Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Aşk bir sudur, iç iç kudur
Sezon: 1 Bölüm: 15

Kavuşmak mı? Belki...

Havaalanına soluk soluğa yetişen Gülru güvenlik ve danışmadaki kadınlara baygınlık geçirterek Ömer'e anons yaptı, hatta yaptırdı. "Ömer Bey ben evlenmedimmmmm!" şeklinde mikrofondan bağırdı. Ben olsam, beş kiloluk gelinlikle taksiye atlıcam, bir de onunla cilalı zeminde at gibi koşucam, "Ömeriiiiimm çok aşığım sana, danışmada bekliyorum, koş yamacıma!" diye bağırırdım. Tabii ki kavuştular ve alkış kıyamet... Bu kavuşma sahnesi klasik pembe dizi tadındaydı fakat böyle romantikimsi sahneleri o kadar çok bekledik ki ben buna da razıyım. Müziğe değinmicem. Zira geçen bölüm Sezen Aksu eşliğinde ciğerimizi parçalayan ekip, bu sahne için çok daha etkili bir parça seçebilirmiş. Seçmemiş, ayıp etmiş. Tabii bu arada, Gülru hala sizli bizli konuşuyor. Bölüm boyunca da neredeyse böyle devam etti. Anlaşılabilir bir durum. Yaklaşık dört aydır Ömer Bey diyor sonuçta, alışacak yavrucak. Her ne kadar "Heh tam olmuş!" diyemesem de tüm Gülru&Ömer sahnelerini ağzım kulaklarımda izledim. Bana ne oluyosa ayrıca bilemedim. Bir de değinmeden geçemicem, Ömer'in Gülru'ya çılgın demesine kaç puan verdiniz? Çılgın mı? Tam olarak nasıl bir çılgınlıktan bahsediyoruz şu an anlayamadım. Bence art arda 10 tane hepsi birbirinden farklı kumpas kurabilen Gülfem Sipahi ve hatta röntgenci Mine bile daha çılgın sayılabilir. Sevdiği adamı havaalanına gidip, döndürmeye çalışmasıysa eğer, bence bu çılgınlık değil, en mantıklı hareket.


Harikasın Gülfem Sipahi!

Gülru, Ömer'le çift olunca bir cesaret geldi. Gülfem'e hiçbir zaman sahip olamadığı aile bütünlüğü ve sevgisinden bahsederek, bam teline bastı. Yarası kanadıkça tuzladı da tuzladı. 'İLERDE ÇOK İYİ BİR TASARIMCI OLUCAM VE SİZDEN ÇOK DAHA İYİ BİRİ!' Gülfem'ciğim, eminim sen bu lafları bir bir yedireceksin. Nihayetinde, intikam soğuk yenen bir yemektir ve bu dizide intikam en çok Gülfem Sipahi'ye yakışır. Net. Nokta.


Tencere, kapak. Tam oldunuz. Kıpırdamayın, çekiyorum.

Mine ise bence muhtemelen bakire olmadığı için hastaneye gidemedi. Yalanını pırtladı. Evladım o zaman neden geçen bölüm kendini tokatlayıp, üstünü başını parçaladın? Ay gerçeğin ortaya çıkması lütfen dengeleri değiştirmesin! Tekrar Gülru ve Mert'in evlenme ihtimalleriyle dolu sahneleri yüreğim kaldıramayacak. Mert'in sırasıyla papatya, yavru köpek ve Mine ile kıskandırma çabaları teeek teek böğründe patlayınca, suratının aldığı kırmızı renk çok hoşuma gitti ne yalan söyleyeyim. Ayrıca, Gülru&Ömer sahnesinde çalan fon müziğinin sanki çok büyük aşkmış gibi Mert&Mine sahnesinde de çalması dikkatimi çekti. Yani hedeflenen o olabilir de seyirci bunu yemez yetkililere sesleneyim.

Geçtiğimiz bölümlerde, Gülfem'in Ömer için herşeyi yapabileceğini farketmiştik. Baktı Mert olmuyor, Cihan'ı baş göz edecek Gülru'ya. Ömer ve Gülfem'in Cihan'la yemeğe çıkması, magazinciler için neden bu kadar leziz bir haber anlayamadım şahsen. Gülfem, Mebrure ile yemeğe çıksa daha cillop bir haber olurdu. Bu tarz zorlamalara hiç gerek yok. Anladık, dakika bir gol bir, Gülru'yu kıskandırmaca çabaları ama absürd duruyor yani ben söyleyeyim. Ayrıca bir insan bu durumdaki kardeşini çıkarları için böyle peşinden sürükleyebilir mi? Bunu ancak Gülfem Sipahi yapar. Bu da onu klas yapar!


Dertli gönüllere giren, işte benim Zeki Müren!

Daha önce de söylediğim gibi, sahildeki Ömer ve Gülru sahnelerinde sanki Ömer küçük kız kardeşine şefkat gösteriyormuş hissine kapıldım. Arka plandaki çocuk parkı da bu hislerimi pekiştirdi. Gülru'nun biraz daha ağır, belki havalı bir tarza ihtiyacı var. Bu sevgi kelebeği sahnelerden birinde, arkadan Mert'in babası pörtleyiverdi. Çok iyiydi ya. Şaka kutularından fırlayan korkunç palyaçolar gibi.

Sanki bana kraliçe. Pozlara bakın.

Yonca ise türlü bayağılıkla sinir katsayımı arttırmaya devam ediyor. Önce Gülfem'e yalvardı, Gülru'nun muhbirliğini yaptı. Sonra hastanedeki işini geri aldı sonra da Mert'le iş birliği yaparak türlü oyunlara imza attı. Ama artık lütfen yarı baygın gözlerle, bayat lüfer gibi, gözyaşı dökmesin rica edicem. Ben bu entrikalı oyunlarına varım.

Kelimeler kifayetsiz.

Gülfem'in başkanlık yapacağı yılın tasarımcısı yarışmasına, rumuzla katılan Gülru tasarladığı o iğrenç ötesi elbisesiyle birinci oldu. Yeminle ben de moda tekstil işine giriyorum bugün itibariyle. Keşke Gülru o kıyafetle Bu Tarz Benim yarışmasında Nur Yerlitaş'ın karşısına çıksaydı. Gerçi o biraz sıkar da... Gülfem ise son derece bilmeden, kendi elleriyle Gülru'nun tasarımını birinci seçti, üstelik ödül de yarışmanın kazananını veliaht olarak yetiştirmesiydi. Oh la la! Gülfem ödülü veremezken gözümden yaş geldi resmen. Gülru resmen elinden çekerek kopardı ödülü. Sanırım sinirden ateş basan ellerine yapıştı ödül.


Elim kopsaydı da, ödülü vermeseydim.

Evet şimdi benim için olaylar çok daha eğlenceli bir noktaya geldi. Gülru ve Ömer tam kıvamında, Gülfem türlü entrikalar peşinde, Mert ise patlamaya hazır bomba, gelecek hafta tadından yenmeyecek.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR