Çok can yakıcıyım bakışıyla Yaman Koper.
Yaman, Mira’nın gönderdiği çiçekten sonra sevilmediğini hissetti galiba. Benim anlamadığım şey, bir insan aşık olduğu kişinin nikahına çiçek gönderip bir de 'mutluluklar diliyorum' diye not düşüyorsa bu aslında hiç de umursamaz bir tavır değildir, değil mi? Gayet de umursadığını gösterir. Yaman’ın nikah dairesine gelmesi gibi aynı. Sezon başından beri aşkını göstermekten çekinmeyen bir Mira vardı, tabii ki bir çiçekle Yaman’ı sevmediği çıkarılamaz bundan. Ayrıca Mira, operasyon sırasında Yaman’ın kendisinin yanında olduğu hayaline daldı. Yaman’ın Elif ile evlendiğini düşündüğü halde. Yaman ise Mira’nın istemeye istemeye Orkun ile yataktaki hallerini kurdu kafasında. Yani bak o hayallerde bile Mira’nın istemediği belli. Şu intikam olayı falan bana çok ağır gelmedi. Zaten Yaman, Mira ve Orkun’un oynadığı bir oyunun üzerine bunu kurdu. Esas oyundan haberi olmadığı için intikamı biraz etkisiz oldu. Mira üzüldü ama Yaman’ın sözlerinin gerçek olmadığına. Orkun’un zaten umurunda değil böyle şeyler… Eee Mira finalde hastalığı yüzünden barışmak istemediğini söylüyordu hala. Yani ona da pek koyan bir şey olmamış. Zaten Mira biraz zaman geçince Yaman’ı affeder. Benim canımı sıkan Yaman ve Mira’nın bu intikamdan önce konuştukları şeylerin fake olması. Gerçekten güzel şeyler konuştular çünkü. Yaman ayrılık sebebini söyledi, Mira çiçek olayını açıkladı ve hiç tereddütsüz neredeyse vuslat olacaktı. Galiba bu da değil de, esas olay Yaman’ın geçen sezon finalinde Mira’nın birlikte olma teklifini reddettiğine Orkun ile tatile çıktığını öğrenince pişman olması. Esas üzücü olan bu oldu. Bu arada kendisi hakkında bu sezon özel olarak bahsetme fırsatı çıkmış olmasına rağmen bu kısımdan bir sormak istiyorum Kenan’a; Mira’nın Yaman’a yaptığı ne kötülük var? Hayır, intikam fikrini nereden soktun aklına? Mira ve Yaman’ın bu sezon birbirlerine yaptıkları bütün kötü şeyler ayrıldıktan sonra oldu. Ben anlamadım ne neyin acısı. Ayrılınca herkes yoluna gitmez mi? Bu sene Cadılar Bayramı Partisi'nde Yaman’ın, Selim’in tabiriyle ‘’Vahşi Tozludereli’’ kostümü bütün puanları toplasa da partiye yanlış zamanda gelmiş gibi oldu etkisi. Vahşi Tozludereli kılığının doğru bir tercih olduğunu düşünmemin sebebi ise galiba MedCezir’in hiçbir karakterini tamamen kutsal topraklarda bırakmamış olması. Yeri geldiğinde herkes elini kendi çamuruna sokup çıkarıyor. Yaman da senede bir gün olsa da, bu cadılar bayramının Testere’si oldu. Mira’ya kurduğu tuzak sırasında arkada Testere’nin o müziği çalsa hiç garipsemezdim.
Yaman, Mira’nın gönderdiği çiçekten sonra sevilmediğini hissetti galiba. Benim anlamadığım şey, bir insan aşık olduğu kişinin nikahına çiçek gönderip bir de 'mutluluklar diliyorum' diye not düşüyorsa bu aslında hiç de umursamaz bir tavır değildir, değil mi? Gayet de umursadığını gösterir. Yaman’ın nikah dairesine gelmesi gibi aynı. Sezon başından beri aşkını göstermekten çekinmeyen bir Mira vardı, tabii ki bir çiçekle Yaman’ı sevmediği çıkarılamaz bundan. Ayrıca Mira, operasyon sırasında Yaman’ın kendisinin yanında olduğu hayaline daldı. Yaman’ın Elif ile evlendiğini düşündüğü halde. Yaman ise Mira’nın istemeye istemeye Orkun ile yataktaki hallerini kurdu kafasında. Yani bak o hayallerde bile Mira’nın istemediği belli. Şu intikam olayı falan bana çok ağır gelmedi. Zaten Yaman, Mira ve Orkun’un oynadığı bir oyunun üzerine bunu kurdu. Esas oyundan haberi olmadığı için intikamı biraz etkisiz oldu. Mira üzüldü ama Yaman’ın sözlerinin gerçek olmadığına. Orkun’un zaten umurunda değil böyle şeyler… Eee Mira finalde hastalığı yüzünden barışmak istemediğini söylüyordu hala. Yani ona da pek koyan bir şey olmamış. Zaten Mira biraz zaman geçince Yaman’ı affeder. Benim canımı sıkan Yaman ve Mira’nın bu intikamdan önce konuştukları şeylerin fake olması. Gerçekten güzel şeyler konuştular çünkü. Yaman ayrılık sebebini söyledi, Mira çiçek olayını açıkladı ve hiç tereddütsüz neredeyse vuslat olacaktı. Galiba bu da değil de, esas olay Yaman’ın geçen sezon finalinde Mira’nın birlikte olma teklifini reddettiğine Orkun ile tatile çıktığını öğrenince pişman olması. Esas üzücü olan bu oldu. Bu arada kendisi hakkında bu sezon özel olarak bahsetme fırsatı çıkmış olmasına rağmen bu kısımdan bir sormak istiyorum Kenan’a; Mira’nın Yaman’a yaptığı ne kötülük var? Hayır, intikam fikrini nereden soktun aklına? Mira ve Yaman’ın bu sezon birbirlerine yaptıkları bütün kötü şeyler ayrıldıktan sonra oldu. Ben anlamadım ne neyin acısı. Ayrılınca herkes yoluna gitmez mi? Bu sene Cadılar Bayramı Partisi'nde Yaman’ın, Selim’in tabiriyle ‘’Vahşi Tozludereli’’ kostümü bütün puanları toplasa da partiye yanlış zamanda gelmiş gibi oldu etkisi. Vahşi Tozludereli kılığının doğru bir tercih olduğunu düşünmemin sebebi ise galiba MedCezir’in hiçbir karakterini tamamen kutsal topraklarda bırakmamış olması. Yeri geldiğinde herkes elini kendi çamuruna sokup çıkarıyor. Yaman da senede bir gün olsa da, bu cadılar bayramının Testere’si oldu. Mira’ya kurduğu tuzak sırasında arkada Testere’nin o müziği çalsa hiç garipsemezdim.
Uzay sonunda huggies’ine kavuştu.
Eylül-Mert cephesi Cadılar Bayramına pek iyi girmedi. Eylül kariyeri peşinde koşturmaktan Mert’in telefonlarını duymadı. Çok doğal bir şey bu. Hatta Eylül, o yoğunlukta açmasa bile olurdu. Mert ile Eylül’ün evlenmesini isteyen biri olarak, evlenmedikleri için ilişkilerinin tekrar aynı teletabi kıvamına geleceğini düşünüyordum. Yani bence sıkıcı. Bu yüzden yeni saç kesimiyle aramıza bambaşka havayla, bambaşka taktiklerle giren Uzay yürüsün diyorum ben. Eylül’ün isteklerini anlayabilen bir erkek. Mert gibi çelimsiz olan vücudu değil, ruhu ince. Onların kısırlaşan ilişkisindense Uzay-Eylül akar diyorum. Cadılar Bayramı'nın prince charming’i Uzay, artık seni seviyorum. Eylül’ün de Mert yerine Uzay’ı seçmemesi için tek sebebin Bay AŞK’ın mirası olduğunu düşünüyorum. Ha bir de Eylül’ü, Mert’in gömleğinin sadece ilk düğmesini açık bıraktığı için tebrik ediyorum, hemen mesleğini konuşturdu. Sevgili Mert’e Uzay konusunda bir öyle bir böyle olduğu için üzülmeyeceğim. Mira konusunda bile güvenilir değil Mert. Mira ve Orkun’un kaldıkları yeri bulup Yaman’a söylemek nasıl bir ergenusluk ya? Büyüyememesinden gına geldi Mert’in.
Eylül-Mert cephesi Cadılar Bayramına pek iyi girmedi. Eylül kariyeri peşinde koşturmaktan Mert’in telefonlarını duymadı. Çok doğal bir şey bu. Hatta Eylül, o yoğunlukta açmasa bile olurdu. Mert ile Eylül’ün evlenmesini isteyen biri olarak, evlenmedikleri için ilişkilerinin tekrar aynı teletabi kıvamına geleceğini düşünüyordum. Yani bence sıkıcı. Bu yüzden yeni saç kesimiyle aramıza bambaşka havayla, bambaşka taktiklerle giren Uzay yürüsün diyorum ben. Eylül’ün isteklerini anlayabilen bir erkek. Mert gibi çelimsiz olan vücudu değil, ruhu ince. Onların kısırlaşan ilişkisindense Uzay-Eylül akar diyorum. Cadılar Bayramı'nın prince charming’i Uzay, artık seni seviyorum. Eylül’ün de Mert yerine Uzay’ı seçmemesi için tek sebebin Bay AŞK’ın mirası olduğunu düşünüyorum. Ha bir de Eylül’ü, Mert’in gömleğinin sadece ilk düğmesini açık bıraktığı için tebrik ediyorum, hemen mesleğini konuşturdu. Sevgili Mert’e Uzay konusunda bir öyle bir böyle olduğu için üzülmeyeceğim. Mira konusunda bile güvenilir değil Mert. Mira ve Orkun’un kaldıkları yeri bulup Yaman’a söylemek nasıl bir ergenusluk ya? Büyüyememesinden gına geldi Mert’in.
Hale’nin kötü olmak için çok sebebi var ama sizin?
Geçen bölüm adada mahsur kaldıklarını düşündüğüm, sarışın ve en aptal Burak’tan başlayarak teker teker bir seri katil tarafından öldürüleceklerini sandığım Altınkoy Gençliği, bu Cadılar Bayramı'nı sağ salim geçirdi. Elif ve Yaman’ın evlilik haberinden sonra, Elif’in yakasına yapışan Hale’nin çok tatlı olduğunun farkındasınız değil mi? Keşke herkesin dertleri böyle olsa. Hayatını insanları manipüle etmeye adayan Hale, eminim ki Yaman ile Elif gerçekten evlense bile onları ayırmak için bir yol bulurdu. Eylül ve Mert’in kendi aralarında taktıkları yüzüğü de eleştirdi ama laf sokmada başka bir dünya markası olan Eylül hemen Hale’nin geçen sezon kısa süreli nişanlandığı Tolga’yı hatırlattı. Böyle kavgaları çok seviyorum ama Uzay ve Burak’ın şu zengin genç erkeklerin olmazsa olmazı araba iddiasını hiç sevmedim. Neden mi? Çünkü Eylül, bu iddiayı duyunca soğuyacak Uzay’dan. Neyse esas bu bayramın cadıları Tuğçe ve Eda’ydı. Tuğçe’nin ilginç bir şekilde cool’luk çıtası çok yüksek bir karakter olduğunu hep söylemiştim ama kurmalı bebek gibi takılan Eda’nın bu kadar hoşuma gideceğini hiç düşünmemiştim. Özellikle lafını söyledikten sonra ‘kötülük yaptım’ bakışıyla hareketlerini bir tripleri sokması falan çok harika olmuş. İkisi önceden ne konuşacaklarını, nerede ne söyleyeceklerini kendi aralarında kurup, planlayıp gelmişler Eylül’e; hem Mira’dan, hem Mert’ten yıktılar kızı. Tuğçe ile Eylül’ün Mert’i paylaşamamaları ne zaman ellerde yolunmuş saçlara dönüşecek bilmiyorum ama Mira konusunda Eylül’ü iyi bozum yaptılar. Gerçekten Eylül ve Mira bu sezon uzaklaştılar birbirlerinden. Hemen sebebini söylüyorum, Eylül’ün de artık kendi hayatı var çünkü. Kötü bir şey değil bu. Uzun yıllar Mira ve Eylül yapısındaki arkadaşlıklarda daha geri planda kalanın sırası gelince ilişki böyle olabilir. Allah’tan Mira asla başkasının hayatıyla ilgilenmiyor da, bu durumun farkında değil. Hoş olsa da Mira problem çıkarmazdı kesinlikle.
Geçen bölüm adada mahsur kaldıklarını düşündüğüm, sarışın ve en aptal Burak’tan başlayarak teker teker bir seri katil tarafından öldürüleceklerini sandığım Altınkoy Gençliği, bu Cadılar Bayramı'nı sağ salim geçirdi. Elif ve Yaman’ın evlilik haberinden sonra, Elif’in yakasına yapışan Hale’nin çok tatlı olduğunun farkındasınız değil mi? Keşke herkesin dertleri böyle olsa. Hayatını insanları manipüle etmeye adayan Hale, eminim ki Yaman ile Elif gerçekten evlense bile onları ayırmak için bir yol bulurdu. Eylül ve Mert’in kendi aralarında taktıkları yüzüğü de eleştirdi ama laf sokmada başka bir dünya markası olan Eylül hemen Hale’nin geçen sezon kısa süreli nişanlandığı Tolga’yı hatırlattı. Böyle kavgaları çok seviyorum ama Uzay ve Burak’ın şu zengin genç erkeklerin olmazsa olmazı araba iddiasını hiç sevmedim. Neden mi? Çünkü Eylül, bu iddiayı duyunca soğuyacak Uzay’dan. Neyse esas bu bayramın cadıları Tuğçe ve Eda’ydı. Tuğçe’nin ilginç bir şekilde cool’luk çıtası çok yüksek bir karakter olduğunu hep söylemiştim ama kurmalı bebek gibi takılan Eda’nın bu kadar hoşuma gideceğini hiç düşünmemiştim. Özellikle lafını söyledikten sonra ‘kötülük yaptım’ bakışıyla hareketlerini bir tripleri sokması falan çok harika olmuş. İkisi önceden ne konuşacaklarını, nerede ne söyleyeceklerini kendi aralarında kurup, planlayıp gelmişler Eylül’e; hem Mira’dan, hem Mert’ten yıktılar kızı. Tuğçe ile Eylül’ün Mert’i paylaşamamaları ne zaman ellerde yolunmuş saçlara dönüşecek bilmiyorum ama Mira konusunda Eylül’ü iyi bozum yaptılar. Gerçekten Eylül ve Mira bu sezon uzaklaştılar birbirlerinden. Hemen sebebini söylüyorum, Eylül’ün de artık kendi hayatı var çünkü. Kötü bir şey değil bu. Uzun yıllar Mira ve Eylül yapısındaki arkadaşlıklarda daha geri planda kalanın sırası gelince ilişki böyle olabilir. Allah’tan Mira asla başkasının hayatıyla ilgilenmiyor da, bu durumun farkında değil. Hoş olsa da Mira problem çıkarmazdı kesinlikle.
Kenan’ın Sude’deki etkisi Asım Şekip Kaya’yı yaktı.
Katil sanılıp da aslında katil olmayanımız ise Kenan. Yaman’ı doldurdu da doldurdu, sonra gitti kendisi ilişkisine kaldığı yerden devam etti. Bence Sude’nin sırtı ile karşılaştığımız anda Kenan bir fotoğraf falan çekmiş olabilir. Emin değilim. Ama Kenan’ın aşkına yenik düşmesi her ne kadar Sude-Kenan’ı bu aralar desteklemesem de hoşuma gitti. Ya bir dakika neden desteklemiyorum ki ben Kenan-Sude’yi? Bay AŞK mirasından Sude’yi çıkaracak -ki zaten evlilik anlaşmaları vardı, Sude sadece evli kaldığı yıl karşılığında para alacaktı- Sude de Tozludere’nin o vazgeçilmez kabartma tozunu istediği kadar kullanabilir. Yine de bu aralar Sude’ye kafasızlığı yüzünden kırgın olduğum için tam destekleyemiyorum. Bu arada Sude bence hala Faruk’a aşık, bunu da buraya bırakayım. Asım Şekip Kaya ölecek mi soruları var bu bölümden sonra. The O.C.’de Sude, Asım Şekip Kaya’nın ilacını değiştirerek öldürmeye çalışıyordu ama Bay AŞK o ilacı içmeden kalp krizi geçirip ölmüştü. Burada da belki Sude, vasiyetini değiştirmeden bir şeyler yapmaya kalkar ama Bay AŞK daha önceden ölebilir. Ne olursa olsun gerçekten çok erken olur sadece. Asım Şekip Kaya’ya doyamadım çünkü. Hem Ada’ya da bir şey bırakmıyormuş, daha bizimle olmalı. Hasan ile Nevin düzenli olarak görüşmekteler Yaman’ın da dediği gibi. Nevin’i asla sevmem ama Hasan onu seviyor diye, o ilişkiyi destekliyorum. Üstelik Hasan yine cici babalığını kanıtladı. Selim bu sezonun tatlı cadısı. Yaman’a çektiği nutuk çok doğruydu. Geçen sezon tepeden inme bir iyi karakter olan Selim bu sezon salt iyi olmanın hakkını gerçekten veriyor. Bu aralar Sedef’i bilemiyorum. Ne zaman patlayacak, ne zaman bir kendine gelecek derken iyice ağır tribe girdi. Tamam kolay şeyler yaşamıyor ama Sedef asla hayatı bu kadar ciddiye almazdı. Bir cadılar bayramı kostümü bile yok! Turunç Nadir aynı Turunç Nadir. Ne zaman oyulmuş balkabağı tadındaki sırıtan ifadesi geçecek merak konusu. Leyla’nın sonunda başını belaya sokması bir yana, Ayşe’nin de bize neredeyse unutturduğu süprüntülüğünü hatırlattığı için teşekkür ediyorum. Ayşe’nin ‘evli saç’ından bahsetmiyorum. İşini çaldığını düşündüğü için Leyla’yı öldürmek istemesinden bahsediyorum.
Katil sanılıp da aslında katil olmayanımız ise Kenan. Yaman’ı doldurdu da doldurdu, sonra gitti kendisi ilişkisine kaldığı yerden devam etti. Bence Sude’nin sırtı ile karşılaştığımız anda Kenan bir fotoğraf falan çekmiş olabilir. Emin değilim. Ama Kenan’ın aşkına yenik düşmesi her ne kadar Sude-Kenan’ı bu aralar desteklemesem de hoşuma gitti. Ya bir dakika neden desteklemiyorum ki ben Kenan-Sude’yi? Bay AŞK mirasından Sude’yi çıkaracak -ki zaten evlilik anlaşmaları vardı, Sude sadece evli kaldığı yıl karşılığında para alacaktı- Sude de Tozludere’nin o vazgeçilmez kabartma tozunu istediği kadar kullanabilir. Yine de bu aralar Sude’ye kafasızlığı yüzünden kırgın olduğum için tam destekleyemiyorum. Bu arada Sude bence hala Faruk’a aşık, bunu da buraya bırakayım. Asım Şekip Kaya ölecek mi soruları var bu bölümden sonra. The O.C.’de Sude, Asım Şekip Kaya’nın ilacını değiştirerek öldürmeye çalışıyordu ama Bay AŞK o ilacı içmeden kalp krizi geçirip ölmüştü. Burada da belki Sude, vasiyetini değiştirmeden bir şeyler yapmaya kalkar ama Bay AŞK daha önceden ölebilir. Ne olursa olsun gerçekten çok erken olur sadece. Asım Şekip Kaya’ya doyamadım çünkü. Hem Ada’ya da bir şey bırakmıyormuş, daha bizimle olmalı. Hasan ile Nevin düzenli olarak görüşmekteler Yaman’ın da dediği gibi. Nevin’i asla sevmem ama Hasan onu seviyor diye, o ilişkiyi destekliyorum. Üstelik Hasan yine cici babalığını kanıtladı. Selim bu sezonun tatlı cadısı. Yaman’a çektiği nutuk çok doğruydu. Geçen sezon tepeden inme bir iyi karakter olan Selim bu sezon salt iyi olmanın hakkını gerçekten veriyor. Bu aralar Sedef’i bilemiyorum. Ne zaman patlayacak, ne zaman bir kendine gelecek derken iyice ağır tribe girdi. Tamam kolay şeyler yaşamıyor ama Sedef asla hayatı bu kadar ciddiye almazdı. Bir cadılar bayramı kostümü bile yok! Turunç Nadir aynı Turunç Nadir. Ne zaman oyulmuş balkabağı tadındaki sırıtan ifadesi geçecek merak konusu. Leyla’nın sonunda başını belaya sokması bir yana, Ayşe’nin de bize neredeyse unutturduğu süprüntülüğünü hatırlattığı için teşekkür ediyorum. Ayşe’nin ‘evli saç’ından bahsetmiyorum. İşini çaldığını düşündüğü için Leyla’yı öldürmek istemesinden bahsediyorum.
Toplu taşımada, akbile ihtiyacı olmayan bir eski sevgilisi olan sevgiliye trip keyfi.
Elif bu bölüm çok sıkıcıydı. Ben onun her bölüm türlü türlü şeylerle günümüzü şenlendirmesini sevmiştim. Bu bölümden sonra üzüldüğüm yerlerin acısı geçsin diye sığınabileceğim bir Elif komikliği olmadığı için çok fenayım. Tek elimizde olan şey, Elif’in daha ilk günden çok fazla trip atmaya başlaması. Evet trip harika ama sende olmaz Telef'im. Şimdi Elif’e, Yaman’ın verdiği sözler daha başka günlere götürecek bizi. Belki de Altınkoy Gençleri ile yaptığı hayatıyla oynanma provaları sayesinde Elif, Yaman’ın Mira’ya yaptıklarıyla yüzleşmesinde daha dayanıklı olur. Fazla acı çekmez. Ama bence çeksin. Çok güzel acı çekiyor duvardan duvara.
Mira ve Yaman, hastalıklar-motor kazaları falan fena perişan olmadılar mı ya?
