Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Alex nereye, ben oraya
Sezon: 11 Bölüm: 3

Alex duş alırken yanında Meredith’in olmasına dertlenen sinsi suratlı Jo ve kadrajlara sığmayan saçları ile Stephanie.

11. sezonun üçüncü bölümü beni açılış sahnesinde büyük fanatiği yaptı açıkçası, nihayetinde duş alan bir Alex Karev her gün izlediğimiz bir manzara değil. Beline havlu dolamış Behlül görmüş Bihter kadar sevindim. Sonrasında duşun hemen dışında kendince yeni kardeşi olmasıyla ilgili şikayetlenen Meredith’in perdeyi açmasıyla sinir sahibi olan Alex’in, “Belki sana tamponlar alıp kocanın saçının ne kadar harika olduğundan bahsetmem gerekiyor,” demesine ve Cristina ve Meredith’in gençliklerinde bitmez tükenmez McDreamy konuşmalarını hatırlatmasına ise bayıldım, bayıldım. Akşam çocukcağızın kurula seçilmek için sunum yapması gerekiyor, rahat veren yok.

Dizinin en sevgilileri için her şeyi yapan insanı Callie Torres ve Owen Hunt’ın Amerikan ordusu gazilerine yardım içeren bir program ziyareti yapması ile devam ediyor bölüm. Callie bebek sahibi olmayı ve Arizona yeni bir eğitime başlayacağı için vakti olmayacağını söylese de ilk başta, gazilere yardıma ve içinde ABD ordusu olan koskoca bir programa hayır demesi çok da mümkün görünmüyor tabi. Üstelik bebek gelecekken işlerini azaltmayı düşünenin her zamanki gibi Callie olması da, içimdeki Arizona öfkesini arttırıyor.

Derek’in çekilecek muhabbeti olmayan kardeşi Amy’nin abisine gidip “Cerrahi şefi benim. Hastalarıma karışma,” dediğini tamamen duymazdan gelmek istiyorum. Kendisi buralarda yeni olduğu için, Derek’le böyle konuşamayacağını elbette henüz anlayamamış, anlayışlı olmak isterim. Stephanie’nin akşamki kurul toplantısı için Alex’e karşı Miranda Bailey’e fikirler vermesini de iyi niyetli ama acıklı bir çaba olarak gördüm. Sonuçta koskoca bir Bailey, intörnlerden akıl alacak hale düşmemeli. Günün acil servis bombası, tam orta yerinden dev kereste parçası girmiş adamdı. Fotoğraf çekenleri itelemeye çalışan hastane görevlileri arasında, adamla selfie çekmeye çalışan Bailey harika değilse neydi acaba?


Dostum koskoca Bailey demişsin ama bu resmen ergen.

Karev’in akşamki konuşmasını bir şişe viski eşliğinde dinleyen Meredith, kardeşi olduğunu Derek’e neden anlatmadığını Karev’e açıklarken, “I am the sun, I am the sun” deyip durarak Cristina’nın giderayak yaptığı şahane konuşmayı ne kadar ciddiye aldığını gösterdi ve bize yine Cristina’yı özletti. Zaten daha sonra Meredith de “Cristina olsa şu an dansediyor olurduk,” deyince anladık ki, o da özledi. Hep ondan aslında bu hırçınlıklar bak.

Avery’nin Şef Webber’ın yeni kalp cerrahından hoşlandığını düşünmesi ve üstelik kadın çok küçük olduğu için bunu korkunç bulması neydi peki? Şefini hala tanımadığın için kendinden utanacaksın Avery. Alex’in hastane arşivlerindeki cin fikirli aramalarından sonra, Ellis Grey’in bileklerini kestiği sırada hamile olduğu ortaya çıktı. Maggie, Meredith’in gerçekten kardeşi yani, hayırlı uğurlu olsun. Durumu kabullenen Meredith, sonrasında Richard’la da konuştu nihayet.

Owen’ın, ameliyathanede Callie’ye Cristina’yı ne kadar özlediğini anlattığı ve “Benim ailem O’ydu,” dediği konuşma ile içi kan ağlamayan varsa kalpsizdir, taştır bence. Bir de hala “Onun için böylesi daha iyi oldu, iyi ki gitmesine izin verdi,”demiyor mu, al Owen’ı rakıya otur, o şekil.

Arizona ve Callie taşıyıcı anne bulmak için gittikleri klinikte ortaya çıktı ki Arizona aslında yeni bir bebek istemiyor, ki zaten bunu itiraf etmesi neden o kadar uzun sürdü hiç anlamadım. İkisi de o kadar çok çalışırken ve iki yeni programa başlayacakken, zaten güzelim bir çocukları da varken neden kendini bu kadar zorlamak? Callie ve bebek deyince Mark Sloan’ı özlemle anmadan da geçemem tabi. Baba olacağını öğrenince o sevinci, o heyecanı ne kadar da şahaneydi. Bir de Arizona’nın kendini her konuda bu kadar nazlamalarına bak. Bence artık ayrılmalarının zamanı geldi de geçti.

İki Shepherd arasındaki şeflik ve ameliyat kavgası da bir itiraf sebebi oldu. Derek, Meredith tarafından Washington’daki projeyi reddetmeye zorlanmış gibi hissettiğini anlattı kardeşine. Ama aslında öyle olmadı. Nitekim Amy de, ‘kararlarının sonuçlarıyla yaşamak zorundasın’ diyerek tıktı lafı ağzına. Derek bu hislerini Meredith’den de daha fazla gizleyemedi aslında. Tam Meredith kardeşi olduğu haberini ona verecekken, “Sen Alex’te takılıp sarhoş ol diye mi kaldık Seattle’da?” diye sorarak dünyanın en dırdırcı adamı oldu, Şen Dul Şaban oldu.

Bir diğer ağza laf tıkma ise Webber nihayet cesaretini toplayıp Maggie’ye “Luke, I am your father” konuşması yapmaya gittğinde yaşandı. Daha ilk kelimeden sonra Maggie zaten bunu ilk günden beri düşündüğünü, ama bir insanın bu kadar korkak olacağına ihtimal vermek istemediğini söyledi, hatta kendisinin varlığından haberdar olup, bilerek onu aramamakla bile suçladı Richard’ı.

Bailey’nin kurula seçilmesiyle, resmen kalbimi kırarak bitti bölüm. Meredith kime oy verdi bunu özellikle merak etmekle beraber, Alex nereye, ben oraya diye bitiriyorum sözlerimi.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR