliğin gözü kör olsun. Trink 500 bin tl’ yi masanın üstüne koyacak. Zaten hem mesaj hem de eve gelen mektup ve görüntülerle ötenazi istememelerine şaşırmamalı. Onlar her ne kadar olayları Ömer’in öğrenmesine engel olmaya çalışsalar da, Akif ses kaydını dinletti bile! Ohhh canıma değsin. İçimiz soğudu vallahi. Ama hepsi bu bölümki Gülfem ve Cahide komedisini izlemek için değdi.
Yener’den geçen hafta da bahsetmiştim. Kendisi tatlişkolukta son nokta! Gülfem ile olan diyaloglarına ölesiye güldüm diyebilirim.
Gülru babasıyla köşe kapmaca oynarken, hoooop oklar Çiçek’e döndü. Yonca yine kısık, intikam dolu bakışlarıyla, kötülük oklarını Çiçek ve Taner’e çevirmeyi başardı. ”Görürsün sen!” repliğiyle yeni çiftimizin başına gelecek felaketlerin işaretini aldık biz. Ne kadar nefret etsem de Yonca’nın entrikalarını özledim. Bu özlem de Gülfem’in geçen haftaki planlar silsilesinden sıkılmamdan olsa gerek. Ayrıca Taner’in çarptığı kadının fişini çekerek ”efsane geri döndü” dedirtti.
Dönen bütün dolapları öğrenen Ömer ise kendini Gülru’nun kollarına attı. ”Ama ben sana nasıl güvenirim ki?” sitemlerinin arasından bir boşluk yakalayıp, şlapsss Gülru’nun dudaklarına yapıştı. Ohhh beee! Vallahi herkes rahatladı. Ayrıca sahnenin sonunda Gülru’nun Ömer’e tokadı da pek yerinde oldu. Kızı suçluyoruz ama unutmayalım Ömer de tüm bu dümene inandı ve kızı suçladı. Madem ödeşme zamanı, bu hareket buraya yakıştı. Hep Gülfem’i bir tarafımın çok beğendiğini söylerim fakat birkaç bölüm üstüste bütün belalar Gülru’nun başına gelip, hepsinde sulak ve ağlak bir surat izlediğimiz için Gülfem’in düştüğü durum beni eğlendirdi.
Tabii ki son onda büyük bir bomba daha patladı. Bölüm boyunca sinir harbinden bir türlü çıkamayan Gülfem’e bir tokat da Cihan’dan geldi. Dizlerinin üzerinde süper şekerella bir evlenme teklifi etti. Gülfem acaba hiç evlenme teklifi almamasına mı, etrafındaki tüm erkeklerin Gülru’ya aşık olmasına mı yoksa kardeşinin dizginlenememesine mi çıldıracak bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa o da: yeni senarist ve ekibiyle beraber hikayenin toplandığı. Bölümü aynı anda izlediğimiz Güllerin Savaşı takipçilerinden neredeyse hiç şikayet duymadım. Aksine hikayenin çok heyecanlı olduğunu düşünüyorlar bence. Ayrıca uzun süreden beri ilk kez heyecanla gelecek bölümün fragmanını bekliyorum. Bakalım reytingler nasıl olacak?