Cadılar Bayramı'na en çok yakışacak isim olan Esra, bu bölüm yoktu ama Deniz’i korkutan zehri, dönüp dolaşıp Yaman’ın Mira hakkındaki gerçekleri öğrenmesine sebep oldu. Ben Orkun’un gidip söyleyeceğini sanmıştım geçen bölüm sonu yüzünden ama bir şekilde Esra sayesinde oldu yine. Bu Cadılar Bayramı ‘iyi karakter’ kostümüyle partiye katılan da Orkun oluyor böylece. Yaman, Orkun’un ‘’Yaman öğrenmeli,’’ dediğini de duydu, iyi oldu. Bence bu hastalık olayları bitince Orkun biraz uzaklaşsın ikisinden de. Gördüğümüz kadarıyla en büyük değişimi Orkun yaşadı. Yaman gibi 'lesh' dediği birisine sahip olduğu tek çocukluğu, Mira’yı kaybetti. Alacağın hayat dersini aldın prenses, daha fazla böyle şeylerin içinde olma lütfen. Seni yine coşkun görmek istiyoruz. Yaman’ın intikamı bir şey değildi ve Mira nasıl olsa affedecek, sadece hasta olduğu için Yaman’ın dönmemesini isteyecek. Bu bölüm çok gelişme oldu evet, Vampir Oyunu'nda Yaman’ın köylüleri kandırıp vampir olduğunu öğrensek de parti içinde parti vardı be Yaman. İnşaatlarda içen kötü çocuk havaların yoluna çiçekler döktürecek biliyorum. Üstelik alınan intikam aslında hiçbir şeyin intikamı olduğu için çabuk unutulur belki yaptıkların diyorum. Altınkoy’da gündem hızla değişir. Elif’in yeni öğrendiği bu kuralı hatırlatalım kendimize ve önümüze bakalım.
Elif bu bölüm çok sıkıcıydı. Ben onun her bölüm türlü türlü şeylerle günümüzü şenlendirmesini sevmiştim. Bu bölümden sonra üzüldüğüm yerlerin acısı geçsin diye sığınabileceğim bir Elif komikliği olmadığı için çok fenayım. Tek elimizde olan şey, Elif’in daha ilk günden çok fazla trip atmaya başlaması. Evet trip harika ama sende olmaz Telef'im. Şimdi Elif’e, Yaman’ın verdiği sözler daha başka günlere götürecek bizi. Belki de Altınkoy Gençleri ile yaptığı hayatıyla oynanma provaları sayesinde Elif, Yaman’ın Mira’ya yaptıklarıyla yüzleşmesinde daha dayanıklı olur. Fazla acı çekmez. Ama bence çeksin. Çok güzel acı çekiyor duvardan duvara.
Mira ve Yaman, hastalıklar-motor kazaları falan fena perişan olmadılar mı ya?
Cadılar Bayramı'na en çok yakışacak isim olan Esra, bu bölüm yoktu ama Deniz’i korkutan zehri, dönüp dolaşıp Yaman’ın Mira hakkındaki gerçekleri öğrenmesine sebep oldu. Ben Orkun’un gidip söyleyeceğini sanmıştım geçen bölüm sonu yüzünden ama bir şekilde Esra sayesinde oldu yine. Bu Cadılar Bayramı ‘iyi karakter’ kostümüyle partiye katılan da Orkun oluyor böylece. Yaman, Orkun’un ‘’Yaman öğrenmeli,’’ dediğini de duydu, iyi oldu. Bence bu hastalık olayları bitince Orkun biraz uzaklaşsın ikisinden de. Gördüğümüz kadarıyla en büyük değişimi Orkun yaşadı. Yaman gibi 'lesh' dediği birisine sahip olduğu tek çocukluğu, Mira’yı kaybetti. Alacağın hayat dersini aldın prenses, daha fazla böyle şeylerin içinde olma lütfen. Seni yine coşkun görmek istiyoruz. Yaman’ın intikamı bir şey değildi ve Mira nasıl olsa affedecek, sadece hasta olduğu için Yaman’ın dönmemesini isteyecek. Bu bölüm çok gelişme oldu evet, Vampir Oyunu'nda Yaman’ın köylüleri kandırıp vampir olduğunu öğrensek de parti içinde parti vardı be Yaman. İnşaatlarda içen kötü çocuk havaların yoluna çiçekler döktürecek biliyorum. Üstelik alınan intikam aslında hiçbir şeyin intikamı olduğu için çabuk unutulur belki yaptıkların diyorum. Altınkoy’da gündem hızla değişir. Elif’in yeni öğrendiği bu kuralı hatırlatalım kendimize ve önümüze bakalım.