Kara Ekmek’te bu hafta bir hastalık gündemidir gitti. Hale grip, Mine’nin eski sevgilisi Ali öfke kontrolü için terapiye gidiyor. Asiye’nin küçük kız kardeşi Ayşe ise kemoterapi görüyor. Hale, geçen hafta camı açık bırakıp hasta olarak kendini Taylan’a acındırmaya çalışmıştı. İşte bu hafta da annesinin yardımıyla uzatmaları oynadı. Gören de by-pass oldu sanır, Taylan Hale’ye uzun bir süre  ayrılmak istediğini söyleyemedi. Alt tarafı grip yani Taylan bu kadar uzatmaya gerek yok. Ali ise, terapiye Mine’yle yeniden bir araya gelmek için gidiyor ve tabii en büyük hatayı orada işliyor. Ben Mine’nin kendisine tokat atmış bir adamın yüzüne bir daha bakacağını pek sanmıyorum. Küçük kız kardeş Ayşe ise, şimdilik Asiye’nin nam-ı diğer Selen Hanım’ın gönderdiği paralarla tedavisine devam ediyor.

Hale, bu hafta elinden geleni ardına koymadı, evliliğini kurtarmak için tüm numaraları denedi. Geçmişte Sarp’ı beğendiğini söylemeler mi, gidip Sarp’la yemeklere çıkmalar mı artık ne varsa… Fakat ben esas Taylan’ın bunlara neden sinirlendiğini pek anlamadım. Çünkü Taylan da yaldır yaldır Mine’nin çalıştığı kafeye koşup, Hale’den boşanacağını Mine’yi çok sevdiğini söyledi. E o halde, nedir bu şiddet bu celal Taylan’cım?

Çetin’in dedesi ona saygı duymuyor, işleri teslim edecek kadar güvenmiyor. Mamafih, Çetin de bir yeteneksizlik abidesi. Neyse, zamanla öğrenecek muhakkak.  Ayrıca hemen Asiye ile evlenmelerini istiyor. Nikah da nikah diye tutturmuş durumda.

Mine, Taylan’la Hale’yi ablası Asiye’nin barıştırdığını öğrenince deliye döndü. Açıkçası çok üzülüyorum iki kız kardeşin arasına böyle konuların girmesine. Umarım bir an evvel toparlarlar.

Mine ve Taylan bu bölüm kendilerini aşktan-meşkten, cilveden alamadılar. Liseli gibi, genç turkcelli gibi mesajlaşıyorlar.  “Ben senin için geçici bir heves miyim?” gibi daraltan konuşmalar yapıyorlar. Bence senet imzalasınlar daha sağlam olur.

Şantajcı Seda ise yine yalıdan içeri elini kolunu sallayarak girdi. Meğer Asiye’nin doğum gününü kutlamak istermiş. Dünyanın en çirkin maskelerinden birini hediye ederek bize hem ne kadar zevksiz olduğunu hem de imalı hareketler yapmayı çok sevdiğini bir kez daha göstermiş oldu.