Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Absürdlük çok, hikaye yok!
Sezon: 1 Bölüm: 10

Rusya bu sene iyi soğuk yapmış, içlikleri giymek gerek.

Ben de Özledim bir haftalık aradan sonra 10. bölümüyle ekrandaydı. Bölümü izlemeye başlamadan önce aklımda dokuzuncu bölüm vardı. Çünkü dizi zirve bir bölüm yapmıştı. Bir çok soruya sebep vermişti o bölüm. 10. bölüm bunları cevaplayacak mıydı? Benim için merak konusuydu. Sanırım cevaplayamadı. Her ne kadar absürdlük anlamında L&M'den aşağıda kalır bir yanı olmasa da, Ben de Özledim hikaye açısından çok geride kaldı.

İki diziyi bundan sonrasında birbirinden ayrı düşünmek imkansız. Eğer böyle düşünüp, diziyi izleyen varsa zaten çoğu şeyi anlamayacağı gibi, Ben de Özledim bir çok yönden kendisine saçma gelecektir. Dizinin en büyük eksiği ne anlatıyor olduğu sanırım. Çünkü genele yayılmış bir olay örgüsü yok. Fakat Nadir Sarıbacak'ın diziye gelmesiyle birlikte dokuzuncu bölümden itibaren bir beklenti oluşturmuştu dizi. Bunun yanında yine gördük ki 10. bölüm elde var sıfır!

KOLAY DEĞİL ESKİSİ GİBİ OLMAK
Nadir Sarıbacak'ın canlandırdığı İsimsiz karakter, dokuzuncu bölümde kahramanlarımızı tehdit ederek, Selin'in hayatından çıkmalarını istemişti. Ali, Osman ve Serkan'ın hayatlarının berbat gitmesinin sebebi İsimsiz'in kendisiydi. Eğer Selin'in peşini bırakırlarsa her şey eskisi gibi olacaktı.

Bölüm de bu şekilde kaldığı yerden başladı. Ali eski evinin önünde her şeyin eskisi gibi olmasını beklemektedir. Osman ve Serkan da gelmiştir. Ama bir türlü istenilen şey gerçekleşmemektedir. Artık Selin'in peşini bırakmaya karar vermişlerdir. Her şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünen ekip, evin önünden uzaklaşmaya karar verir. Bu sırada Selin ortalarda yoktur ve İsimsiz onu aramaktadır. Beyaz kanatlı bir melek Ali ve diğerlerini Selin'in yardıma ihtiyacı olduğu konusunda uyarır. Ekip onun havalandığını gördüğünde oradan uzaklaşırlar.

Yola çıktıklarında bu sefer İsimsiz'in adamlarından biriyle karşılaşırlar. Selin ortada yoktur ve onu bulmaları konusunda kahramanlarımızı tehdit eder. Elbette kahramanlarımız anında “topuk topuk topuk” vaziyetine geçerler. Gittikleri yerde, melek ok ile vurulmuş, yerde yatmaktadır. Melek onlara son nefesinde Selin'in nerede olduğunu söyleyen bir kağıt verir. Oraya doğru yola çıkarlar. Selin'i bir fabrikada aramaya koyulurlar fakat bulamazlar. Sonra buldukları bir broşürden yola çıkarak Rusya'ya kadar giderler. Orada kahramanlarımızı yine ilginç, biraz saçma, biraz gereksiz, biraz da absürd olaylar beklemektedir. Onur'u az da olsa Rusya bölümlerinde görebildik.

Rusya'dan döndüklerinde kahramanlarımızı yorgun, mutsuz, umutsuz bir şekilde içki sofrasında buluruz. Hepsi sorunlara boğulmuşlardır. Deniz kızı ortada yoktur, Osman banka soygunu sırasında çekilmiş kasedi almak istemektedir, Ali ise Selin'i bulma derdindedir. Serkan fabrikanın ahır gibi koktuğunu söylediğinde Ali'nin aklına tekrar fabrikaya gidip bakmak gelir. Bunda da haklıdır. Burada buldukları ipuçlarından yola çıkarak Atila'nın mağarasına giderler. Selin oradadır. Tam Selin'e kavuşmuşken, İsimsiz'in adamı çıkagelir. Deniz ve kaset yanındadır. Ali onları verirse Selin'i göndereceğini söyleyerek onu kandırır ve ekip bir kez daha “topuk topuk topuk” vaziyetinde kaçmaya başlar.

