MedCezir Altınkoy'da gizemin ve entrikanın dozunun yüksek olduğu bir bölümle bizimleydi. Tozludere'nin arabeskliği, Narlıçeşme'nin orta sınıf problemleri ve Altınkoy'un zenginlerinin şeytanın aklına gelmeyecek dolaplarıyla-özellikle bu kısım beni zevkten bayılttı-bir fırtına daha geride kaldı.
Artık süper kahramanımız Ya-man'ın güçlenen kötülük cephesine karşı iyi performans gösteremediği günlerdeyiz. Kötü adamların güçlendiği bir dönem her zaman olur ama kahramanlar da eskisinden daha güçlü dönerler. Bence Yaman için iyi bir mola bu ama ben her bölüm Roket Takımı’nın geri püskürtülmesi gibi Yaman'ın düşmanlarını savurmasını özledim. Bu bölüm Narlıçeşme evrenindeki iyi çocukla Yaman arasında bir yakınlık oldu. Şimdi Mira'nın yeni taşındığı yerde akranı bir erkek olunca insan ister istemez ihtimalleri düşünüyor. Yaman yeni bir düşmanlık yaşayacak diye çok korkmuştum. Aralarının iyi olmasına ve Mert'ten başka bir arkadaş bulmasına çok sevindim. Klasik hikaye gerçekleşmedi yani…
Mira Beylice ise önce annesini kaybettiğini düşünerek son anıları yüzünden üzüldü önce ama sonra kendi kendine Sude'nin toz bulutunu dağıttı. Mira'nın eski hayatını düşünürsek; ideal bir ailede, herkesin gözünün üstünde olduğu bir kızdı. Kendisine 'uygun' bir erkek arkadaşı vardı ve gelecekleri herkesin planladığı gibi ailesinin durumuna paralel bir evlilik olacaktı. Hepimiz biliyoruz ki Yaman Altınkoy'a gelmeseydi Orkun için Mira asla bu kadar önemli olmayacaktı. Zaten nasıl davrandığını hepimiz hatırlıyoruz. Hayatı öyle devam etseydi annesinin zoruyla Orkun ile evlenip plastik bir hayat sürecekti. Yaman'ın gelişi aynı zamanda Sude'nin Mira'nın hamurunu yoğurmasına da engel oldu. Şimdi Narlıçeşme'de kendisine göre çok düşük bir hayat yaşıyor olabilir. Hale sırf kendi içinin rahatlaması adına Mira'nın yeni hayatının kötülüğünü merak ediyor olabilir ama biliyoruz ki Mira'nın Yaman ile tanıştıktan sonraki günleri hiç tanışmasaydı yaşayacaklarından çok daha iyi. Ruhsuz bir şekilde yavaş yavaş ölecekken en azından şimdi her duyguyu tadarak bu dünyada.
Sude Beylice Kaya ya da dünden sonra artık hangi kaotik şeytana denk geliyorsa... Sude'nin yaptıklarını izlerken mutluluktan gözlerim doldu. Artık televizyonun unutamayacağı bir karakter o. Kenan'ın karşısına çıkışı, Asım Şekip Kaya'nın tavrı, kızlarının sırt çevirmesi ve herkesin zaten bir şekilde en sonunda onu suçlu çıkaracak olması bir şekilde Sude'yi benim gözümde haklı yapıyor. Unutulan şey Sude'nin bunları yapmaya mecbur olduğu. Tam bir survivor olduğu için bildiği yolda savaşması yanlış değil. İşin eğrisini doğrusunu düşününce Sude'den daha yanlış olan bir sürü şey bulabilirim ama ne yazık ki genelin etiketleri bu yönde değil. Sude'yi üzerine üşüşmeye çalışan bütün o kendisini doğru sananlara kurduğu tuzağı için tebrik ediyorum. Tek kızdığım konu ortadan kaybolurken kızlarının perişan olmasını pek önemsememesi. Onu da 'Sude Kaya ile çok özel; şok özel!'i başından sonuna izleyebilirsem affedebilirim.
Kötülerin en büyük performanslarından birisini sergilediği bu bölümde Orkun ise tekrar gözüme girdi. Zaten ortada manipülasyon varsa Orkun da vardır. Gerçekten insanların aklına istediği fikri sokup onu hayata geçirmelerini sağlıyor ya, bayılıyorum! Ve bunun için hiç çaba sarf etmiyor. Sesli düşünürmüş gibi yapıp gol atıyor. Yaman nefretinin çok sıktığını birinci sezondan beri söylüyorum ama galiba o olmasaydı biz alıştığımız kötü adamlardan uzak bu karaktere sahip olamazdık. Bizim dizilerde bildiğimiz kötü adamlar hep mafyavari tipler olurdu. Orkun bunu değiştirdi. Bir de kötülerle ilgili güzel bir tespitim var: Orkun ile Sude büyük düşman olmamışlar mıydı? Ne ara tekrar bestie oldular? Hemen cevap veriyorum. Eğer kötüysen istediğin zaman istediğinle düşman olup sonra tekrar ittifak kurabilirsin. Kötü insanların arkadaşlıkları klişelerle dolu değildir çünkü. Bu arada yılan yılanı gözünden tanıdığı için Sude kayıpken Orkun'un oturuşundan bile Hale'nin onun bu işte bir parmağı olduğunu sezdiğine kalıbımı basarım.
Selim ve Deniz ise bence son zamanlarda yaşadıkları ilişkilerindeki düşüşü iyi toparladılar. Aralarının iyi olmasından bahsetmiyorum. İlişkilerinin, enerjilerinin kalitesinden bahsediyorum. Deniz'in aklının başına gelmesi çok iyi oldu. Ben Deniz'in Sedef ile ilgili baklayı yumurtladığı sahneyi de çok sevmiştim, dünkü mesleki infolu konuşmayı ve Deniz'in esas derdinin sevgisizlik olduğunu itiraf etmesini de çok sevdim. Deniz benim için artık boş yere kötü olmuş bir karakter değil. Bu savaşı kazanamayacak biliyorum ama en azından verebileceği kadar zarar verecek!
Gerçek zenginliğin yaşayan örnekleri Asım Şekip Kaya ve Sedef ise baba-kız olarak her bölüm daha da büyülüyorlar. Asaleti bir efsane olan gerçek Kaya hanımefendisinin ve Ender'in ölümünden sonra birbirlerine hiç olmadıkları kadar tutunmaları beni çok etkiliyor. Sude'nin entrikaları ne kadar zevk veriyorsa da Sedef'in ve Bay AŞK'ın çabasını da anlıyorum. Keşke Bay AŞK ve Sude'nin arası hiç bozulmasaydı ama şeytani şeyler yıkılmaya mahkumdur. İki tarafa da hak versem de benim için Bay AŞK ve Sude en ideal çiftlerden birisi. Rüyalarımda hala birbirlerine aşkla bakıyorlar.
Sude'nin bir diğer erkeği Kenan ise bu bölüm annesinin iteklemesiyle intiharın eşiğine geldi. Kenan'ın hala Sude'yi sevdiğini tahmin etmiştik ama kendisini bu konuma düşürmesi biraz Kenan'ın son yaptıklarının üzerine bir sünger çekilmesi için. MedCezir'in en sevdiğim yanı gün geliyor en olmadık karakterine bile hak verebiliyorsunuz.
Biraz eğlenelim şimdi. Yeni bir reality show önerim var: Beren Beylice Giriş Katında! Beren'in komşularına uyum sağlaması, eski hayatından gelen akranı olmayan arkadaşları ile Ali'yi kıskandırması 7/24 izleyebileceğim bir şey. Deniz Yekeli'nin cemiyet hayatının nabzını tuttuğu sabah programından sonra akşam üstü Orkun'un takip ettiği günlük dizilere kadar Beren Beylice Giriş Katında'yı izleyebilirim.
Aras'a gelelim. Yani evet Yaman ile düşman olmamaları Yaman tarafından bakıldığında güzel ama ben bu kadar arkadaş canlısı olup, bu kadar mimik sahibi olan birisinin söylediklerini anlayamayabilirdim. Bir kere her daim sinirli gibi. Burnundan dumanlar çıkıyor, hem de gerçekten. Yaman da bu bölüm Orkun'u arabanın arkasında sıkıştırdı ama o da onların tutkusundan kaynaklanıyor ve üstelik Yaman sinirli bile olsa gayet tatlış bir surata sahip. Bilmiyorum Aras biraz garip. Yaya ve Ali çok tatlı ve merak ettiğim esas kişi Demet.
Yaman ve Mira'nın aşklarının etrafında bir sürü olay oluyor. Artık hiçbir şeyin aralarını bozamadığını gördükçe çok mutlu oluyorum. Gerçek aşıkların arasına başkaları giremez çünkü. Bence Yaman ve Mira her şeyi geride bırakıp gitsinler. Onlara ne başkalarından? Hem onlar geri dönene kadar da Sude ve Kenan'ın bebeği iki ailenin arasındaki buzları eritir. The O.C.'de Sude, Yaman'ın babasından hamile kalmıştı. Bebeğin adı da iki ailenin soyadlarının birleşimi Cooper Atwood olmuştu. Burada da Beylice Koper koymasınlar?