Ahmet ekibi tımarhaneden çıkarmaya gelir.

Buradan sonra Osman kaseti yok etmeye çalışır. Serkan, Deniz'in gerçekten denizkızı olduğunu öğrenir ve onu daha sonra kayalıklarda buluşmak üzere denize atar. Bu sırada iki kişi bu anları kameraya kaydetmiştir. Serkan polis merkezindedir. Ali ve Osman onun yanına giderler. Her şeyi baştan anlatma çabası, onların deli gömleğini giymesine sebep olur. Ahmet onları içeriden çıkarmak için gelir. Serkan eğer kayalıklara gidip denizkızının görüntüsünü çekerlerse her şeyin açığa çıkacağını söyler ve Ahmet, Melodi, Sarp ve Cihan kayalıklara giderler. Burada Ahmet Mümtaz Taylan için bir kez daha özellikle belirtmek isterim ki, o olmazsa çekilmez bir halde bu dizi. Bana mı öyle geliyor sadece bilmiyorum ama oyunculuğu ve dramatizasyonu şahane. Olması gerektiği gibi. Hani bir ders çıkarmamız gerekiyorsa onu dinlememiz gerekiyor hissini bize veriyor her seferinde.

Selin, İsimsiz'e arkadaşlarını rahat bırakmasını söyler.

Ekip Faruk'un sayesinde içeriden çıkar ve hep beraber hana giderler. Burada İsimsiz ile karşılaşırlar. Selin daha öncesinde gelmiştir ve İsimsiz'e bırakmıştır kendisini. Çünkü arkadaşlarının iyi olmasını istemektedir ve İsimsiz'in yanında, handa kalmaya karar vermiştir. Bölümün sonunda Nadir Sarıbacak şapka çıkartılacak bir performans sergiliyor. Bunun yanında Sera Tokdemir'in canlandırdığı Selin karakterinin oyunu pek iç açıcı değil, kendi adıma söylemem gerekir ki çıkardığım şapkayı tekrar taktım. Cidden kötü bir performans sergiledi. İsimsiz, kahramanlarımıza yabancı bir dilde -tahminimizce- beddua etti. Gündemi yakalayan bir sahneydi ve bu bölüm dediğim gibi Nadir Sarıbacak'ın dizide kesinlikle var olması gerektiğini kanıtlar nitelikteydi.

HAVASINA SUYUNA, BIRAKTIK AKIŞINA
Finalde herkes birbirine boynunu büküp bakarken, çaycının duvardaki halıya bakması enteresan oldu. Hali hazırda dizi, bitti, bitiyor tartışmalarıyla devam ediyor. 11. bölüm de yayınlanacak. Bundan sonra ne olacak bilmiyorum çünkü o kadar keskin ve sert geçişler yapılıyor ki tahmin etmek imkansız. Bir bölüm önce önemli yer kaplayan bir karakter, biraz sonra neredeyse hiç ortalarda görünmeyebiliyor. Yahut çok enteresan şekilde yeni karakterlerle ilgi başka bir yöne kayabiliyor. Burak Aksak'ın ne yapmak istediğini bilmiyoruz, belki kendisi de bilmiyordur. Sonuçta L&M ile kıyaslamanın doğru olmayacağı fakat ondan da ayrı düşünülemeyecek bir proje Ben de Özledim.

Ne olacağı belli değil, bir bakmışsın Tolstoy!

Benim için Ben de Özledim bir çok yönden merak unsurunu kaybetmiş durumda. Leyla ile Mecnun'a olan saygımdan ötürü izleme moduna geçmiş bulunmaktayım. Heyecan uyandırmıyor. Yine de Tolstoy kılığında, İsmail Abi vari işler yapan Serkan Keskin'in varlığı, çok nadir de olsa diziye gelerek bize sağlam öğütler veren Ahmet Mümtaz Taylan, Burak Aksak ve bu ekibin neler yapabileceğini bilmek diziyi izleme sebebim. Absürdlüklerde çığır açmaya devam edilmesi iyi, güzel de, bir de bunu hikayeye oturtabilmek gerek sanıyorum.

Neyse artık. İzleyip göreceğiz. Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR